Sosyal Medya

Güncel

Mehmet Acet: ABD ile varılan mutabakat neleri kapsıyor?

Mehmet Acet- Yeni Åžafak



Önceki akÅŸam yapılan MYK toplantısı bittikten sonra CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan, randevu verdiÄŸi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile bir araya geldi.
 
Bakan Akar, ErdoÄŸan’a Pazartesi ve Salı günü ABD’den gelen askeri heyetle KuzeydoÄŸu Suriye için yapılan görüÅŸmeler hakkında bilgi verdi.
 
Akar, dün sabah habercilerin sorularını yanıtlarken, “Toplantıda muhataplarımızın görüÅŸlerimize yaklaÅŸtığını memnuniyetle müÅŸahede ettik. Toplantılar olumlu, oldukça yapıcı geçti” diye konuÅŸtu.
 
Savunma Bakanı’nın bu sözlerinin devamında gelen açıklamaları, Türkiye’nin pozisyonunu özetler nitelikteydi:
 
“…30-40 kilometrelik derinlik olması gerektiÄŸi, bu bölge içindeki YPG’lilerin tamamen buradan çıkarılması gerektiÄŸi, ayrıca YPG’nin elindeki ağır silahların toplanması ve bölge dışına çıkarılması, bunun dışında teröristler tarafından yapılmakta olan birçok tünel, tahkimat ve mevzilerin tahrip edilmesi ve bunları da Türk ve ABD askerlerinin birlikte yapması konusundaki taleplerimizi, isteklerimizi açık ve net bir ÅŸekilde masaya koyduk.”
 
Günün ilerleyen saatlerinde, Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ile ABD heyeti ile varılan mutabakatın ana çerçevesi kamuoyuna duyuruldu.
 
Üç maddelik açıklamada ÅŸunlar dile getirildi.
 
* Türkiye’nin güvenlik endiÅŸelerini giderecek ilk aÅŸamada alınacak tedbirlerin bir an önce uygulanması.
 
* Bu çerçevede, Güvenli Bölge tesisinin ABD ile birlikte koordine ve yönetimi için Türkiye’de MüÅŸterek Harekat Merkezi’nin en kısa zamanda kurulması.
 
* Müteakiben Güvenli Bölge’nin bir barış koridoru olması ve yerinden edilmiÅŸ Suriyeli kardeÅŸlerimizin ülkelerine dönmeleri için her türlü ilave tedbirin alınması konularında mutabık kalınmıştır.
 
Böyle bir mutabakatın ortaya çıkması, kuÅŸkusuz önem taşıyor.
 
Ancak bundan sonrası için de uygulama nasıl olacak ona bakmak gerekiyor.
 
Neden uygulama diyoruz?
 
ABD’nin masada varılan mutabakatları sahada kulak arkası ettiÄŸine dair yeterince örnek mevcut olduÄŸu için.
 
ÖrneÄŸin, iki ülkenin dışiÅŸleri bakanları arasında varılan uzlaÅŸma doÄŸrultusunda 2018 yazında ‘uygulaması tamamlanmış’ olması gereken Menbiç mutabakatı konuÅŸulduÄŸuyla kaldı.
 
Yeni durumda ABD’nin geleneksel ‘oyalama’ taktiklerinin yeni bir versiyonuyla mı karşılaşılacak, bugünden bakınca orası da büyük bir muamma olarak duruyor.
 
Aralık ayında, ABD BaÅŸkanı Trump’ın Suriye’deki askerlerini çekme kararı almasıyla Türkiye’nin bölgede ne yapmak istediÄŸi sorusu gündeme gelmiÅŸti.
 
Bu soruya, Ocak ayında New York Times gazetesinde yayınlanan makalesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat kendisi yanıt vermişti.
 
O günlerde hızlı bir cevapla ‘saldırgan’ damgası vurulan o görüÅŸler, aslında Suriye’nin kuzeyinde yaÅŸayan Kürtler için de son derece insani ve demokratik bir çerçeve sunuyordu.
 
O planın ana hatlarını hatırlayalım:
 
* ABD Suriye’den çekildikten sonra, hızlı bir güvenlik taraması yapıp, zorla silah altına alınan çocuklar ve terörle iliÅŸkisi olmayanlar ailelerine kavuÅŸturulacak.
 
* Bütün toplulukların temsil edilebildiÄŸi siyasi bir yapı tesis edilecek. Türkiye’nin gözlem altında tutacağı ÅŸekilde, ÅŸu an YPG ve DEAÅž’ın kontrolünde olan topraklarda yerel konseyler oluÅŸturulacak. Terörle iliÅŸkisi olmayanlar bu yerel yönetimlerde görevler alacak.
 
* Kuzey Suriye’de Kürt nüfusun çoÄŸunlukta olduÄŸu yerlerde, Yerel Meclis’ler yine çoÄŸunlukla Kürtler tarafından temsil edilecek. DiÄŸer gruplara da adil ÅŸekilde yer verilecek.
 
* Türk yetkililer, belediye iÅŸleri, eÄŸitim, saÄŸlık ve acil servisler konusunda tecrübelerini paylaÅŸacak.
 
Gelinen nokta itibarıyla ABD ile varılan mutabakatın bu hedefleri hayata geçirme kapasitesinden uzak olduÄŸunu düÅŸünebiliriz.
 
Dün açıklanan mutabakat, Türkiye’nin KuzeydoÄŸu Suriye’de kendi planlarını hayata geçirmesinden daha ziyade, o bölgeden Türkiye’ye yönelen tehditleri sınırlama gibi bir çerçeve sunuyor olabilir.
 
Bakanlık adına yapılan açıklamada, fiili uygulamanın hangi alanları ne ÅŸekilde kapsayacağı yönünde bir ayrıntı bulunmuyor.
 
Dolayısıyla Türkiye’nin endiÅŸelerini giderecek türden bir mutabakat olup olmadığını sahadaki yansımalarıyla öÄŸrenme ÅŸansı elde edebileceÄŸiz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.