Güncel
İsmail Kılıçarslan: Yunan niçin Sakarya’yı kazanamadı ise o gece de asker kıyafeti giymiş teröristler o nedenle kazanamamıştır
Follow @dusuncemektebi2
İsmail Kılıçarslan- Yeni Şafak
13 AÄŸustos 1921 günü baÅŸlamıştı Sakarya Meydan Muharebesi tiyatrosu. Silah ve teknik malzeme bakımından çok üstün olan taraf Yunan ordusu idi. SavaÅŸ baÅŸlamadan önce iki tarafın askeri donanımına bakıldığında uzmanların ne diyebileceÄŸi çok açıktı: “Yunan birlikleri bu savaşı eze eze kazanır.”
Öyle olmadı ama. En başından bir tiyatro olduÄŸu belli olan Sakarya Meydan Muharebesi için Mustafa Kemal ve Yunan komutanları çoktan anlaÅŸmıştı. Buna göre savaşın baÅŸladığı ilk günler silahlar sıkılmayacak, 23 AÄŸustos günü tüfekler patladığında önce Yunanlıların kazanmasına göz yumulacak, ardından savaÅŸta denge saÄŸlanacak, sonunda da Yunan ordusu çekilip gitmek zorunda kalacaktı. AnlaÅŸma böyleydi çünkü.
Tabii ki saçmalıyorum.
Mustafa Kemal önderliÄŸindeki Kuvayı Millîye güçleri, kelle koltukta olmak üzere muazzam bir zafer kazanmışlardı. Denilebilir ki Sakarya Meydan Muharebesi “Türkiye’nin esir alınamayacağını” gösteren en önemli zaferlerden biriydi.
Peki niye saçmalıyorum? Åžundan: Çünkü sen de saçmalıyorsun.
Ben, örnek vermek için bile olsa Sakarya Meydan Muharebesine “tiyatro” derken çok utandım kendimden. Oysa sen, 15 Temmuz’a tiyatro yakıştırması yaparken kendinden hiç utanmıyorsun.
Efendi! Türkiye’nin var olması ve var kalması için “malzemesi eksik-imanı tam” Kuvayı Milliye aslanlarının kazandığı Sakarya Meydan Muharebesi ne anlama geliyor idiyse 15 Temmuz’da bu muazzez halkın muazzez fertlerinin kazandığı zafer de o anlama gelmektedir. 15 Temmuz’da Türkiye’nin var olması ve var kalması için inisiyatif alanların “dipte, derinde” kendilerinde buldukları bilinçle EskiÅŸehir düzünde Yunan askeri kovalayan dedelerimizin bilinci aynıdır.
Ve evet. Yunan niçin Sakarya’yı kazanamadı ise o gece de asker kıyafeti giymiÅŸ teröristler o nedenle kazanamamıştır. Karşılarında “burası bizim ülkemiz” diyen bir iman mevzii bulmuÅŸlardır.
Ä°man efendi iman! “Biz ölürsek cesetlerimiz üst üste yığılıp siper olur da belki o siperlerden sıkılan kurÅŸunlarla zafer müyesser olur” diyen iman ki Çanakkale’de idi, çok uzakta deÄŸil. “Siz hiç merak etmeyin paÅŸam. Tek tek hepimizi öldürmeleri gerekir ki bu vatanı düÅŸmana verebilelim” diyen iman ki KurtuluÅŸ Savaşı’ndaydı, çok uzakta deÄŸil. “Ben bu çocuÄŸa ülkesi için ölmeyi öÄŸretemediysem bana baba denir mi?” diyen iman ki 15 Temmuz gecesinde idi, çok uzakta deÄŸil.
Bunu anlamak gerçekten zor deÄŸil! Asker kıyafeti giymiÅŸ teröristler geldiler. Bir direniÅŸle karşılaÅŸacaklarını hiç hesaba katmadılar. Allah oyunlarını -bu aziz milleti memur ederek- baÅŸlarına geçirdi.
Bir baÅŸka mesele de ÅŸudur. Bugün “benim oÄŸlum askeri öÄŸrenciydi, emir almıştı” diye duygu sömürüsü yapmaya çalışan o aÅŸağılık terör örgütünün propagandasına maÄŸlup olursak yuh olsun bize.
“Öldürmek kastıyla insanlara ateÅŸ eden” itlerin hepsi hak ettiÄŸi cezayı almalıdır. Zaten “öldürmeyi reddeden” askerlerimizin tamamı aklanmış, ailelerinin yanına dönmüÅŸtür. Bizler ne kadar insaflı ne denli merhametli insanlarız ÅŸuradan anlayın ki duygularımıza hakim olup çıplak ellerimizle parça parça etmedik bize öldürmek kastıyla ateÅŸ eden, bazılarımızı öldürüp bazılarımızı yaralayan o itleri.
Ve bir rica. Lütfen ama lütfen, FETÖ denilen aÅŸağılık terör örgütünün kirli, leÅŸ propagandasına alet olmayın. 15 Temmuz, dünyanın en meÅŸru direniÅŸi idi. Sakarya ya da Çanakkale direniÅŸleri ne denli meÅŸru ise 15 Temmuz direniÅŸi de o denli meÅŸru idi.
Åžunu da unutma. Sen ÅŸimdi 15 Temmuz’a “tiyatro” falan diyebilecek rahatlığa biz o gece direnip o aÅŸağılık topluluÄŸu yendiÄŸimiz için ulaÅŸabildin. Hiç olmazsa buna saygı duy.
Henüz yorum yapılmamış.