Güncel
Millî Eğitim Bakanlığı’nın çözmesi gereken beş acil sorun
Follow @dusuncemektebi2
Ahmet Ünlü- Yeni Şafak
Memur sendikalarının MEB’e zaman zaman önemli önerilerde bulunduÄŸunu bu köÅŸede belirtmiÅŸtik. EÄŸitim-Bir-Sen Millî EÄŸitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK’a öÄŸretmenlerin yaÅŸadığı sorunları içeren “ÖÄŸretmen Atama ve Yer DeÄŸiÅŸtirme Süreci Tespitler ve Bir Model Önerisi” baÅŸlıklı bir rapor sundu. Bu raporda yer alan ve MEB’in yıllardır bir türlü çözemediÄŸi önemli sorunları baÅŸlıklar halinde açıklamaya çalışacağız.
1- ÖÄŸretmen dağılımındaki dengesizlik acilen çözülmelidir
Raporda ÅŸu ifadelere yer verilmiÅŸtir; “Norm kadro verilerine göre en az 100 bin öÄŸretmen ihtiyacının olduÄŸu Millî EÄŸitim Sistemi’nde aynı anda 50 bine yakın norm fazlası öÄŸretmen ve 80 binden fazla ücretli öÄŸretmen görev yapmaktadır.”
Benzer eleÅŸtirileri 2017 yılı Sayıştay Raporu’nda da görüyoruz. Sayıştay Raporu’ndan çarpıcı bir örnek vermek gerekirse; Ankara’nın Çankaya ilçesinin norm kadrosu 6.822 iken öÄŸretmen mevcudu 8.105’tir. Ä°lçe genelinde öÄŸretmen ihtiyacı 325, öÄŸretmen fazlası ise 1.608’dir. Sayıştay Raporu’nda ayrıca ÅŸu ifadelere yer verilmiÅŸtir; “Bakanlığın ‘Resmi EÄŸitim Kurumlarında Görev Yapan ÖÄŸretmenlerin Mevcut Ä°htiyaç ve Norm Durumu’na iliÅŸkin verileri incelendiÄŸinde, il ve ilçeler bazında öÄŸretmen ihtiyacı ile öÄŸretmen fazlası sayılarının birçok bölgede yüksek olduÄŸu görülmektedir. BüyükÅŸehir belediyesi bulunan illerdeki ihtiyaç ve fazlaya iliÅŸkin veriler aÅŸağıdaki tabloda gösterilmiÅŸ olup, söz konusu illerde öÄŸretmen ihtiyacı 107.109 iken, aynı zamanda 29.626 adet öÄŸretmen fazlası bulunmaktadır. Türkiye genelinde ise 153.640 adet öÄŸretmene ihtiyaç varken, aynı zamanda 41.654 öÄŸretmen norm fazlası durumundadır. Ä°htiyaç duyulan sayının yüksekliÄŸi karşısında aynı zamanda ihtiyaç fazlası olması, kısmen öÄŸretmenlere alanları dışında istekleri olmadan ders görevi verilememesinden kaynaklanıyor ise de, bu dengesizliÄŸin en önemli nedeninin saÄŸlıklı bir planlama yapılmaması ve özellikle bazı merkezlerde çeÅŸitli saiklerle ihtiyacın çok üzerinde öÄŸretmen görevlendirilmesi olduÄŸu açıktır. ÖrneÄŸin Ankara’da norm kadro 53.036 iken mevcut öÄŸretmen sayısı 53.606’dır. Bir baÅŸka deyiÅŸle mevcut öÄŸretmen sayısı ihtiyaç duyulan sayının üzerindedir. Ancak buna raÄŸmen 5.169 öÄŸretmen ihtiyacı bulunmaktadır.”
Ne hikmetse kangren hale gelmiÅŸ bu soruna bir türlü çözüm bulunamıyor ya da popülist politikalardan vazgeçip öÄŸrenci-öÄŸretmen dengesi merkeze alınamadığı için çözüm bulunmak istenmiyor. Acı reçete içeren bu soruna çare bulmak için bedel ödenmesi ve birilerinin kötü adam olması gerekiyor.
