Sosyal Medya

Abdurrahman Dilipak: Namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur deÄŸilse iÅŸimiz zor

Herkesin bir derdi var. Geçen gün Kombassan’dan bir arkadaşla konuştum. 70.000 ortaklı bir holding. Tarım kredi, esnaf kredi kooperatifleri de çok ortaklı. Bunlar farklı bir KİT gibi. Ama maalesef yasal düzenlemeler yetersiz. Kooperatifçilik çok doğru ve önemli bir kurum. Ama mevcut durum çok da içaçıcı değil. İster konut koop., ister diğer koop. türleri olsun birçok sorun var. Bir sürü istismar da oluyor. MASAK neden bu konuları takibe almıyor? İstihbarat neden bu işin üzerine gitmez? Tamam için içinde siyasiler, bürokratlar da olabilir ama bu iş bu hali ile bu şekilde ilanihaye gidemez. Bir yerde patlar.



Bu iÅŸin içinde milyonlarca insan var. Yıllardır devam eden sorunlar yüzünden insanlar umutlarını kaybetmiÅŸ. Bu iÅŸte haksız ÅŸekilde çıkar saÄŸlayanlar ise mafyalaÅŸmış.
 
Kombassan ile ilgili yaÅŸananlar son derece can sıkıcı. Tamam iÅŸin başında bazı yanlışlar oldu. Bu holdinglerin üzerinden 28 Åžubat silindir gibi geçti. Daha sonra bir daha iki yakaları bir araya gelmedi bunların. Siyaset çözüm üretmedi. Yargı da.. Sorun büyüdükçe büyüdü ve hâlâ bir çözüm bulunamadı.
 
Bir kısım ortaklar mahkemeye gidip, “biz bir ÅŸirkete ortak olmadık, faizle borç verdik, bizi kandırdılar. Åžimdi faizi ile paramızın geri istiyoruz” demiÅŸler. Hani “Faizsiz ekonomi” için kâr-zarar ortak, bir ortaklık kurulacaktı. O dündü. Yatırdıkları para zarar edince faize sığındılar.. Mahkeme de bu davalardan bazılarını onaylamış. Bu durumda avukat giderleri, dava giderleri derken bu yola sapan ortakların yüzde onu bile parasının tamamını alamadan ÅŸirket tasfiye olur. O ÅŸirketler de zaten icra yolu ile haraç mezat satılır. Hâlbuki, bu holdingin, rulman, kağıt, turizm, savunma sanayi gibi kârlı ÅŸirketleri de var. Yöneticiler, verimsiz, kâr getirmeyen ÅŸirketleri tasfiye edip, kârlı alanlarda yeni yatırımlara yönelmek istiyorlar.
 
Zaten Kombassan Borsa’ya kote bir ÅŸirket, ama ÅŸimdi de yakasını yargıya kaptırmış. Aradan bunca zaman geçmiÅŸ, yargı zamanaşımını da dikkate almadan kararlar vermiÅŸ. Dosyalar Yargıtay’da bekliyor.
 
Bir holding yöneticisi, Nasreddin Hoca’nın “bu ciÄŸerse kedi nerede, bu kedi ise ciÄŸer nerede” göndermesi yaparak, bu para verenler ortak deÄŸil, faizle borç para verdi ise, önce faizsiz model için niçin ve nasıl faizle para toplanır, hem de bu para borçsa bu kadar ÅŸirketin sahibi kim? Çünkü herkes bu durumda ÅŸirkete borç vermiÅŸ, ama bu durumda borçlu olması gerekir. Åžirketin bir sahibi olması gerek!
 
Tam Aziz Nesin’lik bir olay!
 
Siyaset çözüm bulma sanatıdır. Yargı adalet temelli çözüm üretir. Devlet, anayasa ve yasalar bunun için var. Bürokrasi bunun için var. Ama 70.000 insan maÄŸdur ve ortada hâlâ bir çözüm yok. Bütün sistem tersine çalışıyor.
 
