Güncel
Rasim Özdenören / Ben kurdum demekle olur mu?
Rasim Özdenören - Yeni Şafak
Koca merhuma sormuÅŸlar: “Hocam abdestsiz namaz kılınır mı?” Hoca: “Ben kıldım oldu.” DemiÅŸ.
Usulüne koÅŸullarına riayet etmeden bir iÅŸ yapılırsa, iÅŸte böyle, Hoca’nın abdestsiz namazına benzer. O iÅŸi yaptığını sanırsın, görünüÅŸte her ÅŸey yerli yerinde gibidir, ama her ÅŸey zahirde öyledir, hakikatte o iÅŸin, o fiilin, o kurumun gerçeklikte bir karşılığı yoktur.
Bu ülkede sayı hesabıyla 93 adet siyasal partinin kurulu olduÄŸu söyleniyor. Ancak bunlardan kaçının siyasal dünyamızda ciddi bir karşılığı var? Seçimlere katılabilen üç beÅŸ adet, o kadar...
Ä°dare hukukunda Maurice Hauriou’nun, bana da sempatik gelen bir kurum (müessese) teorisi var. Platon’un ideler âlemi görüÅŸünden mülhem bir teori... Platon’a göre yeryüzünde gördüÄŸümüz bütün nesnelerin, bütün canlıların hakikati ideler âleminde bulunmaktadır. Biz bu dünyada, kendi dünyamızda yığınla farklı at görürüz. Bunlardan acaba hangisi hakiki attır? Hiç biri... Atın hakikati ideler âlemindedir, bizim gördüÄŸümüz atlar ise ideler âleminden bu dünyaya yansıyan veya ideler âlemindeki atın izdüÅŸümleridir... BaÅŸka bir deyiÅŸle ideler âleminin gölgesidirler...
Hauriou, Platon’un bu kuramından hareketle ÅŸu görüÅŸü ileri sürüyor. Uzayda sonsuz sayıda fikirler yüzer. Bu fikirlerden biri bir gün biz insanlardan birinin zihninde konaklar. EÄŸer bu fikir o kiÅŸide bir karşılık bulursa, ondan baÅŸka insanlara sirayet eder... Böylece o fikir yaygınlaşır ve bu dünyada kurum (müessese) olarak tecessüm eder. Teorinin özü kısaca bu...
Buradan çıkan sonuç ÅŸudur: kendi dünyamızda nesnel bir karşılığı bulunmayan bir müessese (bu bir siyasal parti de olabilir, ticari bir iÅŸletme de) sureta kurulmuÅŸ olsa da, nesnel bir ihtiyaca cevap vermiyorsa o müessese kurulduÄŸu ile kalır. Ölü doÄŸmuÅŸ olur. Kalıcı kurumlar nesnel karşılığı olanlardır... Nesnel karşılığı olmayan fikir de, kurum da yaÅŸasa da bitkisel hayat yaÅŸar...
Demek ki o kurum kurulmadan önce onun fikri kamuoyunda bir karşılık görecek. Onun karşılık görmesi toplumsal ortamın müsait olmasına baÄŸlıdır. Neticede o fikrin hayatiyetini koruması veya o kurumun gerçekleÅŸip idamesi için ortak bilinçte (maÅŸeri vicdanda) sürekli tezahür etmesi gerekecek.
Bütün bunlardan yoksun bulunan bir fikrin de, bir kurumun da (ister bir siyasal parti, ister bir ticari teÅŸebbüs) yaÅŸama ÅŸansı yoktur. Eninde sonunda ölmeye hükümlüdür...
Henüz yorum yapılmamış.