Ramazan Kayan: Sanal mesajlardan fırsat bulup Sani-i Hakiki’den gelen mesajları okumaya vakit bulabilecek miyiz ?
Follow @dusuncemektebi2
Nedense biz insanlar iki dünyalı olduğumuzu unuturuz… Bu dünyaya yönelik yönümüz hep ağır basar… Öteki dünyayı ötelemeyi alışkanlık haline getirdik… Hayatın dengesi bozuldu… Bir tarafmız eksik kaldı…
Nakıs hayatları nasıl düzeltebiliriz ?
Bu konuda bir teklifim olacak ; yaÅŸamın yoÄŸunluÄŸu, yorgunluÄŸu, yılgınlığı ve gündemlerin ağırlığı altında farklı bir atmosferi teneffüs etmeye ne dersiniz ?
O ki iki dünyalıyız, ÅŸu üç ikiliden söz etmek istiyorum… Bilmem ilginizi çekecek mi ?
Ä°ki bez…
Ä°ki tahta…
Ä°ki taÅŸ…
Ä°ki bez ; tabutun üstüne konan yeÅŸil örtü ve cesede sarılan beyaz kefen… Herkesi eÅŸitleyen iki çaput… Asalet, aÅŸiret, kavmiyet, milliyet, cinsiyet, kariyer, forma, üniforma, statü, sınıf, nüfus hepsi devredışı…
Bu bezlerin patiska, polyester, pamuk, keten, yün olması fark etmiyor… Sonuçta birer çaput deÄŸil mi ?
Kundak ile kefen arasında geçen sürece ömür diyoruz…Kundakla baÅŸlayan bir ömrümüz, kefenle baÅŸlayan ölümümüz var… Kimse ölümden muaf deÄŸil… Ölüm herkese eÅŸit mesafede…
‘’Ana rahminden geldik pazara,
Bir kefen aldık döndük mezara.’’
Kefenin ölene yakışıp yakışmadığına bakmayız… Çünkü kefenin modası, modeli, markası yok… DikiÅŸi, cebi bile yok… Kefen defilesini hiç duymadım… Fakat gelinlik ve damatlık giymeye fırsat bulamadan nice kefen giyen gençler bilirim…
Yarın ne giyeceÄŸimizi planlarken aklımıza hiç kefen geliyor mu ?
Dede ve ninelerimiz, kefen paralarını yastık altında saklı tutarlardı…
Peki ÅŸimdi ?
‘’TuttuÄŸum takımım ÅŸampiyon olmadan ölürsem kefenim sarı-lacivert, sarı-kırmızı, siyah-beyaz olsun’’ vs. diyen bir gençlikle, acı bir gerçekle karşı karşıyayız…
Önemli olan her kefene sarılanda kiÅŸinin kendini görebilmesidir…
Ä°ki tahta ; tabut ve teneÅŸir…
Üzerinde ölünün yıkandığı tahtaya teneÅŸir, öleni kabre kadar taşıyan sandukaya tabut diyoruz…
TeneÅŸir ve tabutun tahtasının hangi aÄŸaçtan olduÄŸu önemli deÄŸil…MeÅŸe, çam, ceviz, kayın, ardıç, öd… fark etmez… Tabutun çevresindeki çelenkler ve çiçeklerde fayda vermez…
BineceÄŸimiz son binit , tabut …
Her ÅŸeyi bildiÄŸini ve yönettiÄŸini sanan kiÅŸiler, bir de bakarsınız birdenbire bir tabutun içinde kıpırtısız yatıyor… Tabutta artık her ÅŸey kısıtlı, sonsuz yalnızlık baÅŸlamıştır… Ä°ÅŸte bu tabutu, bir gün biz dolduracağız… BeÅŸikten baÅŸlayarak birçok eÅŸikten geçerek tabutta karar kılacağız…
Ne kadar acı ki, ne tabutu taşıyan ne de mezarı kazan ölümün farkında…
Onlarca kiÅŸinin elleri üzerinde bir kayık gibi yüzen tabutlardan geriye kalan bir nasihat var mıdır ?
Unutmayalım ki, tabut tek kiÅŸiliktir… Tabuta yattığımız gün kuyumuzu kazacaklar…
Son günümüz önce tabut, sonra toprak olacak…
Ä°ki taÅŸ, Musalla ve mezar taşı…
Musalla taşı, cami avlularında bulunan, cenaze namazı kılınırken tabutun üzerine konduÄŸu taÅŸa denir…
Hiç hesapta yokken yatırırlar bir gün soÄŸuk musalla taşına…
Dünya hayaından göçerken önce musalla taşına boylu boyunca uzanır insan, sonra kabre konduÄŸunda bir taÅŸ dikilir baÅŸ ucuna…
Ä°ÅŸte bu taÅŸlar bütün taÅŸlardan daha katı, daha soÄŸuk ve daha ürpertici gelir insana…
YüzleÅŸmek istemesekte, eninde sonunda yolumuzun kesiÅŸeceÄŸi o malum taÅŸlar… Bunun adı önce musalla taşı ve sonrasında mezar taşı…
Musallada söz mevtanın… Musalla ölüm gerçeÄŸini fısıldar tıpkı mezar taÅŸları gibi… Mezarlıklar ÅŸehrin uzağına dışlandığı için ancak cami avlusundaki musalla ile tefekkür fırsatı bulabiliriz…
Belki taÅŸlaÅŸan kalplerimizi bu taÅŸa temas ederek yumuÅŸatabiliriz…
Mezar taÅŸları yerin derinliklerinden gelen mesajlar içeriyor… Sanal mesajlardan fırsat bulup Sani-i Hakiki’den gelen mesajları okumaya vakit bulabilecek miyiz ?
Rabıta-i mevte ihtiyacımız var… Ölümü tefekkür ederek olgunlaÅŸabiliriz…Ä°blis’in desiselerini, nefsin negatif etkilerini kırabiliriz… Mezar taşı, kalın gaflet duvarını yıkmada etkilidir…
Mezarlıklar hayat alanlarımızın vazgeçilmez birer parçasıdır… Kabirler bize gerçek yüzümüzü gösteren aynalardır.
Arada bir de olsa çok bunaldığımızda, hayat çekilmez hale geldiÄŸinde, kendimize bir on dakika ayırıp kendi cenaze törenimize katılsak, kendimize büyük bir iyilik etmiÅŸ oluruz… Ve daha bir düzelir ve de güzelleÅŸiriz…
Henüz yorum yapılmamış.