Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Abdülhamid Kırmızı: Genç bir bürokrata öğütler

ÖNCE sana haklarını sayayım. Sen artık bir homo bürokratissin, beslendiğin mevzuatı silah yerine kullanma hakkın var. Çark-ı idare sektedar olmasın diye 657 kod adlı bir güçle donatıldın.



Devletin milletten gizlediÄŸi sırlara vâkıf olma hakkını kazandın. Bunu seveceksin zamanla ve sana “obskürantist” diye küfrettiklerinde “Ya Rabbi ÅŸükür!” diyeceksin. Masanın doÄŸru tarafında oturduÄŸunu düÅŸüneceksin, steril fanustan gayrimemurları seyrederken zevkleneceksin. Gerçeklikle irtibatın koptuÄŸu kadar mutlu olabileceksin; bu da senin trajedin. Bu arada, bürokrasinin dışında olan her insanın sana imrendiÄŸini düÅŸüneceksin ya; iÅŸte bu fikrine gülen kargaların seslerini asla duyamayacaksın. Çünkü bu seslerin dile geldiÄŸi ortamlara giremeyeceksin, sana artık yabancı gibi bakacaklar.
 
Üç-dört sene dayandıktan sonra bir daha Memuristan’dan kurtulamayacaksın. Memuriyet virüsü en derin içine yerleÅŸmiÅŸ olacak. Hatta hafta içinde her gün dokuz ila beÅŸ arasında daire dışında nefes alamayacağını düÅŸüneceksin. MesleÄŸini hayatına yansıtacak, evden eve bir dostunu aradığında bile “Dâhili numarası kaçtı acaba?” diye düÅŸüneceksin. Bunu düÅŸünebilmiÅŸ olduÄŸun için kendine gülmeyi bıraktığın an, müdürlük kıvamına geldiÄŸin andır.
 
Kahverengi duvarlardan ve solgun kaplı dosyalardan ibaret bir ülkede, Evrakistan’da yaÅŸayacaksın ve orayı ülken sanacaksın; ama sana yanıldığını gösterecek kadar zengin bir muhayyilen kalmayacak. Senin ülken aslında kravatsız ve kot pantolonlu. Pazar günü onlar gibi giyinmeye çalışacaksın, ama üzerindekiler hep eÄŸreti duracak. Vücut ÅŸeklin artık takım elbiseye uyumlu hale gelmiÅŸ olacak. Ne giysen ülkendeki insanların üzerinde durduÄŸu gibi durmayacak.
 
Bütün memurlar gibi sen de sınıfından olmayan insanlara benzemek için sana yakışmayacak faaliyetlerde yer almaya çalışacaksın. Ütopyalar anlatan kitaplara, uzakistanları betimleyen hikayelere meyledeceksin. Hatta ÅŸiir bile yazacaksın. Ama bunlar kursağından aÅŸağıya geçmeyecek.
 
Katsayılardan, madde madde mevzuattan oluÅŸan ayrı bir dil konuÅŸacaksın. Bu dili en çok da maaÅŸ ve ikramiye hesabı yapmak için kullanacaksın. Emeklilik maaşı hakkında konuÅŸmaya yirmi yıl öncesinden baÅŸlayacaksın. Bu muhabbet ölünceye kadar bitmeyecek; çünkü baÅŸkalarının maaÅŸlarıyla kıyaslamalar yapmak gibi renkli öÄŸelerle zenginleÅŸtireceksin sohbeti.
Kırtasiyecilik varlık sebebindir. Kestirme yollarla mevzuları çözmeye çalışırsan varlığına gerek kalmayacak. Karar alma süreçlerini uzatabildiÄŸin kadar vazgeçilmez olacaksın. Zaten belirli bir düzen içinde rotasyona tabi olduÄŸun için, tam biriken iÅŸler ve yanlışlar tavan gibi üzerine çökecekken o daireden kurtulacaksın. Böylece senin yerini dolduracak kiÅŸinin eline mazeret de sunmuÅŸ olacaksın. Ama bunun önemi yok; çünkü yükseldiÄŸin yerde aynı mazeret hakkı sana da verilecek.
 
Amirin yaptığın bir hatadan dolayı seni kurtardığında bile, aslında kendini düÅŸünüyor olacak. Sadece senin kusurunu örtmekle senin üzerindeki otoritesini pekiÅŸtirdiÄŸi için deÄŸil, her amir üstlerine kendi dairesini tozpembe bir gülistan olarak göstermek istediÄŸi için...
 
