Sosyal Medya

Osmanlı müziğinde batılılaşma hareketleri

Osmanlı'ya gerek gösteri, gerekse de eğitim vermek için gelmiş çeşitli batılı müzisyenler ve farklı sanat toplulukları var



Osmanlı'ya gerek gösteri, gerekse de eÄŸitim vermek için gelmiÅŸ çeÅŸitli batılı müzisyenler ve farklı sanat toplulukları var
Özellikle 17. yüzyıldan sonra ÅŸehzadelerin sünnet düÄŸünlerine Ä°talyan opera ve çeÅŸitli gösteri yapan toplulukların davet edildiÄŸi biliniyor. Batı sanatlarına büyük ilgi duyan Sultan III. Selim'in (1789 - 1807) sır kâtibinin kaydettiÄŸine göre Topkapı Sarayı'na davet edilen Frenklerin gösterilerindeki "opera" adlı çalgılı, sözlü ve danslı oyun beÄŸeni ile izlenmekteymiÅŸ.
 
Tanzimat yolunu açan ve reformlarıyla etkili olmaya çalışan Sultan II. Mahmud'un (1808 - 39) tahta çıkmasıyla Batı'nın armonik çok sesli musikisi, Osmanlı topraklarında çok farklı bir iÅŸlev ve statüye sahip olmaya baÅŸlamış. 1826'da ortadan kaldırılan Yeniçeri Ocağı ile birlikte asırlardır Osmanlı ordusuna savaÅŸ müziÄŸi saÄŸlayan ve Batı'da da askeri bandoların oluÅŸumuna katkıda bulunan "mehterhane" geleneÄŸi tarihe karışınca yerine konacak alternatifler deÄŸerlendirilmiÅŸ ve batılı kıstaslara göre oluÅŸturulacak yeni askeri birliklerin müziÄŸini de bundan böyle, Avrupai türde marÅŸlar çalacak olan Türk bandolarının üstlenmesi kararlaÅŸtırılmış. Ä°ÅŸte bu niyetle, Ä°stanbul'daki Sardunya temsilciliÄŸi vasıtasıyla kendisine ulaşılan Giuseppe Donizetti 1828 yılında Ä°stanbul'a davet edilmiÅŸ ve sonrasında da kendisine "Osmanlı saltanat muzıkalarının baÅŸ ustakârı" unvanı verilmiÅŸ.
Sardunya Krallığının Ä°stanbul elçisi aracılığı ile 1828 yılında Ä°stanbul'a davet edilen Giuseppe Donizetti, Osmanlı saltanat muzıkalarının baÅŸ ustakârı” olarak yıllarca  Muzika-yı Humayun'u Batı müziÄŸi normlarında yönetti.
 
Bizim Donizetti PaÅŸa olarak bildiÄŸimiz kiÅŸi dünyaca ünlü Ä°talyan opera bestekarı Gaetano Donizetti'nin aÄŸabeyi. Zamanında kardeÅŸinin hocası Alman Simon Mayr'dan müzik eÄŸitimi almış ve 20 yaşındayken de Napolyon Bonapart'ın ordusuna kayıt olmuÅŸ. Yıllarca bandocu olarak bu orduyla beraber muhtelif seferlere katılan Donizetti, 1814 senesinde Napolyon'un Elba Adası'na sürüldüÄŸünde de, sonrasında Fransa'ya döndüklerinde de Napolyon'un yanında olmuÅŸ, ona hizmetini sürdürmüÅŸ. 19 Haziran 1815 tarihinde Napolyon ordusunun ünlü Waterloo Muharebesi'nde yenilmesi sonrasında da ordudan ayrılmış.  
 
Fransız müzik dergisi, Osmanlı müziÄŸindeki deÄŸiÅŸimi kapak yaptı
GördüÄŸünüz gibi arada Donizetti için Fransız ordusundaki iÅŸinden ayrılması sonrasında, 10 yıldan fazla bir zaman var. Belli ki, Osmanlı sarayından gelen bu teklif hem Donizetti'yi memnun etmiÅŸ, hem de batı dünyasını ÅŸaşırtmış, hatta hayrete düÅŸürmüÅŸ olmalı. Fransız müzik dergisi Le Ménestrel, Aralık 1836 tarihli sayısında kapak haberi olarak Ä°stanbul'a gelen Donizetti'nin statüsünden bahsederek, Sultan II. Mahmud'un Ä°talyan müziÄŸini çok sevdiÄŸini ve ordusunda Batı müziÄŸi temelli çalışmaları baÅŸlattığını yazmış.
Ünlü Fransız müzik dergisi Le Ménestrel, Aralık 1836 tarihli sayısında Donizetti’nin Ä°stanbul'a geliÅŸini kapaktan vererek, Sultan II. Mahmud’un yüzünün Batı müziÄŸine dönük olduÄŸunu yazmış.
 
