Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Ali Rıza Demircan: Ölüm Cezasına Karşı Çıkmak, Cehennemî Bir İlkelliktir

Yüce Rabbimiz'in verdiği ve yücelttiği yaradılış özellikleri sebebiyle, insan muhteşem bir varlıktır. Yaradan'ını tanıması ve O'na, koyduğu yasalara uyarak ibadet edebilmesi için insana bahşedilmiş ana nimet hayattır. Kader senaryosuyla süresi belirlenen hayat, korunması gereken en aziz varlıktır. İslâm şerîatı dahil Peygamberler tarafından insanlığa sunulmuş bütün ilâhî şerîatlerin baş gayesi ve temel buyruğu da hayatı korumak olmuştur.



Bu sebepledir ki hayatımızı kendimizden ve baÅŸkalarının saldırılarından korumakla mükellefiz. 
 
Ä°NTÄ°HAR YASAÄžI VE NEFSÄ° MÜDAFAA 
 
Öz canımızı, kendimizden korumamız için intihar haram kılınmıştır. Sabır gösterilmesi gereken zorluklar karşısında rûhî çöküntüye uÄŸrayarak canına kıyan kiÅŸi, ebedî hayatını da karartmış olur. Zira sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed; "Ä°ntihar eden kiÅŸinin, intihar için seçtiÄŸi öldürücü yöntemle Cehennem'de azablandırılacağını" duyurmuÅŸtur.1 Canımızı baÅŸkalarının tecavüzlerinden koruyabilmemiz için de nefsi müdafaa meÅŸru kılınmıştır. Zulme uÄŸrayan Mü'minlere savaÅŸ izni verilmiÅŸ ve onlar, ÅŸu ilâhî emirle de vazifelendirilmiÅŸtir: "Size savaÅŸ açanlara karşı Allah yolunda savaşın. Ama (amacınızı aşıp) saldırganlık yapmayın. DoÄŸrusu Allah saldırganları sevmez." 2 Kur'ân'ın ve Peygamberî sünnetin müjdelerine göre bu ve benzeri ilâhî emirler doÄŸrultusunda hayatlarını koruma cihadını verenler sevablanacaklar, bu uÄŸurda can verenler de ÅŸehit olacakları için Cennet'le armaÄŸanlandırılacaklardır.
 
BAÅžKALARININ HAYATINI KORUMA
 
Hayatı yaratan Rabbimiz'in buyruÄŸu gereÄŸi, kendi öz canımızı koruduÄŸumuz gibi, diÄŸer insanların hayatlarını da korumakla yükümlüyüz. Bir diÄŸer ifadeyle cana kıymayacak, kıyılmasına da ÅŸiddetle karşı çıkacağız. Bu konuda semavî kitaplarla verilen görev yükleyici ilâhî emir, Kur'ân'da ÅŸöylece verilmiÅŸtir: "Haklı bir gerekçeye dayanmaksızın Allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın...3 Nefsi müdafaa, yargı kararı ve meÅŸru amaçlı savaÅŸ dışında insan öldürülmesini yasaklayan Ä°slâm, bir insanın öldürülmesini bütün insanlığın imha edilmesi gibi deÄŸerlendirmekte ve bu gerçeÄŸi Maide Sûresi'nin 32. âyetinde ÅŸöylece duyurmaktadır: "Kim bir kiÅŸiyi cinayeti veya yeryüzünde çıkardığı fesad, (terör) sebebiyle karşılık olmaksızın öldürürse bütün insanları öldürmüÅŸ gibi olur." Sunulan Kur'ân bildirisinden açıkça anlaşılacağı gibi, hangi din ve ideoloji baÄŸlısı olursa olsun, mütecaviz olmayan bir insanı kasıtla öldürmek, insanlığın tümünü katle yeltenmektir. BeÅŸeri cezası da aynıdır ve ölümdür.
 
Ancak Ä°slâmî imanla hayatını kulluk çizgisi üzerinde konumlandırmış Müslümanı öldürmek ise, ebedî hayatı da azablandıracak azim bir suçtur/günahtır. Nisa Sûresi'nin 93. âyetinde bu gerçek ÅŸöyle açıklanmaktadır: "Kim bir mü'mini kasden öldürür (sonra da tövbe edip imanını pekiÅŸtirerek güzel ameller yapmadan ölür)se, onun cezası içinde sürekli olarak kalmak üzere cehennemdir." Yeryüzünde insana karşı iÅŸlenebilecek en büyük suç-günah olan taammüden öldürmeye, adâlet nizamı olan Ä°slâm'la âdil olan Allah'ın verdiÄŸi ceza Kısas'tır; yapılanı aynıyla ödetmektir. Daha açık ifadesiyle ölümdür. Bakara Sûresi'nin 178. âyetinde bu ceza ÅŸöylece belirlenmiÅŸtir: "Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında (suçu aynıyla ödetmek olan âdil karşılık) kısas size farz kılındı. Hür kiÅŸiye karşılık hür, esire karşılık esir, diÅŸiye karşılık diÅŸi..." Kısas, suçla-ceza arası eÅŸitliÄŸi saÄŸlayan âdil bir cezadır. O, aklın saygı duyacağı, rûhun tatmin bulacağı, insan hayatının da en etkin bir ÅŸekilde korunacağı ceza uygulamasıdır.
 
