Sosyal Medya

Kürsü

Abdurrahman Dilipak: Suudi Arabistan konusunda ABD ile İngiltere arasında ciddi bir rekabet sözkonusu

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



Suudi yönetimi, Ä°ngiliz kampından Amerikan kampına geçerken bütün dengeler altüst.
 
Suudi Arabistan sanıldığı gibi bir Åžeriat devleti deÄŸil. Vehhabilik bir Ä°ngiliz Projesi idi. Vehhabiler aslında Selefilikten ayrılan avami/bedevi bir hareket. Her Vehhabi Selefi olduÄŸunu söylese de, her Selefi Vehhabi deÄŸildir. Vehhabilik dini olmaktan çok siyasi bir hareket. Bunlar mezhep olarak aslında Sünni/Hanbeli bir hareket. Sünni gelenekten ayrıldıkları konuların başında, Sufi geleneÄŸe ÅŸiddetle karşı çıkmaları, onları müÅŸrik görmeleri, itikat konusunda, Maturidi ve EÅŸ’ari gibi farklı yorumlara kapalı olmaları ve Sünni dünyadaki ifratlara karşı çıkarken tefride sapmaları. Mezar, sakal tıraşı ve buna benzer ÅŸeyler.
 
Vehhâbîlik, Arabistan’ın Necid bölgesindeki Uyeyne’de Hanbelî kadısının oÄŸlu olarak 1115 (1703) yılında dünyaya gelen Muhammed b. Abdülvehhâb tarafından kuruldu ve hareket onun adına nisbetle Vehhabilik olarak anıldı.. Diyanet Vakfı Ansiklopedisinde anlatılan ÅŸekli ile tahsil için gittiÄŸi Mekke ve Medine’de fikri ÅŸekillenmeye baÅŸladı. Basra seyahati sırasındaki müzakere ve münazaralarında özellikle tevhid inancına yönelik farklı görüÅŸleri bölgedeki bazı âlimlerin tepkisini çektiÄŸi için Necid’e dönmek zorunda kaldı. Uyeyne emîriyle ihtilâfı yüzünden Hureymilâ’da bulunan babasının yanına yerleÅŸti. Babasının ölümünün (1740) ardından ÅŸirk diye gördüÄŸü bazı dinî uygulamalar için bir hareket baÅŸlattı. Ancak kendisine karşı muhalefetin ÅŸiddetlenmesi üzerine tekrar Uyeyne’ye, burada da ciddi bir muhalefetle karşılaşınca 1158’de (1745) Suûd ailesinin hâkimiyetindeki Dir’iye’ye gitti. Hureymilâ ve Uyeyne’de bulamadığı siyasî himayeye Dir’iye emîri Muhammed b. Suûd’un yanında kavuÅŸması Ä°bn Abdülvehhâb için önemli bir geliÅŸme oldu. Bu ikisi arasında yapıldığı iddia edilen bir antlaÅŸmaya göre Suûdî emîri, ÅŸeyhin Suûdî hâkimiyetini desteklemesi taahhüdü karşılığında Vehhâbî davasını yayma hususunda her türlü yardımı yapmaya söz verdi. Böylece Ä°bn Abdülvehhâb fikirlerini yayabilmek için ihtiyaç duyduÄŸu siyasî desteÄŸe, Ä°bn Suûd da siyasî hâkimiyet alanını geniÅŸletebilmek için güçlü bir dinî ÅŸahsiyete kavuÅŸmuÅŸ oluyordu. Bu ittifakın saÄŸladığı dinamizmle Suûdîler, Ä°bn Abdülvehhâb’ın vefat ettiÄŸi 1792 yılına kadar geçen sürede Riyad, el-Harc ve Kasîm’de hâkimiyet kurdular.
 
Mensupları bu hareketi Ehl-i sünnet dairesinde kalan bir ıslah ve dinin aslına dönüÅŸmesini hedefleyen bir ihya hareketi olarak gördüÄŸünden Muvahhidûn (ehl-i tevhîd) veya izledikleri geleneksel dinî usule göre Ehl-i hadîs ya da Selefiyye diye anılmayı tercih etmiÅŸtir. Vehhabilik dirayete mesafeli, rivayete dayalı, geleneksel bir hareket.
 
Suudi Arabistan birliÄŸi kurulurken din, vakıf ve adalet hizmetleri, HaÅŸimi ailesinden alınıp, Åžeyh ailesine verildi. Suud ailesi genelde seküler bir aile. Ancak her ikisi de Ä°ngilizler tarafından onların himayesinde bir siyasi ittifaka dönüÅŸtürüldü. ARAMCO petrolü ABD’nin kontrolüne geçince, petrolden alınan dini vergi Åžeyh ailesine aktarıldı ve ilerleyen süreçte Vehhabilik üzerinden giderek artan bir Amerikan etkisi kendini gösterdi. Bu hareket Afrika, Balkanlar, Kafkasya ve ön Asya’da giderek artan bir taraftar buldu. Vehhabilik hem Sufi hem de Åžii topluluklara karşı kullanıldı.
 