2- EÄŸitim ve öÄŸretim devam ederken öÄŸretmenlerin yer deÄŸiÅŸtirmesi
Yine raporda ÅŸu ifadelere yer verilmiÅŸtir; “ÖÄŸretmen istihdamı ve insan kaynakları politikalarında görülen problemlerin yanında her yıl tekrarlanan öÄŸretmen atama ve yer deÄŸiÅŸtirme iÅŸ ve iÅŸlemlerinde de eÄŸitim ve öÄŸretim faaliyetlerini sekteye uÄŸratacak düzeyde tasarım eksiklikleri mevcuttur. EÄŸitim öÄŸretim devam ederken öÄŸretmenlerin ilk ataması yapılabilmekte, yer deÄŸiÅŸiklikleri gerçekleÅŸtirilmektedir. EÄŸitim öÄŸretimi aksatacak ÅŸekilde öÄŸretmen atama ve yer deÄŸiÅŸtirme iÅŸlemlerinin yapılmaması, okulların tatilde olduÄŸu Temmuz ve AÄŸustos aylarında bu sürecin baÅŸlayıp tamamlanması önerilmektedir. ÖÄŸretmenlerin ilk atamaları; il içi, iller arası ve özür durumuna baÄŸlı yer deÄŸiÅŸtirme iÅŸlemleri tamamlandıktan sonra Eylül ayının ilk iki haftasında yapılmalı ve atama iÅŸlemleri okulların açıldığı gün öÄŸretmenlerin göreve baÅŸlayacakları ÅŸekilde planlanarak ve kararlılıkla pratiÄŸe aktarılmalıdır. Günümüzün bilgi teknolojileri sayesinde tüm bu süreçlerin hızlı ve güvenilir bir ÅŸekilde yürütülmesi imkân dâhilindedir.”
Belki de en basit çözülmesi gereken bu konunun niçin çözülemediÄŸinin masaya yatırılması gerekmektedir. EÄŸitimle hiç alakası olmayan sıradan insanların dahi bilebileceÄŸi bu tür bir sorunun niçin çözülmediÄŸinin de üzerinde durulması gerekiyor. Acaba sorun sistemsel mi yoksa bireylerden mi kaynaklı?
Raporda Millî EÄŸitim Bakanlığı’nın normal zamanlarda bir yılda ortalama 8 bin öÄŸretmenin emekliliÄŸini, 40 bin öÄŸretmenin ilk atamasını ve 100 bine yakın öÄŸretmenin de yer deÄŸiÅŸikliÄŸini gerçekleÅŸtirdiÄŸinden bahsedilerek öÄŸrencilerin ve eÄŸitim öÄŸretim faaliyetlerinin olumsuz etkilenmeyeceÄŸi en uygun öÄŸretmen atama ve yer deÄŸiÅŸtirme takvimi önerilmektedir.
Önerilen bu takvimde okulların kapanmasıyla birlikte Temmuz ayında baÅŸlayacak yer deÄŸiÅŸtirmeler AÄŸustos ayının son haftasında bitecektir. ÖÄŸretmenlerin ilk atamaları da mülakatsız bir ÅŸekilde Eylül ayının bir ve ikinci haftasında yapılıp okullar açılmadan önce öÄŸretmenlerin görevlerine baÅŸlamaları saÄŸlanabilecektir. Eylül ayının bir ve ikinci haftasında öÄŸretmenlerin ilk atamasının yapılması için ÖSYM’nin KPSS ÖÄŸretmenlik Genel Yetenek-Genel Kültür, EÄŸitim Bilimleri ile ÖABT sınav sonuçlarını en geç AÄŸustos ayının ilk haftasında ilan ederek Millî EÄŸitim Bakanlığı ile paylaÅŸması gerekmektedir.
3- Yıl ortasında öÄŸretmen ataması ciddi sorunlar oluÅŸturuyor
Yine raporda ÅŸu ifadelere yer verilmiÅŸtir; “2019 yılının Åžubat ayında atamaları tamamlanan 20 bin sözleÅŸmeli öÄŸretmen için ilan edilen ilk atama takvimine göre atama iÅŸlemleri Kasım 2018’de baÅŸlayıp Åžubat 2019’da sona ermiÅŸtir. Yaklaşık üç ay süren maratonun sonunda yeni atanan öÄŸretmenler okulların ikinci döneminde ve eÄŸitim öÄŸretim sürerken ancak öÄŸrencileriyle buluÅŸabilmiÅŸlerdir. Mülakat/sözlü sınav uygulaması, atanacak öÄŸretmen adaylarına yaÅŸattığı olumsuzluklar yanında eÄŸitim sisteminin iÅŸleyiÅŸini de bozmaya baÅŸlamıştır. Hâlbuki yılda ortalama 40 bin öÄŸretmenin ilk atamasını yapan Millî EÄŸitim Bakanlığı, iyi tasarlanmış bir atama sürecini ortalama iki haftada tamamlayabilecek kapasiteye ve birikime sahiptir.”