ÖLDÜRMEYE ÖLÜM CEZASI
 
Açıklandığı gibi öldürücü araçlarla kasıtlı bir ÅŸekilde insan öldürmenin cezası ölümdür. Ancak bu ceza öldürülen kiÅŸinin varislerinin talebi ile uygulanır. Ä°slâm, yetkiyi acıyı duyacaklara, maÄŸduriyeti yaÅŸayacaklara ve adâlet arzusuyla yanacaklara yani varislere vermiÅŸtir. Ä°sra Sûresi'nde ÅŸöyle buyurulur: "Haklı bir gerekçeye dayanmaksızın Allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. Haksız yere öldürülenin velisi (olan varisleri)ne âdil bir karşılıkta bulunmak yetkisini verdik. Ama veli de yargının vereceÄŸi öldürmede bire bir (kısas hakkıyla) yardım görmüÅŸtür 4 
 
ÖLÜM CEZASININ DÜÅžÜRÜLMESÄ° 
 
Ölüm cezasını uygulatabilecek varisler, diyet yani tazminat alarak veya doÄŸrudan af ederek ölüm cezasını düÅŸürebilirler.
 
Varislerin bir bölümünün rızası bile ölüm cezasını kaldırabilir. Yargı kararı ve yönetim gücüyle ölüm cezasını bizzat uygulayabilecek veya bilvasıta uygulatabilecek varislerin, diyet (tazminat) alma yoluyla da olsa intikama muktedirken affedici olmaları, Rabbimizin arzusudur, rahmetidir. Kısas yoluyla ölüm cezasını meÅŸrulaÅŸtıran Bakara Sûresi'nin 178. âyetinin son bölümünde ÅŸöyle buyrulur: "EÄŸer suçlu, (öldürülenin varisleri olan din) kardeÅŸleri tarafından (tazminat yoluyla kısastan) affedilirse bu durumda örfü izlemek ve affı saÄŸlayanlara en güzel ÅŸekilde ödeme yapmak gerekir.
 
Ä°ÅŸte bu size Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir." Öneminden ötürü bir daha açıklık getirelim. Ölüm cezasını uygulatacak, tazminat veya afla düÅŸürecek olan, yalnızca maktülün varisleridir. Devlet yönetimleri, toplum talepleri ve de referandum sonuçları, ölüm cezasını ne kaldırabilir, ne de affedebilir. Zira cezayı koyan Allah'tır.
 
Yetkilendiren de O'dur. Devlet, ancak varisleri olmayan maktülün velisi olarak yetki kullanabilir. 
 
ÖLÜM CEZASININ Ä°NSANÎLİĞİ 
 
Varislerin düÅŸürebilme yetkisini kullanabilecekleri bir yapı içinde, kasıtlı öldürmelerde ölüm cezası, yaÅŸanacak çaÄŸları da kuÅŸatacak âdil ve de insanî bir cezadır. Ölüm cezasına karşı çıkmak veya devlet yönetimine ya da parlamentolara af yetkisi tanımak, insan hayatına saygısızlıktır. Cinayetlere arka çıkmak, onay vermektir. Yürekleri yanan zayıf varisleri korkuya düÅŸürmek, mânen çökertmektir. Mustarip olan güçlü varisleri de intikamcılığa yönlendirmek, kan davalarını alevlendirmektir. Daha da önemlisi ölüm cezasına karşı çıkmak, ölüm cezasını koyan Allah'a âcizlik/cehalet isnad etmek ve baÅŸkaldırmaktır. Allah'a karşı böylesine bir cüret ve isyan, Müslümanı kâfir kılar. Cehenneme yuvarlar.
 
Bu sebeple her alanda olduÄŸu gibi bu konuda da Müslümanın referansının Ä°slâm olduÄŸunu bilmeliyiz. Ölüm cezasına karşı çıkmak vahÅŸetini medenîlik sanan çaÄŸdaÅŸ görünümlü, ünlü ve unvanlı cahillerin medyasal etkilerinden korunmalıyız. Ä°slâmî bilgi ve bilinçle hayata Müslümanca bakmalıyız ki, dünyamız huzurlu, âhiretimiz de sürurlu olsun. Yazımızı bir âyetle bitiriyorum: "Ey akıl ve gönül birlikteliÄŸini kurabilmiÅŸ gerçek akıl sahipleri!
 
Yapılana birebir karşılık ceza olan Kısas'ta sizin için hayat vardır." 5 1 Ä°.Kesir Nisa 29 2 Bakara 190 3 Enam 151 4 Ä°sra 33.5 Bakara 179." sınırını sakın aÅŸmasın. Zira o, "
 
Ali Rıza DEMİRCAN WEB

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.