II. Mahmud'un kurulmasına vesile olduÄŸu, "Musique Impériale", Osmanlıca özgün adıyla Muzika-yı Humayun, Giuseppe Donizetti'nin yönetiminde Batı tipi müzik eÄŸitimi alan profesyoneller tarafından Avrupai türde marÅŸlar çalma görevini üstlenmiÅŸ. Bu müessesenin Osmanlıca adındaki Ä°talyanca ile aynı olan "muzika" kelimesi bile 19. yüzyıl Osmanlı müzik reformunda Ä°talyan etkisinin ne kadar önemli olduÄŸunu gösteriyor.
 
İstanbul sokaklarında opera potpuorri'leri
Artık ÅŸehrin belli yerlerinde Rossini ve Donizetti operalarından potpuorri'lerin duyulması olaÄŸan bir durum halini almış. Ä°lginçtir, PadiÅŸahın geleneksel Cuma selamlığı sırasında onun merasim alayına bu tip eserlerin eÅŸlik etmesi de garip karşılanmamış. Ancak daha da önemlisi Donizetti'nin bir Ä°talyan olarak padiÅŸah II. Mahmud'un otoritesini temsil eden Osmanlı Ä°mparatorluÄŸunun resmi marşının da bestekarı oluÅŸu. Mahmudiye adıyla tarihe geçen bu marşın 1829 tarihli en eski yazması Napoli Konservatuvarı Kütüphanesi ArÅŸivi'nde yakın bir zaman önce ortaya çıkmış.
 
Giuseppe Donizetti II. Mahmud'dan sonra tahta çıkan Sultan Abdülmecid'in de cülusu vesilesiyle yeni bir marÅŸ bestelemiÅŸ ve bu bestesi de Mecidiye adı altında resmi marÅŸ statüsüne ulaÅŸmıştır.
 
Franz Liszt 1847 yılında Ä°stanbul'u ziyaret ettiÄŸinde bu marşın temaları üzerine bir parafraz bestelemiÅŸ ve eser bir yıl sonra Berlin'de Schlesinger yayınevi tarafından basılmıştır. Bu arada ünleri ülkeleri dışına taÅŸan Ä°talyan bestekarlar Rossini ve Gaetano Donizetti de Sultan Abdülmecid'e ithafen marÅŸlar bestelemiÅŸlerdir.
 
Farklı kültürlerden müzik adamlarının etkileÅŸimleri
Batı tipi müzik eÄŸitimi vermek ve bu tarzı yaygınlaÅŸtırmak gibi bir misyonla Osmanlıya gelen Donizetti ile dönemin Ä°stanbul'daki müzik adamları birbirlerinden çok etkilenmiÅŸler. Bu karşılıklı etkileÅŸim öylesine güçlü olmuÅŸ ki, saray ortamında karşılaÅŸan ve birbirlerinin dilini bilmeyen müzik adamları sanki kendilerini farklı seslerin tınılarının esintisine bırakmışlar. Donizetti Türk MüziÄŸi formunda çalışmalar yapmış, Hacı Arif Bey romantik ekolü baÅŸlatmış, Hammâmîzâde Ä°smâil Dede Efendi de Viktorya dönemi Avrupa'sını kasıp kavuran vals müziÄŸi formunda besteler yapmış. Dede Efendinin "Gülnihal" parçasını bu gözle dinlerseniz, hangi dönemde olursa olsun, sanattaki etkileÅŸimin gücünü net olarak görürsünüz, diye düÅŸünüyorum.
Osmanlıdaki müzik eserlerini kayıt altına alma konusunda kendi adıyla anılan bir nota sistemi kuran Hamparsum Limonciyan'ın çabaları, çok sayıda parçanın günümüze ulaÅŸmasını saÄŸlamış.
 
Donizetti, çaÄŸdaÅŸ notalama eÄŸitimi verirken gerek Gregoryen kilise müziÄŸi yazım teknikleri, gerekse de Hamparsum Limonciyan'ın müzikleri kayda alma yolundaki özgün sistemi ile karşılaÅŸmış. Önceleri Limonciyan'ın müzik yazımı tekniÄŸine hiçbir anlam vermese ve hatta her sesi kayda alabileceÄŸine inanmasa da, gördükleri onu dehÅŸete düÅŸürmüÅŸ olmalı. Yazılı kaynaklar Limonciyan'ın yanında onun icadı olan notalama sisteminin en ince ayrıntılarını öÄŸrendiÄŸini söylüyor. Bestekar, müzik hocası ve tambur sanatçısı olan unutulan müzik deÄŸerimiz, Hamparsum Limonciyan'ın nota yazım tekniÄŸi bugün koleksiyonerlerin birikimlerinde ve nadide kütüphane raflarında bilimsel araÅŸtırmalara kaynak olarak müzik tarihi sayfalarında saygın yerini koruyor.
                                 Giuseppe Donizetti
 
Sultan Abdülmecid'in gözlerini yaÅŸartan Donizetti bestesi
Giuseppe Donizetti tek sesli Osmanlı ÅŸarkılarını enstrümantal olarak armonize ederek çok seslendirmenin ötesinde, Ä°talyanca veya Fransızca fonetik açılımla kullandığı özgün Osmanlıca güfteleri de bestelemiÅŸtir. Bu türde biri Sultan Abdülmecid'e, diÄŸeri de annesi Bezm-i Alem Valide Sultan'a ithafen matbu halde basılan ve "ÅŸarkı-yı cedid", yani "yeni ÅŸarkı" olarak tanımlanan iki adet bestesi bulunmaktadır. Gisueppe Donizetti aynı zamanda 1854 yılındaki Silistre kuÅŸatmasının doÄŸurduÄŸu milliyetçi duyguları ön plana çıkartan sözlü bir marÅŸ olan Silistria'yı da bestelemiÅŸ. Ve denilen o ki, eser Sultan Abdülmecid'in huzurunda seslendirildiÄŸi zaman padiÅŸahın gözünden yaÅŸlar geldiÄŸi görülmüÅŸ.
 
