Sosyal Medya

Güncel

Yasin Aktay: Belki Kılıçdaroğlu hala bilmiyor, ama Türkiye çok önemli bir ülke

Yasin Aktay- Yeni Åžafak



Allah muhafaza, KılıçdaroÄŸlu dış siyasette biraz yetki alsa Türkiye’yi nasıl idare edeceÄŸini, kimlerle ne ittifaklar kurup bizi nerelere yamayacağını her fırsatta gösteriyor. Arka arkaya sarf ettiÄŸi sözler, yaptığı sözümona uyarılar hangi kafayla düÅŸünülmüÅŸ, hangi mantıkla bir araya getirilmiÅŸ anlayabilene aÅŸk olsun.
 
Bütün mantıksız ifadeler gibi aslında bu sözleri haddinden fazla ÅŸey de söylemiÅŸ oluyor. Belki söylemek istediÄŸinden fazlasını ifade ediyor bu sözler aslında.
 
Bir yandan Türkiye’nin S400 konusunda ortaya koyduÄŸu tavra desteÄŸini ifade ediyor, Türkiye’nin DoÄŸu Akdeniz’deki haklarından vazgeçmemesini istiyor ama bir yandan da Türkiye’nin tam da bunları saÄŸlamak üzere bir bütün olarak izlediÄŸi politikaları maceracı hevesler olarak itham ediyor.
 
Libya’ya silah göndermekten vazgeçmek, Mısır’la iliÅŸkileri, oradaki bütün insan hakkı ihlalleri ve akıl almaz uygulamalara raÄŸmen düzeltmek, bir milyon insanın kanı elinden akan Esad’la doÄŸrudan görüÅŸmeler yapmak.
 
Tüm bunlar ne için sayın KılıçdaroÄŸlu? Ne kazanacağız bunları yapmakla? Bütün bunları yapmak sizin ÅŸu anda Türkiye’nin politikasına atfettiÄŸinizden daha mı az maceracılıktır? Bugün bizim Sisi’nin darbeyle ele geçirip haksız yere yönetmekte olduÄŸu Mısır’la iliÅŸkilerimizi düzeltmeye dair kararımız Türkiye’ye alenen düÅŸmanlık yapmakta olan, Türkiye’yi de esir almak üzere yola çıkmış bir bloÄŸa doÄŸrudan teslim olmak anlamına geldiÄŸini görmüyor musunuz?
 
Mısır’da darbenin sadece Mursi’ye karşı deÄŸil, Türkiye’ye karşı da yapıldığını sağır sultanlar bile duydu. Belki KılıçdaroÄŸlu hala bilmiyor, ama Türkiye çok önemli bir ülke. Bütün bir Arap Baharı sürecinin ilham kaynağı olacak kadar gözde bir ülke. O yüzden önemseniyor ve hiçbir ÅŸey yapmasa da (ki, Arap Baharı sürecinde hiçbir ÅŸey yapmamıştı), sadece yükseliÅŸiyle, demokrasisiyle, kalkınmasıyla, model olma vasfıyla hedef alınıyor.
 
O yüzden Mursi’yi devirmek üzere Temerrüt olarak yola çıkan darbenin bir kardeÅŸi de Türkiye’de Gezi hadisesiyle eÅŸzamanlı olarak faaliyet gösteriyordu. Türkiye’de akim kalan bu darbe teÅŸebbüsünde KılıçdaroÄŸlu ön sıralarda yer alıyordu nitekim. Hem Türkiye’de hem Mısır’da eÅŸzamanlı olarak giriÅŸilen bu hareketlerden Mısır’da olanı hedefine vasıl oldu ve sonrasında olanları görüyoruz. Demek ki Türkiye’de de hedefine vasıl olsa göreceÄŸimiz manzara bugün Mısır’da gördüÄŸümüzden farklı olmayacaktı.
 
