Güncel
Hayrettin Karaman / Papa’nın ifsada açılımı
Hayrettin Karaman - Yeni Åžafak
Ö da Papa’nın açılım adına yeni bir din icad etmekte olduÄŸunu ifade etmiÅŸ, bu açılımın ana hatlarını kendi açıklamasından nakletmiÅŸ, üç noktada tahlil ve tenkide giriÅŸmiÅŸtim, “Ahlaklı ahlaksız, dinli dinsiz bütün insanlığı kucaklama anlayışı” noktası/baÅŸlığı bu yazıya kalmıştı.
“TeÅŸbihte hata olmaz derler” ben de bir teÅŸbih ile maksadımı anlatmaya çalışayım:
FahiÅŸeler, iffetli kadınların arasında rahatsız olurlar, isterler ki, bütün çevre kendileri gibi olsun, fark ortadan kalksın ve huzur bulsunlar. Papa da bakmış ki, aklı, vicdanı, ÅŸuuru yerinde olan ve fıtratı bozulmamış insanlara, mevcut kitaplarından ve yaptıkları reformlardan yola çıkarak Hristiyanlığı kabul ettirmek mümkün deÄŸil; bunca imkan ve gayretlerine raÄŸmen elde ettikleri sonuç kilisenin talim ve telkin ettiÄŸi Hristiyanlık’tan kaçış. Kendisi ve diÄŸer din adamları bir yandan emsalsiz bir saltanat sürmekteler, diÄŸer yandan azımsanamayacak sayıda mensupları küçük çocuklara tecavüz etmekte, Papa tazminat ödemekten bıkmış, üstelik itibar kaybetmekteler… Bu dini insanlığa kendisi olarak sunmak ve kabul görmek yerine (bundan ümit kestikleri için) bütün dinleri ve muhafazakâr ahlak anlayış ve uygulamalarını ve bu meyanda yegâne hak din olan Ä°slam’ı bozmaya, hak-batıl, güzel ahlak-ahlaksızlık, insanlık için yararlı olan-olmayan ayrımını ortadan kaldırmaya, insanları “her ÅŸeyi mübah ve hak-hakikat görme” anlayış ve uygulamasına yönlendirmeye karar vermiÅŸ. Dış görünüÅŸü müsamaha ÅŸekeri ile kaplı olan bu açıklama-açılım, insanlığı hayvanlar topluluÄŸuna çevirecek bir uyuÅŸturucudur.
1960’lı yıllardaki Papa, dinler arası diyalog adıyla bir teÅŸebbüs baÅŸlatmıştı, baÅŸta baÅŸka dinlere de bir kurtuluÅŸ penceresi açmış, tepki görünce de “maksadım diyalogu, misyonerlik için kullanmaktır” diyerek tornistan yapmış veya asıl maksadını açıklamıştı. Türkiye’den ve yurt dışındaki dindaÅŸlarımızdan bu faaliyete katılanlar olunca yazılarımda ve kaleme aldığım küçük bir kitapta ÅŸu uyarıyı yapmıştım(Sitemde vardır):
“Bugün yurt dışında yaÅŸayan dindaÅŸlarımız yoÄŸun bir misyonerlik taarruzu karşısında bulunuyorlar ve oradaki din rehberlerimiz çeÅŸitli maksatlarla Hristiyan din adamlarıyla bir araya geliyor, diyaloglar yapıyorlar. Bu noktada önemli olan husus, “kırmızı çizgilere dikkat etmek, dengeyi bozmamak, kâr zarar hesabını iyi yapmak”tır; eÄŸer bu çeÅŸit diyalog Ä°slam’ın ve Müslümanların menfaatine deÄŸil, zararına olursa zinhar ondan uzak durmaktır. Müslümanlar, “Dinler arası Diyalog Ä°çin Papalık Konseyi misyonunun bir parçası olmak üzere” diyaloga girmezler, kendi davalarının ÅŸuurlu bir “misyoneri: davetçisi, tarafı” olarak diyaloga girerler.”
Anlaşılan odur ki, Papalık, dinler arası diyalog faaliyetinden de ümidini kesmiÅŸ, bütün dinleri ve sanırım özellikle yegâne hak din olan Ä°slam’ı ortadan kaldırmak için yeni bir “sözde din anlayışını” ilan etmiÅŸtir.
Yıllardır dikkatimi çeken bir husus da ÅŸudur: Kilisenin yaptığı ÅŸey, mensuplarını kitaptaki dine çekmek yerine kitaptaki dini; fikirde, fiilde ve modada hâkim olan duruma çekmek, dini modaya uydurmak olmuÅŸtur. Son moda cinsi ve cibilliyeti bozulmuÅŸ insanların kabullenilmesi, hoÅŸ görülmesi, hatta onore edilmesi olduÄŸundan Papa, yaşına başına bakmadan onları da kucaklamak suretiyle dikkatimi çeken yaklaşıma bir yenisini daha eklemiÅŸtir. Bir çeliÅŸkisi de ÅŸöyledir: Önce eÅŸcinselliÄŸin ve benzerlerinin (LGBT) bir çeÅŸit hastalık olduÄŸunu açıklayarak psikiyatri yolunu göstermiÅŸ, sonra tepki görünce onları savunmuÅŸ, tabii görmüÅŸ, sonunda da kucaklamıştır.
İbretlik bir olayı daha nakledeyim:
Komünizmden, ateizmden, dine karşı savaÅŸtan yeni çıkmış olan Rusya’nın devlet baÅŸkanı Putin eÅŸcinsellerin, çocuklara zarar vermesinden korkuyor ve tedbir olarak ülkede reÅŸit olmayan kiÅŸiler arasında eÅŸcinsellik propagandasını yasaklayan bir yasa yürürlükte bulunuyor, bir soru üzerine de ÅŸu açıklamayı yapıyor:
“Eski Ä°talya BaÅŸbakanı Berlusconi için “EÄŸer eÅŸcinsel olsaydı hakkında dava açılmazdı”.
Ülkesinde eÅŸcinsellere yönelik baskı uygulandığına dair suçlamalara da sert çıkıyor ve “Neslimiz tükeniyor, bizim derdimiz bu” diyor.
Henüz yorum yapılmamış.