10 bin yıl sürecek Çin hakimiyeti mi geliyor?
Follow @dusuncemektebi2
‘Ekonomik Savaş’ kavramını son dönemde sıkça duyar olduk. Geçtiğimiz günlerde Google tarafından Huawei’e yaptırım kararı alınması yeni bir sürece girildiğinin göstergesi. Daha önce de Wolkswagen ve İphone’a karşılıklı olarak ABD ve AB tarafından cezalar kesilmişti.
Google ve Huawei arasındaki kriz sadece ekonomik mi?
Dr. Şeref Oğuz (Sabah Gazetesi Yazarı)
Bu bir güç deÄŸiÅŸim savaşı. Atlantik etrafında konuÅŸlanmış Batı, bundan çeyrek yüzyıl öncesine dek dünya gelirinin üçte ikisini elinde tutuyordu. Bugün ise bu gelirin ancak yarısına sahip ve geri kalanı ise Pasifik havzası ekonomilerin elinde. Çin’in başı çektiÄŸi Pasifik, çeyrek yüzyıl içinde dünya gelirinin üçte ikisini ele geçirmiÅŸ olacak.
Google, Batı ekonomilerinin lideri ABD’nin sembol ÅŸirketlerinden biri. Huawei ise Çin’in dünya ölçeÄŸindeki koçbaşı sembol ÅŸirketi. 5G dünyasının hakimi, teknolojinin geldiÄŸi en ileri uç ve anlamı her ne kadar “açan çiçek” olsa da gerçekte Huawei’in taşıdığı mana; “10 bin yıl sürecek Çin hakimiyeti”
ABD, Huawei’in varisini Kanada’da tutuklatarak, dünya literatürüne “ekonomik rehine” kavramını getirdi. Google ile Huawei arasındaki kriz, en son ekonomiyle iligili. O da ABD-Çin arasındaki tırmanan ticaret savaşının ileri teknoloji boyutuna sıçradığının iÅŸaretidir.
Huawei, ABD’den “çaldığı” teknolojiler ile bugün ABD’ye meydan okuyor. Ancak gelinen noktada artık Huawei, teknolojisi “çalınacak kadar ileri” durumda. Neticede; ABD-Çin arasındaki güç çatışması, ticaretten, ekonomiden ve ileri teknolojiden tırmanışını sürdürüyor.
ABD, PANÄ°KLE ETRAFINA SALDIRIYOR
Erem Åžentürk (DiriliÅŸ Postası Genel Yayın Yönetmeni)
Dünyanın karanlık yüzünde meydana gelen her ÅŸey parayla, güçle, hırsla, sömürmeyle tekel olmayla, ele geçirip kullanmayla ilgililidir. Dolayısıyla Google ile Huawei arasında yaÅŸananlarda geleneksel finansı tehdit eden Blockchain, 5G ile kökten deÄŸiÅŸecek sistemler derken bütün bunların hepsinde kontrolü kaybeden ve panikle konservatif saldırganlıklar sergileyen bir ABD var. Sözüm ona hükümetlerden bağımsız, siyaset üstü dünya ÅŸirketi olduÄŸunu iddia eden Google ise Trump’ın bu saldırgan emirlerine itaat etti. Bu bir sorunlar bütünü; ekosistem tekelleri söz konusu, eski nesil geleneksel Yahudi sermayesi ile yeni nesil küreselci Yahudi sermayesinin kendi aralarında tutuÅŸtukları savaÅŸ, Çin’in arz ettiÄŸi tehditler ve fırsatlar, Londra’nın Washington ile Pekin arasında oynadığı iki oyun derken hepsi birleÅŸince ortaya bu sonuç çıktı. Sene sonuna doÄŸru iÅŸler daha da kızışacak ve bugün üzerinde konuÅŸtuÄŸumuz bu vaka sıradan bir ayrıntılı haline gelecek.
Prof. Dr. Hasan Köni (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi)
E-ticaretin bütün boyutlarını Amerika elinde tutuyor. Amazon, Google, Facebook vb. birine karşı bir olay yapacağı zaman bunlar Amerika’nın emrini dinliyorlar. Yoksa Google’ın, Huawei’in daha fazla satmasıyla bir alakası yok.
Ä°letiÅŸim ve teknoloji devlerinin ülkelere yasak getirmesi uluslararası hukuka uygun mu?
Dr. Şeref Oğuz (Sabah Gazetesi Yazarı)
Uluslararası hukuk, muktedirlerin kurallar manzumesidir. ABD’nin kendi ülkesinde dahi “küresel haydut” ilan edildiÄŸi günümüzde, ABD’nin çıkarına muhalif her hareket, uluslararası hukuka aykırı olacaktır. Bu arada Çin’in dünyayı baskılayacağı yakın gelecekte, uluslararası hukuk da deÄŸiÅŸecektir.