KılıçdaroÄŸlu, Türkiye’nin Libya ile ilgisini maceracılık olarak görüyor, ama DoÄŸu Akdeniz’deki haklarımızı temin edebilmek için Türkiye’nin güvenliÄŸinin oraya kadar uzandığını bilmiyor olamaz herhalde. Fransa’sından Ä°talya’sına, Mısır’ından BAE’sine, Ä°talya’sından Rusya’sına kadar herkesin müdahil olduÄŸu Libya’da, KılıçdaroÄŸlu’na göre, Türkiye’yi ilgilendiren hiçbirÅŸey yok.
 
Oysa Türkiye, silah gönderdi mi bilmiyoruz, ama denklemde var olduÄŸunu sadece ilan ettiÄŸinde bile bütün dengeler deÄŸiÅŸti. Türkiye’ye karşı her türlü faaliyetin başı haline gelmiÅŸ olan BAE destekli eski General Hafter darbesi bir anda çöktü ve paralı milislerinin çoÄŸunu teslim etmek kurtarabildiÄŸini de geri çekmek zorunda kaldı.
 
Bu, Türkiye’nin orada en doÄŸal müdahale hakkına sahip olan taraf olduÄŸunu yeterince anlatmıyor mu? Peki bu durumda bütün bu müdahil ülkelerden kimin adına konuÅŸuyor olabilir KılıçdaroÄŸlu? Türkiye’nin en doÄŸal söz sahibi olduÄŸu bir yerden kimin adına çekilmeyi talep ediyor olabilir?
 
Suriye’de Esad’a, Mısır’da Sisi’ye, Libya’da Hafter’e selam çakmakla kalmayıp bunu bir de Türkiye’ye matah bir dış politika olarak tavsiye etmenin manası ne?
 
Diyelim ki, bütün bunları yaptık, ne kazanmış olacağız? Sisi’nin yönettiÄŸi Mısır ÅŸu anda hızla iflasa doÄŸru sürükleniyor. Sisi’yle arayı düzeltsek bile onun kendi ülkesini yönetmekten aciz haliyle Mısır’la yürütebileceÄŸimiz hiçbir proje, hiçbir iÅŸbirliÄŸi imkanı yok ki. Mesele iliÅŸkileri düzeltmekse, bir yerde bu o kadar zor deÄŸil. Unutursun bütün olup bitenleri, unutabilirsen, kurarsın diplomatik iliÅŸkileri. Ama mesele bununla bitmiyor ki. Mesele, diyelim ki, bu iliÅŸkileri düzelttikten sonra nasıl sürdüreceÄŸin ve ne yapabileceÄŸin, nesine güveneceÄŸin. Sisi’nin ait olduÄŸu blok Türkiye ile iliÅŸkileri en iyi olduÄŸu dönemde Türkiye’nin altını oymaya çalışan faaliyetlerden (darbelerden, müdahalelerden) geri durmuyorlar.
 
Ä°ÅŸin ekonomik kısmıyla ilgilensek de bugün Mısır’da küçük bir esnaf dükkanını bile güvenle açıp iÅŸletebilmenin imkanı yok. Yolsuzluk, rüÅŸvet, had safhada. Hiçbir ekonomik endeks yarına dair en ufak bir umut vaat etmiyor. Çünkü darbeler herÅŸeyi sonuna kadar ifsat eder, herhangi bir iÅŸin rutin iÅŸleyiÅŸini engeller.
 
Dolayısıyla Mısır maalesef ÅŸu anda zayi bir ülkedir. Hiç gözünüz kalmasın sayın KılıçdaroÄŸlu, iliÅŸkilerini iyi tutanların da oradan kazandıkları bir ÅŸey yok. Sisi’nin yönettiÄŸi Mısır’la iliÅŸkiler sadece kaybettirir, kazandırmaz, yük olur, hiçbir kalaylık getirmez.
 
Aynı soruları Esad’ın yönettiÄŸi Suriye için de sorabilirsiniz, alacağınız cevaplar daha da beter.
 
Nesinde gözü kalıyor KılıçdaroÄŸlu’nun bu eli kanlı diktatörlerin, anlamak mümkün deÄŸil.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.