Åžimdi ABD, Yüzyılın projesi kapsamında, Dahlan Projesi çerçevesinde, Ä°ngiltere yanında ABD’nin, geçmiÅŸteki iktisadi etkinliÄŸi yanında askeri ve siyasi bir rol de üstlenerek, BOP sonrası Türkiye’nin yerine ikame edilmek üzere, Suudi Arabistan’ı ılımlı Ä°slam çizgisine çekmek gerekiyordu. Onun için de Vehhabilerin yönetimden dışlanması gerekiyordu. Bu proje bir yanı ile de bir Kushner projesi ve tabii arkalarında Ä°srail var.
 
Bu yeni açılım Mısır’ı da yakından ilgilendiriyor. Ürdün’ü de. Çünkü bu süreçte HaÅŸimi ailesine yeni bir rol düÅŸünülmüÅŸ olabilir..
 
Mısır’da Sisi rejimi ile ilgili olduÄŸu kadar bu süreç El Ezher açısından beraberinde yeni bir teolojik tartışmaya sebeb olacak gibi gözüküyor.
 
Suudilerin Güney’de Åžiilerle de kozlarını paylaÅŸması gerekecek bu durumda..
 
FETÖ benzeri bir “ılımlı Ä°slam” politikasının toplumda nasıl bir karşılık bulacağını yakında göreceÄŸiz.. Suudi yönetiminde ve toplumunda bir karşılığı var. Ama halkın geneli bu deÄŸiÅŸime ayak uydurma konusunda zorlanacak gibi gözüküyor.
 
Vehhabiler kendi aralarında 4’e bölünmüÅŸ durumda. Sudeysigiller Suudi ailesi ile birlikte hareket ediyorlar. Yani Vehhabilikten vazgeçmiÅŸ gözüküyorlar. Radikal Vehhabiler ve bu yeni duruma karşı seslerini yükselten birçok Vehhabi ya hapiste ya da ev hapsinde gözetim altında tutuluyor. Bir grub aldatıldıklarını düÅŸünenler ve olup bitenleri irtidat olarak görüp ülkeyi terk etmiÅŸ durumdalar. Bu durum Suud ailesi dışındaki diÄŸer birçok Arap aÅŸiretinde rahatsızlık konusu. Ä°ÅŸinde gücünde, memur, ya da ne yapacağını bilmeyen büyük bir kitle ise, sesini kesmiÅŸ, bekliyor.
 
Suudi Arabistan konusunda ABD ile Ä°ngiltere arasında ciddi bir rekabet sözkonusu.. Ä°slam dünyasına bir gözdağı vermek için Ä°ran ile Suudi Arabistan arasında bir füze savaşı sürpriz olmaz. Körfezde zaten devam eden bir gerginlik var. Sünni dünya ile Åžiiler arasında bir Mehdi krizi de  Ä°srail’in elini güçlendirecek ve Kudüs’te bir operasyon öncesi Siyonizm ve ABD’nin bölge ile ilgili planları için fırsat olarak görülebilir.
 
Bölgede “yüzyılın projesi”ni hayata geçirmek üzere, kurulması düÅŸünülen “Åžeytan üçgeni” için Kushner ve Veliahd Prens dışında Ankara’da, siyasi açıdan yeni bir “müttefik” arayışı sözkonusu sanki! McKinsey bu yeni denklemde kime danışmanlık yapıyor aceba! Ya da FETÖ bu iÅŸin neresinde, diÄŸer cemaat yapıları içinde yuvalanan FETÖ’cülerin yeni planları neler? 
 
Bu Åžeytan üçgeni sanki matruÅŸka gibi. Her üçgenin içinde bir baÅŸka üçgen var. Kara delik gibi derinleÅŸip giden bir esoterik tünel bu. Netanyahu, Sisi ve Dahlan da iç dairedeki diÄŸer ikinci üçgenin köÅŸe taÅŸları. 
 
Veliahd Prens ilk hatasını Kaşıkçı olayında yaptı. Yeni bir yanlış adım, Suudi Arabistan’da kanlı bir iktidar hesaplaÅŸmasına dönebilir.. Mekke-i Mükerreme’ye 70 km mesafedeki Cidde’deki festival aslında her ÅŸeyi anlatmaya yetiyor. Bir adım sonrasında buz dansı olabilir ve zaten bu kadarı ile iÅŸin geldiÄŸi nokta Suudi Arabistan’da taÅŸların yerinden oynamasına yetti de arttı bile. Hem de bir bayram öncesinde. Kushner muhibbi veliaht prens öyle anlaşılıyor ki, yüzünü artık baÅŸka yerlere dönüyor ve kendine yeni “dostlar” bulmuÅŸ!
 
Sahi Kushner BeÅŸtepe’de ErdoÄŸan’la ne konuÅŸtu?! UzlaÅŸsalar arkası gelirdi. Kushner’in sesi neden bir süredir kesildi! Eylül’de bakalım Ä°srail seçimlerinin ardından ne olacak? Tabii bir yandan da Amerika’da baÅŸkanlık seçimleri kapıda! Belirsizlik çok koyu. Siyasi hava geniz yakıcı! Sadece Türkiye’de deÄŸil, bölge ve dünyada! “Pandora’nın Kutusu” açıldı mı, cin ÅŸiÅŸeden çıktı mı yoksa! Görelim Mevlam neyler. Dilerim daha fazla geç kalmayız, çünkü yarın çok geç olabilir. Ama acele etmek de tehlikeli. Selâm ve dua ile..

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.