GOOGLE KÜRESEL BÄ°R TEKELDÄ°R
Erem Åžentürk (DiriliÅŸ Postası Genel Yayın Yönetmeni)
Elbette uygun. Uluslararası hukuk; sermaye güvenliÄŸi ve rakibe baskı için vardır. Ä°ÅŸin içinde o para yoksa, alacak verecek güvenliÄŸi yoksa, sermayeyi korumak yoksa uluslararası hukuk yoktur zaten. Google News uluslararası hukuka uygun mu? Kendi istediÄŸini kabul ediyor, istediÄŸi gibi sıralıyor, istediÄŸi gibi reklam dağıtıyor, desteklediÄŸi ideolojinin haberini gösterime alıyor desteklemediÄŸi ideolojinin haberlerini bypass ediyor. Google haber ve reklamın tekeli ve iÅŸte tam olarak uluslararası hukuktur.
ABD, KENDÄ° KURDURDUÄžU ÖRGÜTÜN KURALLARINA DA UYMUYOR
Prof. Dr. Hasan Köni (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi)
Bazı ahlak kuralları var. Bazı insanlığı ilgilendiren kurallar var. Bunun dışında kendi ülkesinin rekabeti için karşı tarafa baskı uygulamak, Amerika’nın koyduÄŸu Uluslararası Ticaret Örgütü’nün kurallarına aykırı. 1945’te Uluslararası Ticaret Örgütü’nü yarattılar. Onun kurallarına göre uluslararası ticaret dönüyor. Bu kurallara da karşı… Onu da dinlemiyor.
Daha önce de Volkswagen ve Iphone’a karşılıklı cezalar kesilmiÅŸti. Bu durum nereye varır?
Dr. Şeref Oğuz (Sabah Gazetesi Yazarı)
Karşılıklı cezalar, güç gösterisinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Misilleme imkanı olduÄŸu sürece, bu cezalar iç siyaseti besleyen adımlar olacaktır. Bu gerilimin varacağı nokta, Güney Çin Denizi’nden baÅŸlayacak olan sıcak çatışmaya varacaktır. Google ve Huawei, bu tarihi kapışmanın sembollerinden ikisi yalnızca.
Erem Åžentürk (DiriliÅŸ Postası Genel Yayın Yönetmeni)
Aslında aynı savaşın farklı cepheleri. ABD tahakkümünü koruyabilmek için dünyaya sataşıyor. 2015 yılının başında Merkel ‘’kendi yerli denetim ÅŸirketlerimizi kuracağız” dedi. Bu da ABD’nin tahakkümüne karşı bir baÅŸkaldırı olarak yorumlandı. Big Four tarafından denetlenen Volkswagen Grubu’nun “emisyon ölçüm” hilesi yaptığı çıktı ortaya. Sonra VW Grubu’na önce 14.7 milyar dolar ceza kesildi. Buna karşılık Apple’a milyar dolarlık cezalar kesildi Avrupa’da. Bundan sonra ABD, Deustch Bank’a 12 milyar dolar ceza kesti. Buna cevap olarak AB’de önce Facebook’a ardından Google’a ceza kesildi. ABD hiç çekinmeden benzer bir savaÅŸa Çin ve Hindistan’la girebilir. Çünkü kaybedecek bir ÅŸeyi yok. SavaÅŸsa da savaÅŸmasa da dolar tahakkümünü ayakta tutan istinat duvarı artık çatladı.
MÄ°LLETLER ÇATIÅžMASI ORTAMINA GÄ°RÄ°LEBÄ°LÄ°R
Prof. Dr. Hasan Köni (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi)
Uluslararası ekonomiyi kendi çıkarı yönünde müttefik veya düÅŸman gözetmeden Amerika yönlendiriyor. Bu, 1936-37’lerdeki Avrupa’ya benziyor. Almanya, Ä°talya aç kalmıştı. Bu 5-10 sene daha gider. Bu yapılanma daha çok sürerse milletler çatışma ortamına girmeye baÅŸlar.
ÜRKÄ°YE NE YAPABÄ°LÄ°R?
Türkiye böyle bir durumda kalırsa ne olur? Teknoloji ve iletiÅŸim devlerine karşı kullanabileceÄŸimiz bir kozumuz var mı? Ya da böyle bir duruma hazırlıklı mıyız?
Dr. Şeref Oğuz (Sabah Gazetesi Yazarı)
Türkiye bu durumda kalmaz. Zira bizler teknoloji üretmiyoruz. Bu gidiÅŸle üreteceÄŸimiz de yok. Üretenlerimizi ise teker teker cezalandırma tutumumuz, en büyük toplumsal zaafımızdır.