Donizetti'den sonra bir baÅŸka Ä°talyan müzisyen Parmalı Gallisto Guatelli, Mızıka-ı Hümayun'un başına getirilmiÅŸ. Sonrasında "paÅŸa" ünvanı ile onurlandırılan Guatelli, hayranlık duyduÄŸu Hacı Arif Bey'in, Åževki Bey'in, Rıfat Bey'in yüzlerce ÅŸarkısını piyano için çok sesli müzik formatında seslendirmiÅŸ ve notalarının basılmasına yardımcı olmuÅŸ.
 
Bilirsiniz, sanat bir etkileÅŸimdir; tabii ki bu faaliyetler bir ÅŸekilde sokağı da etkilemiÅŸ. Osmanlı Sarayı civarında duyulan bu müzik türü ile Ä°stanbul'u sık sık ziyaret eden tiyatroların, operaların gösterileri halka nasıl yansıdı derseniz size "kanto" sanatını örnek vereceÄŸim. Belli bir kesime hitap eden ve belli yerlerde gösterime sunulan opera, zamanla "çiftetelli" formuyla birleÅŸerek halkın beÄŸeni ile dinlediÄŸi "kanto" haline dönüÅŸmüÅŸ. Ä°talyanca ÅŸarkı anlamına gelen "canzone" ile ÅŸarkı söylemek karşılığı "cantare" sözcüklerinden türemiÅŸ. Aslında tek başına çalışma konusu olabilecek kadar önemli olan kanto, tuluat tiyatrosunun önemli bir parçası olarak Osmanlıda yayılmış.
Osmanlı müziÄŸinde batılılaÅŸma hareketleri ve operanın saray çevresinde kabul görmesi, sokaÄŸa "kanto" adıyla yepyeni bir müzik tarzı olarak yansıdı.
 
1880'li yıllarda yaygınlaÅŸmaya baÅŸlayan tulûat tiyatrosunun rüzgarıyla geliÅŸmeye baÅŸlayan bu tarz, seyirciyi çekmek ve özellikle de perde aralarında salondakileri eÄŸlendirmek amacıyla o güne kadar duyulmamış melodilerin çalınıp söylendiÄŸi bir hale bürünmüÅŸ. Ve tabii ki, ÅŸehrin her yerine yayılmış, o günlerin Ä°stanbul eÄŸlence hayatında önemli bir yere sahip olmuÅŸ.
 
Osmanlıdaki Batı müziÄŸi özelinde çalışmaları ve çok önemli araÅŸtırmaları olan deÄŸerlerimiz var. Orkestra ÅŸefi, besteci ve tarih araÅŸtırmacısı deÄŸerli hocam, Emre Aracı'nın bir kuyumcu titizliÄŸi ile yıllar içinde gün ışığına çıkardıklarından çok büyük ölçüde faydalandım. Eksiklerim ve yanlışlarım varsa beni amatör bir araÅŸtırmacı olarak kabul edin ve mazur görün efendim.
 
Tematik olarak "müzik" çok geniÅŸ bir çerçevede koleksiyonerlerin ve tarih araÅŸtırmacılarının da uÄŸrak yeri. Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde basılmış notalar nadide koleksiyonları süslüyor. FotoÄŸraflar, müzik enstrümanları, ünlü isimlere ait kullanılmış eÅŸyalar, geçmiÅŸe ait tiyatro-opera biletleri - el ilanları kültür biriktirenleri heyecanlandırıyor. Hiç kimsenin duymadığı parçaların içinde yaÅŸadığı taÅŸ plaklar, koleksiyonerler sayesinde gün ışığına çıkıyor ve tekrar sese - müziÄŸe, ete - kemiÄŸe dönüÅŸüyor.
 
Efendim tekrarlayalım, günlük yaÅŸamın koÅŸuÅŸturması içinde siz siz olun, hobisiz kalmayın. Mazeretlerinizi bastırın, içinizdeki renklerin peÅŸinde gidin, sizi çocukluÄŸunuza döndürecek iç sesinizi daha çok duyun. Göreceksiniz, hobileriniz bir süreliÄŸine de olsa, ÅŸikayet ettiÄŸiniz her ÅŸeyin üstünü örtecek ve sizi peÅŸi sıra sürükleyerek bulutların üstünde dolaÅŸtıracaktır.
 
Güzellikleri biriktirmenizi dilerim!..
 
Kaynak:İrfan Yalın / T24

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.