Uluslararası Af Örgütü'ne göre içlerinde avukat ve gazetecilerin de bulunduÄŸu binlerce KeÅŸmirli Kamu Güvenlik Yasası kapsamında hukuka aykırı olarak tutuklandı. Örgütün tahminlerine göre son yirmi yılda tutuklanan sayısı 8.000 ile 20.000 arasında deÄŸiÅŸiyor. ÇoÄŸu mahkum tahliyesinin ardından tekrar tutuklanıyor. Ä°nsan hakları gruplarına göre yeniden tutuklama ve hukuksuz alıkoymalar devletin önemli bir politikası.
2012 yılında Hindistan güvenlik güçleri tarafından alıkonulan veya kaybolan 6.000'den fazla KeÅŸmirlinin birden fazla toplu mezarı ortaya çıktı. Ancak konuyla ilgili kimse sorumlu tutulmadı.
2013 yılında 50 kadından oluÅŸan bir Hindistanlı grup, Hindistan Yüksek Mahkemesine KeÅŸmir'in uzak bir noktasında olan Kupwara Bölgesi'ndeki Kunan ve Poshpora tecavüzlerine soruÅŸturma açılması için dilekçe verdi. Ä°ddiaya göre 23 Åžubat 1991 yılında Hint askeri kuvvetleri arama ve soruÅŸturma için gittiÄŸi Kunan ve Posphora köylerinde sayısı 23 ile 100 arasında deÄŸiÅŸen kadına tecavüz etti. Hint ordusu suçlamaları reddederek bunun "militan gruplar tarafından ortaya atılan bir yalan olduÄŸunu" savundu.
Yüksek Mahkeme'ye verilen dilekçenin ardından KeÅŸmir Mahkemesi olayın maÄŸdurlarına tazminat ödenmesi kararını verdi. Ancak hükümet ve ordu bu karara karşı çıktı.
En son direniÅŸ
8 Temmuz 2016 tarihinde Hindistan Yüksek Mahkemesi dönüm noktası sayılabilecek bir karar verdi. Mahkeme teknik olarak Askeri Kuvvetler Özel Yasası kapsamındaki askerlerin dokunulmazlığını sonlandırdı. Ancak hiçbir Hint askeri KeÅŸmir'deki eylemlerinden dolayı herhangi bir ÅŸeyle suçlanmadı.
Aynı gün Hint güvenlik güçleri 22 yaşındaki Burhan Wani'yi öldürdü. Wani'nin ölümünün ardından protestolar baÅŸladı ve hükümet KeÅŸmir Vadisi'ndeki 10 bölgeye sokaÄŸa çıkma yasağı getirdi, internet eriÅŸimi ile telefonları kesti.
Hint askerleri sokaÄŸa çıkma yasağına uymayan sivillere ateÅŸ açınca olaylar daha da büyüdü ve kayıtlara göre 90 sivil yaÅŸamını yitirirken 15.000'den fazla sivil de yaralandı.
KeÅŸmir Vadisi'nde sokaÄŸa çıkma yasağı 53 gün boyunca devam etti. Okullar aylarca kapalı kaldı, hatta bazı okullar tam 8 ay kapalı tutuldu.
2017 Nisan'ında parlamento seçimleri sürecinde olaylar tekrar alevlendi. Hint askerinin sivillere açtığı ateÅŸ sonucu en az 8 KeÅŸmirli hayatını kaybederken düzinelerce insan yaralandı.
Bağımsızlık yanlılarının seçimleri protesto etmesi sonucu KeÅŸmir'deki 1.2 milyonluk seçmenin %7'sinden az bir oranı seçime katıldı. Bu oran bölge tarihinde seçime katılımın en düÅŸük olduÄŸu oran oldu.
Ardından polis 14 Nisan günü güney KaÅŸmir'in Pulwama kasabasında bir güvenlik kontrol merkezinin kurulumunu protesto eden öÄŸrencilere saldırdı. Bu da Vadi ve diÄŸer bölgelerdeki üniversitelerde yaygın gösterilerin baÅŸlamasına sebep oldu. Hükümet protestoların ve gösterilerin yayılmasını engellemek için eÄŸitim kurumlarını kapattı. ÖÄŸrenciler 17 Nisan'da KeÅŸmir'deki tüm okul ve üniversitelere protesto çaÄŸrısında bulundu. Gösteriler esnasında en az 100 KeÅŸmirli öÄŸrenci yaralandı.
KeÅŸmir'de ifade özgürlüÄŸü
Yerel yönetimler birkaç kez yayınları kapatarak ve dağıtılmadan önce gazetelere el koyarak bilgi akışını kontrol etmeye çalıştılar. Bangalore merkezli Yazılım ÖzgürlüÄŸü Merkezi'nden alınan bilgiye göre Cammu ve KeÅŸmir, 2012'den beri 28 kez internet kesme olayı yaÅŸadı. 2016 yılında Burhan Wani'nin öldürülmesinden sonra yaÅŸanan kargaÅŸa esnasında hükümet 6 aylığına internet eriÅŸimini engellemiÅŸti.
