Sosyal Medya

Pera’da bir seyr-ü sefer



Bachelard; “Yalnız anılarımız deÄŸil unuttuklarımız da bir yerde barınmaktadır” der. Ä°çimizde bir yerlerde katmanlara dürülmüÅŸ bir mikroçiple hayat yolculuÄŸuna atıldığımız o kritik demde; hatırladıklarımız kadar hatırlamadıklarımız; bu minvaldeki tercihlerimiz de kiÅŸilik inÅŸamızın temel kaidesinde çoktan yerini almış durumda oluyor. Üç kitabı okumak üzere dünya sahnesine inmiÅŸ olan insanoÄŸlunun kâinattaki inÅŸa süreci ontolojik olmaktan çıkıp mekânsallaÅŸtıkça çift yönlü etkileÅŸimin cilvesiyle mekânlar da zihinleri dönüÅŸtürmeye baÅŸlar. BiçimlendirdiÄŸimizi, estetik dokunuÅŸlarla dönüÅŸtürdüÄŸümüzü ve kurguladığımızı düÅŸündüÄŸümüz her bir temas vurgusu; bilincimizin altına/üstüne hatta ruhumuzun katmanları ile letâiflerimize yönelik istem dışı dokunuÅŸlar olarak geri döner. EÅŸyaya hükmettiÄŸimizi düÅŸündüÄŸümüz o yanılsamanın içinde cürmümüz kendimize bile yetmez ancak mekânın, barındırma/yaÅŸam iliÅŸkisinde bir yerlerde kendimizi seyretmemize imkân tanıdığını fark ederiz. Tahayyülün üretimi olan ÅŸiirsel imgelem; mekânın ÅŸiirselleÅŸmesine doÄŸru seyr-ü sefer ederken biz de “Tebdil-i mekânda ferahlık vardır” diyerek BeyoÄŸlu sırtlarına doÄŸru uzanalım ve bu defa durak noktamız; XVII. Yüzyıl ile XIX. Yüzyıl arasında bir yerlerde olsun.

Ä°lk olarak 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından inÅŸa edilmiÅŸ olan Pera Müzesi; Ä°stanbul’un keÅŸmekeÅŸine en net hâliyle ÅŸahitlik edebileceÄŸi bir noktada konuÅŸlanmıştır. Mimar-restoratör Sinan Genim’in 2003/2005 yılları arasında üstlendiÄŸi proje; Tepebaşı’ndaki tarihi Bristol Oteli’nin dış cephesinin korunarak ve tamamen elden geçirilerek çaÄŸdaÅŸ bir müze donanımıyla neredeyse yeniden inÅŸa edilme sürecini kapsar. Hem tasarım hem de çalışma programında ilk olarak dikkat çeken çok yönlülük; yapıyı, bir müzenin çok ötesinde envâi çeÅŸit kültür-sanat faaliyetini ihtiva eden kolektif bir kültür merkezine dönüÅŸtürmüÅŸ durumdadır. Henüz kapıdan girerken bizi karşılayan melodramik atmosfer; her tandanstan, her yaÅŸtan, cazdan, sazdan, sözden salınımlarıyla özellikle genç sanatçıları desteklemek ve geleceÄŸin sanatçılarını yetiÅŸtirmek ÅŸiârıyla yola çıkıldığını alttan alta hissettirir.

Çapı çevresini çoktan aÅŸmış sergi salonları, dünyanın en seçkin sergilerine ev sahipliÄŸi yapacak âlicenaplığı ve bir çocuk sanatçının amatör ruhunun ürünlerini taşıyacak tevazuyu aynı anda kisvesinde taşır. Oditoryum ve fuaye alanlarının hem genele hitap eden hem de spesifik kaçış noktalarına olanak saÄŸlayan girift planlaması, giriÅŸteki cafe bölümünün “Åžöyle bir uÄŸrayıp çıkacaktım” serbestiyeti; sizi, müzelerin yönlendirici ve buyurgan gezi rotasından âzade eder ve o günü, Pera’da belki bir fincan eÅŸliÄŸinde sadece kitabınızı okuyarak geçirebilirsiniz. Dönemsel olarak “Jean Dubuffet”, “Henri Cartier-Bresson”, “Rembrandt”, “Niko Pirosmani”, “Josef Koudelka” “Joan Miró”, “Akira Kurosawa”, “Marc Chagall”, “Pablo Picasso”, “Fernando Botero”, “Frida Kahlo”, “Diego Rivera”, “Goya” gibi dünyaca ünlü sanatçıların prestij sergilerini, sanatseverlerle buluÅŸturmuÅŸ olan Pera’da, sürekli olarak dört sergi grubu faaliyet göstermektedir.