Adının önündeki unvan uzadıkça, iÅŸinin gerçek önemi azalacak ama itibari ehemmiyetin artacak. Zaten sen de hep bunu isteyeceksin. Yapman gerekenleri astlar ve hizmetindekiler yapacak, sen artık sadece dudağını kıpırdatacaksın. Ä°mzan üzerinde daha çok çalışacaksın. Ä°mza atışının en mükemmel ÅŸeklini bulması, müsteÅŸarlık makamına erdiÄŸinin resmidir. Bu bir memurun vehben ya da kesben yükselebileceÄŸi en yüksek mevkidir. Bundan sonrası da kesmezse, emekli olduktan sonra kazanmaya en yakın gördüÄŸün partiden aday olup milletvekilliÄŸine geçiÅŸ yaparsın. Ancak unutma, Türkiye’de bu sadece vehbi bir makamdır.
Hızlı yükselmek istiyor musun? Vaktini, belaya bulaÅŸmamak için eyleme geçmemek üzere harca. BaÅŸarı sandığın her sonuç, bürokraside topuÄŸuna sıktığın bir kurÅŸundur. Ama yükselme hırsını hiç kaybetme. Ä°çine baktığında bu hırsı bulamıyorsan ciddi bir sorunun var demektir. Memuristan’da hırsını kaybetmiÅŸ olmak, gerçek dünyada ölmüÅŸ olmak gibidir.
 
Gerçi, senin naçiz vücudun bulunduÄŸun dairenin ömrü ile kıyaslandığında ne kadar kısadır, bir düÅŸün: Her bir devlet dairesi, yeryüzünde ebedi hayata en yakın bir varlıktır. Her daire -zaman içinde deÄŸiÅŸik isimler alsa da- senden önce de vardı, senden sonra da olacak. Bu yüzden daireni kıskanacaksın; onu haksız olduÄŸunda da hep korumaya, iÅŸlevi küçükse de büyütmeye çalışacaksın.
 
Bürokrasinin son iki yüzyıllık tarihi devasa bir büyümeyle taçlandırılmış bir baÅŸarı hikayesidir. Bütün diÄŸer sınıflara karşı kazandığı her mevziyi yavaÅŸ yavaÅŸ tahkim ve eski haline döndürülemez bir sürece dâhil etmiÅŸtir. Kadim düzenlere karşı Aydınlanma deÄŸerleriyle beslenerek, ussallaÅŸma ve merkezileÅŸme eÄŸilimlerini kullanarak ve büyüterek yayılan bürokratizasyon aslında insanlığın amok koÅŸusudur. Bunu Holokost’ta anladıktan sonra unutan insanlık yeniden aynı koÅŸuya baÅŸladı ve iÅŸte sen bu sayede bugün memur olabildin.
 
Hiçbir kurum kendi hacmini gönüllü olarak küçültmek istemez. Sen neden isteyesin? Ne zaman aklına böyle anarÅŸik niyetler gelse, devleti küçültmek üzere kurulan ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi’nin nasıl en büyük devlet kurumlarından birine dönüÅŸtüÄŸünü hatırla. ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi devleti küçültmediÄŸi için hesaba çekilemez; çünkü kendi varlık sebebini aÅŸmış ve hesaba kitaba gelmez bir büyüklüÄŸe eriÅŸebilmiÅŸtir. Bürokrasinin büyük kısmı kurumsal ihtiyaçtan deÄŸil, bürokratların kendi türlerini sürdürme içgüdüsünden dolayı vardır.
 
Emekli olduÄŸunda geriye kalan gerçek hayatla ne yapacağını bilemeyeceksin. En tecrübekâr halinle, o aslında asla tanıyamadığın “milletinin, memleketinin” senden en büyük hizmetleri beklediÄŸi bir vakitte -ki o vakit aslında hiç bitmez- perestiÅŸ ettiÄŸin devletin seni neden bir kenara itmek istediÄŸini anlayamayacaksın.
 
Yıllar sonra ÅŸüphelenmeye baÅŸlayacaksın, acaba her günü müsavi geçtiÄŸi için en çok ziyanda olan taifeden mi oldum diye. Ä°ÅŸten çıkınca ailende bulduÄŸun konformizmin seni bu taifeden ayrı kıldığını düÅŸüneceksin; ama o zaman da yanılmış olacaksın. Tam da o durum, seni ziyanda olan taifeye daha çok dâhil edendir.
 
Ha bir de ÅŸunu bil: Bürokrasiye girip de onun çarkına çomak sokmak diye bir ÅŸey yoktur. Bürokrasi ancak hiçbir ÅŸeyin deÄŸiÅŸmemesi için bazı ÅŸeylerin deÄŸiÅŸmesine izin verir. Batıya giden gemide doÄŸuya doÄŸru koÅŸmakla geminin rotası deÄŸiÅŸmeyeceÄŸi için, dâhil olan herkes her halükarda o çarkı biler. Çark-ı idare bu sayede asla sektedar olmaz. O çark kimleri soÄŸurmadı ki sen, sen kalasın...
 
Anlayış Dergisi

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.