Teknoloji ve Ä°letiÅŸim devlerine karşı kullanabileceÄŸimiz koza gelince; Ä°cat çıkarmalıyız. Başımız belada zira. Herkesin başı belada aslında ama bizim gibi kritik coÄŸrafyadakilerin riski, çok daha fazla.
EÄŸer elinizdekiler, günlük ihtiyaçları karşılamaya yetmiyorsa ya da mevcut alışkanlıklarınız kullanışsız hale gelmiÅŸse, icat çıkarma zamanınız gelmiÅŸ demektir. Buna ister Ar-Ge deyin, ister inovasyon, netice deÄŸiÅŸmez; ihtiyaçlarınız size icat çıkarmanız gerektiÄŸini haykırmaya baÅŸlar.
Ä°CAT ÇIKARMAMIZ GEREKÄ°YOR
Ataların sözüdür; “durduk yerde icat çıkarma.” Biz bunu yalnızca “icat çıkarma” diye kısaltmış, inovasyon eksiÄŸimize “kültürel mazeret” yapmışız. Oysa bu çetin coÄŸrafyada başı her sıkıştığında, “ihtiyaç duyduÄŸunda” icat çıkara gelmiÅŸ, problemlere çözüm üreterek var olabilmiÅŸiz.
Bana göre sorun; icada ihtiyaç duyma noktasındaki idrak gecikmesidir. Nitekim yıllardır yazar dururum; bizde kaynak deÄŸil idrak sorunu var diye.
2009’da Küresel Kriz Avrupa’yı vurunca ihracatçı, eksen kaydırmayı icat etti ve dünyanın sadece Batı’dan ibaret olmadığını keÅŸfetti. Yetmedi, katma deÄŸer olmayınca ihracatın hamalı olduÄŸunu fark etti, inovasyon ihtiyacını keÅŸfetti.
Yıllardır AR-GE’ye milyarlarca dolar para akıtan bizlerin, arzulanan baÅŸarıya neden ulaÅŸamadığımızı sorguluyorum. Yasa sorunu vardı, çözdük, kaynak sorunu vardı, hallettik, teÅŸvik sorunu vardı ziyadesiyle verdik.
Peki, neden araÅŸtırdığımız kadar geliÅŸtiremiyoruz? Kaçımız bu açmazın farkında bilmiyorum ancak emin olduÄŸum ÅŸudur ki idrak gecikmesi var bizde.
Farklı olandan korku, bize benzemeyenden nefret, rakiple düello yerine pusu, akıl yerine kurnazlık, sabır yerine telaÅŸ, merak yerine biat, bilgi yerine kanaat ve özgün yerine taklit…
Ä°novasyon, “eski köye yeni adet” getirmek ise, köyün; kendi eskimiÅŸ seçenekleri dışında, “yeni” alternatifleri üretmeye izin vermesi gerekmez mi? EÄŸer idrak gecikmesi sorununu aÅŸarsak, ihtiyaçları daha erken fark edecek, bunun doÄŸal neticesinde gereken icatları çıkarabileceÄŸiz.
Bu yüzden ben her kurumun, kamu ve özel sektörün, kendi içine yönelik devrimci adımla gözlem yapması gerektiÄŸini savunuyorum. DeÄŸer üretmeyen süreçleri tespit, yeni ihtiyaçları tanımlamak ve küresel akımları gözleyerek geleceÄŸe dair sorunlar envanteri oluÅŸturmalı.
Bunu bir kez idrak edince; pekâlâ icat çıkarır, dünya prömiyerindeki hiçbir yarıştan geri kalmayız.
Erem Åžentürk (DiriliÅŸ Postası Genel Yayın Yönetmeni)
Türkiye ÅŸimdilik bu durumda kalmaz çünkü biz teknoloji üreticisi bir ülke deÄŸiliz. Kalifiye müÅŸteri bir ülkeyiz. Åžimdilik tek derdimiz, Londra-Pekin, Moskova-Pekin, Washington-Tel Aviv kilikleri arasında seçim yapmak olur. Patriot mu S400 mü gibi bir derdin ortasında buluruz kendimizi; F35 mi SU57 mi yoksa Çin J20 mi diye tartışabilir bu konuda da. Ä°ÅŸletim sisteminde tartışanlara tüketici alışkanlıkları ve ekosistemler de gidiyor elbette. IHA, SÄ°HA’larda olduÄŸu gibi, MPT serisi tüfekler ya da ATAK Helikopter alanlarında olduÄŸu gibi bu konuda da üretici rakip pozisyonunda olsaydık tartışma baÅŸka bir düzeyde devam ederdi.
Prof. Dr. Hasan Köni (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi)
Ä°nÅŸallah bize karşı yapmazlar. Elimizde hiçbir ÅŸey yok.
MÜCERRET
Henüz yorum yapılmamış.