Suna ve Ä°nan Kıraç Vakfı`nın iki özel koleksiyonunun sergilendiÄŸimüzenin ilk katındaki Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu, eski çaÄŸlardan günümüze Anadolu’da kullanılagelmiÅŸ ağırlık ve ölçü birimlerinin, çeÅŸitli malzeme ve tekniklerde üretilmiÅŸ seçkin örneklerini alabildiÄŸine sunarken aynı katın baÅŸka bir kanadında Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu, estetik ve mahremiyetin herc-ü mercini bilakis kendine saklamaktadır. Ä°kinci katta konuÅŸlanmış olan Oryantalist Resim Koleksiyonu’nu gezerken ise o malum “Müzede Bir Gece” filminin fantezi olmaktan çıkıp gerçeÄŸe dönüÅŸmesini arzu edersiniz. Aydınlanma Çağı’nda dahi Avrupalı oryantalist ressamların Osmanlı’nın dünyasından esinlenerek vücuda getirdiÄŸi eserlerin bir potporisini görme imkânı bulursunuz. Ä°mparatorluÄŸun son iki yüzyılını konu alan ve sanat tarihi adına çok zengin bir görsel ÅŸölen sunan koleksiyonun en dikkat çeken parçası ÅŸüphesiz; yerli oryantalistimiz Osman Hamdi Bey’in KaplumbaÄŸa Terbiyecisi’dir. Dört katlı müzede tematik sergiler çerçevesinde saray hanedanının portreleri ile mensuplarının hiyerarÅŸik düzenine iliÅŸkin betimlemeleri de görmek mümkündür. Dönemin zevk-i selimiyle resmedilmiÅŸ Topkapı Sarayı’nın Anadolu yakasından görünüÅŸü, saltanat kayıklarının boÄŸazda ipek ÅŸallar gibi süzülüp ufukta kayboluÅŸu; Üsküdar’a giderken o kâtibin uzun setresini, hanımın ÅŸemsiyesini, mendilini hatta mendilin içindeki lokumu bile KesiÅŸen Dünyalar; içine alarak tattırır size. Tüm bunlardan ötede ve ziyâde özel bir ekibin düzenli olarak çocuklara yönelik verdiÄŸi konserlerle annelerin; bağımsız filmler, animasyon ve belgeseller yoluyla da sinema tutkunlarının gönlüne taht kurmuÅŸ olur Pera…

1881 yılında faaliyete geçen ve çok sayıda filme konu olan dönemin en lüks otellerinden Pera Palace için ise ilginç bir efsane akıllarda yer etmiÅŸtir. Rivayete göre 1926-1932 yılları arasında “Orient Expres’te Cinayet” romanını yazmak üzere defalarca Ä°stanbul’a gelen ünlü polisiye yazarı Agatha Christie, bu otelde 411 numaralı odada kalmış ve burada henüz sır perdesinin aralanmadığı onbir gün geçirmiÅŸtir. Bir kuÅŸağın gençliÄŸine yön vermiÅŸ, uykularını kaçırmış, hayallerini tahayyüllerinin çok ötesine geçirmiÅŸ bu romancıyı, burada hayal etmek bile ilhamın mekânla iliÅŸkisini sorgulamamız için dimağımızda bir parantez açmaya yeter.

Günün sonunda; hayatla deÄŸil belki ama mekânla hesabımızı kapatarak çıktığımızda baÅŸka aynalarda seyrettiÄŸimiz “kendimiz”le buluÅŸmak için çok hususi bir yer seçmiÅŸ olduÄŸumuzu fark ederiz ve bu yaptığımız tercih; dilimizde HaÅŸim’den birkaç dize ile bugünün dünden farklı olmasını saÄŸladığı için tatlı bir hoÅŸnutluk bırakır üzerimizde…

“EÄŸilmiÅŸ arza, kanar muttasıl kanar güller,
Durur, alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı, neden tunca benziyor mermer?

Bu; bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta,
Kızıl havaları seyret ki akÅŸam olmakta…”

Hacer YeÄŸin

 

Makas Dergisi, AÄŸustos- Eylül , 9. sayı, Makas Mimari

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.