Aslında bu holdingler yurtdışına açıldıklarında devletin bu iÅŸi bir denetime alması gerekirdi. Ama devlet de bu konuda o zaman görevini yapmadı. Hatta 28 Åžubat’ta Postmodern darbenin yaÄŸmacıları fırsatı ganimet bilip bunları üzerine gittiler.
 
Geciken adalet adalet deÄŸildir.
 
Herkesin bildiÄŸi bir gerçeÄŸi, devletin istihbarat örgütleri, bürokratları, siyasileri bilmiyor olamaz. Herkes biliyorsa, neden çözüm üretilmiyor. 
 
Dün bu iÅŸin başında FETÖ’cüler vardı. Onlar gitti, baÅŸkaları geldi. Tezgâh devam ediyor ve yine hesap sorulmuyor. Burada bir yanlışlık var.
 
Birileri vakıflar, belediyeler, kamu kurumlarından gayrimenkul kiralamışlar, nerede ise bedava. Ama birileri üst üste zam yaparak adamı adeta yerinden çıkarmak için boÄŸacaklar. Mahkemelik olmuÅŸlar. Bakın, kamu malı yetim malıdır. Namazlarınız da kabul olmaz sonra. Adil olmak zorundasınız. Her ay umre yaparak amel defterini sildiremezsiniz. Åžeytanınız size yalan söylüyor. 
 
Birileri birilerini suça ortak ederek, birilerine aba altında sopa gösterip tehdit ederek, birileri, cami, Kur’an kursu, vakıf gibi hayri kurumları soygunlarına paravan yaparak yaÄŸmaya devam etmek istiyorlar ama artık bilsinler ki, bindikleri dalı kesiyorlar. Deniz bitti. “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” diyen domuzcukların sağı-solu yok, her yerde varlar.
 
Namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur deÄŸilse iÅŸimiz zor.
 
Holdingler konusunda o kadar çok kiÅŸi maÄŸdur oldu ki! Holding yöneticilerinin yanlışı da oldu, bilmediÄŸi bir iÅŸe giren, yüksek kâra tamah eden ortakların da büyük hataları oldu. MÜSÄ°AD uyarı bildirileri yayınladı ama dinletemedi. O zamanki bizim media da gaz verdi. Siyasiler de seslerini çıkarmadı. Holding krizi biraz da 28 Åžubat’ın eseridir. Yangına körükle gitti, o dönemin generalleri. YeÅŸil sermaye, irtica diye ellerinden geleni arkalarına koymadılar. Terör estirdiler. Buna raÄŸmen hâlâ birkaçı ayakta kaldı, ama bu defa da devlet garantili, yargı gözetiminde son darbeyi yemek üzereler.
 
Bakın 70.000 ortaklı bir holdingten söz ediyoruz. Bunların her biri %1-2 paya sahip, kimisi öldü mirasçıları var. Kimileri yaÅŸlandı, çocukları büyüdü, torunları var artık. Kendileri yaÅŸlandılar. Kombassan Holding 1988’de kuruldu. 31 sene olmuÅŸ. O gün 30 yaşında olanlar bugün 61 yaşında. 50 yaşında olanlar 81 yaşında. 70.000 ortak diyoruz da, aileleri ve diÄŸer hak sahipleri ile yüz binlerce kiÅŸiden söz ediyoruz.
 
Olan olmuÅŸ. Artık bu iÅŸ çözümlenmeli. Yargı konuyu efradına cami, aÄŸyarına mani bir ÅŸekilde ele almalı. HSK, Yargıtay BaÅŸkanı ve Cumhuriyet baÅŸsavcısı, Adalet Bakanı, Ombudsmanlık kurumu, vicdan ve insaf sahibi her kim varsa yetkili, bu soruna bir çözüm bulmalı artık! Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.