4- ÖÄŸretmenler için dezavantajlı bölgelerde kalmayı teÅŸvik edici yöntemler getirilmelidir
Bölgeler arasında geliÅŸmiÅŸlik farkının yüksek olduÄŸu Türkiye gibi ülkelerin dezavantajlı ve elveriÅŸsiz koÅŸulların hüküm sürdüÄŸü yerleÅŸim yerlerinde görev yapan kamu personeline yönelik gönüllülüÄŸü esas alacak tedbirlerin alınması ve rasyonel atama ve yer deÄŸiÅŸtirme sistemlerinin kurulması beklenmektedir. Bu konuda Millî EÄŸitim Bakanlığı, öÄŸretmenler için teÅŸvik edici yöntemler yerine zorlayıcı ve mecbur kılıcı yaklaşımları ısrarla tercih etmeye devam etmektedir. Sayıları 80 bini aÅŸan sözleÅŸmeli öÄŸretmenler bunun dokunaklı ve acı bir delilidir.
Bu sorunun çözümü için Türk Silahlı Kuvvetleri personeline, yükseköÄŸretim kurumlarındaki akademisyenlere ve polislere saÄŸlanan mali imkânlar ile kalkınmada öncelikli yörelerde çalışan SaÄŸlık Hizmetleri Sınıfı ve Teknik Hizmetler Sınıfı için öngörülen ilave tazminat uygulamasının aynısının öÄŸretmenlere de tanınması gerekmektedir.
SözleÅŸmeli veya kadrolu öÄŸretmenlerin ilk atamalarının neredeyse %90’nının ülkenin dezavantajlı bölgelerine yapılması, deneyimli öÄŸretmenlerin büyükÅŸehirlerde ve geliÅŸmiÅŸ yerlerde yoÄŸunlaÅŸmasına sebebiyet vermekte; bu durum okullar arasında baÅŸarı farkına dönüÅŸecek ÅŸekilde mesleki tecrübe ve bilgi birikiminin eÄŸitim kurumları arasındaki dengeli ve adil dağılımına olumsuz etki etmektedir. GeliÅŸmiÅŸlik seviyesi düÅŸük olan yerleÅŸim yerlerinde tecrübeli öÄŸretmenlerin çalışmasına yönelik teÅŸviklerin sunulması, sosyal adaletin, fırsat ve imkân eÅŸitliÄŸinin bir gereÄŸidir. Aksi takdirde Millî EÄŸitim Sistemi, bölgeler ve okullar arası baÅŸarı farklılığını gidermede baÅŸarısız olacağı gibi toplumsal eÅŸitsizliÄŸi okullar eliyle tekrar tekrar üretmiÅŸ olacaktır.
5- ÖÄŸretmen alımındaki sözlü/mülakat sınavı kaldırılmalıdır
Raporda mülakat/sözlü sınav uygulamasının kaldırılması önerilmektedir. Raporda bu konuyla ilgili ÅŸu ifadelere yer verilmiÅŸtir; “Mülakat/sözlü sınav uygulaması, atanacak öÄŸretmen adaylarına yaÅŸattığı olumsuzluklar yanında atama ve yer deÄŸiÅŸtirme sürecinin iÅŸleyiÅŸini de bozmaktadır. Yeni atanan öÄŸretmenler mülakat adı altında yaklaşık üç ay süren bir sürecin sonunda, ancak eÄŸitim-öÄŸretim yılının ikinci döneminde ve eÄŸitim öÄŸretim sürerken öÄŸrencileriyle buluÅŸabilmektedirler. Hâlbuki yılda ortalama 40 bin öÄŸretmenin ilk atamasını yapan Millî EÄŸitim Bakanlığı, iyi tasarlanmış bir atama sürecini ortalama iki haftada tamamlayabilecek kapasite ve birikime sahiptir. Bu itibarla amaca hizmet etmediÄŸi gibi bir taraftan sosyal maliyet üreten diÄŸer taraftan eÄŸitimi olumsuz etkileyecek ÅŸekilde atama ve yer deÄŸiÅŸtirme sürecini sekteye uÄŸratan mülakatla öÄŸretmen atama uygulamasına son verilmelidir.”
ÖÄŸretmen alımındaki sözlü sınav uygulamasının kaldırılması teklifi oldukça önemlidir. Sözlü sınav uygulamasının ÅŸu anki durumu oldukça sıkıntılıdır ve öÄŸretmenlik gibi ulvi bir mesleÄŸe giriÅŸte etik dışı yollara tevessül edilmesine zemin oluÅŸturulmaktadır. Bu nedenle bu konunun acilen masaya yatırılması gerekmektedir.
Henüz yorum yapılmamış.