Yetkililer son zamanlarda "anti-ulusal ve anti-sosyal" unsurlar tarafından kullanıldığı gerekçesiyle defalarca sosyal medyaya eriÅŸimi kaldırdılar.
KeÅŸmirli gazeteciler on yıllardır baskıya, tehdide ve sorgulamalara maruz kalıyorlar. KeÅŸmir hakkında kayıt almak için bölgeye gelen uluslararası gazeteciler bile sınır dışı edildi ve Hindistan'a giriÅŸleri yasaklandı.
BM tarihinde hala devam eden en uzun çatışma
KeÅŸmir halkının yaÅŸadığı sıkıntılar, Hindistan ve Pakistan arasında olan sorunlar sebebiyle sürekli gölgede kaldı.
Hint alt kıtası, 1947 yılında Ä°ngiliz sömürgesinden kurtuldu ve Hindu nüfusun çoÄŸunluk olduÄŸu Hindistan devleti ile Müslüman nüfusun yoÄŸun olduÄŸu Pakistan devleti olarak ikiye ayrıldı. KeÅŸmir ve Cammu PrensliÄŸi'nin Hindu yöneticisi, bölgenin Hindistan'a baÄŸlanması için bir anlaÅŸma imzaladı. Kısa süre sonra bölge için Hindistan ve Pakistan arasında savaÅŸ baÅŸladı.
2 Kasım 1947'de Hint Radyosu'na konuÅŸan BaÅŸbakan Jawaharlal Nehru, “Cammu ve KeÅŸmir'in kaderi nihayetinde halk tarafından belirlenecek. Bu sadece KeÅŸmir halkına deÄŸil, dünyaya da verdiÄŸimiz bir sözdür. Bundan geri adım atmayacağız” dedi. Ä°ki hafta sonra Hindistan parlamentosunda “KeÅŸmir halkının geleceÄŸine kendi karar verme ÅŸansı olduÄŸunu öne sürdük, bunun da BirleÅŸmiÅŸ Milletler Örgütü gibi tarafsız bir heyetin denetimi altında yapılması gerekiyor." ifadelerini kullanmıştı.
Hindistan kısa süre sonra BM Güvenlik Konseyinde KeÅŸmir meselesini gündeme getirdi. 13 AÄŸustos 1948 ve 5 Ocak 1949 tarihli BirleÅŸmiÅŸ Milletler kararları, KeÅŸmir sorununun çözümü için plebisit referandum seçeneÄŸini önerdi ve Pakistan ile Hindistan'ı bölgedeki askeri varlıklarını en aza indirgeyerek geri çekmeye çağırdı.
Bir ateÅŸkes yürürlülüÄŸe girdi. Ancak Pakistan askerlerini batı bölgelerinden tahliye etmeyi reddetti ve KeÅŸmir bölünmüÅŸ oldu. Bölgenin eskiden Prenslik olarak da bilinen Azad KeÅŸmir isimli batı kısmı Pakistan kontrolüne geçti. Daha büyük bir kısım olan Cammu, KeÅŸmir Vadisi ve Ladakh, Hindistan yönetimine kaldı.
1951'de Hindistan tarafından yönetilen Jammu ve KeÅŸmir eyaletindeki seçimlerde, Hindistan'a katılım desteklendi. 1957 yılında Cammu ve KeÅŸmir, Hindistan'ın bir parçası olarak tanınmış oldu. BM ve Pakistan yapılan referandumun eski Prenslik bölgesinin tümünde uygulanması gerektiÄŸini söyleyerek sonuçlara itiraz etti.
1972 yılında Pakistan ve Hindistan, KeÅŸmir ateÅŸkes hattını kontrol hattına çeviren Simla AnlaÅŸmasını imzalayarak tarafları KeÅŸmir sorunu üzerinde nihai çözüme çağırdı. AnlaÅŸma bundan sonra Pakistan-Hindistan iliÅŸkileri için temel oluÅŸturdu. O zamandan beri Pakistan, KeÅŸmir halkının kendi kaderini tayin hakkını resmi olarak destekledi. 1990'larda Pakistan'ın bölgedeki silahlı ayaklanmaları desteklediÄŸi düÅŸünülüyor. 2001 yılında Hindistan, Pakistan'ı Cammu ve KeÅŸmir'deki silahlı grupları desteklemekle suçlamış, ardından Pakistan yönetimi bu grupları ülkede yasaklamıştı. Ancak Hindistan buna raÄŸmen Pakistan'ı silahlı grupları desteklemekle suçlamaya devam ediyor.
Kaynak: Mepa News
Henüz yorum yapılmamış.