Güncel
Değişimin Hızı: Başakşehir’den Başka Şehre
![](resimler/detay/186071.jpg?1562132602)
Follow @dusuncemektebi2
Ali Haydar Haksal- Milli Gazete
Son seçim sürecinde siyasal kirlilikten ötürü susmayı tercih ettik. KonuÅŸsak da bir karşılığı olmayacaktı. Yeterince geçmiÅŸte düÅŸündük ve anlattık. Gönlen rahatsız. Ama kalben ve fikren üzgünüz. Yaklaşık seksen yıllık Ä°slâmî düÅŸünüÅŸ, çaba ve emeklerin giderek terse döndüÄŸü bir sürecin, bir yolun sonuna gelinmiÅŸ bulunuyor. Yazımızın baÅŸlığı, bir sosyolog olan ErtuÄŸrul Özkok’ün köÅŸesinde gündeme getirdiÄŸi bir deÄŸerlendirmenin bir gerçeÄŸin ifade ediyor olması. BaÅŸakÅŸehir’in geçmiÅŸi çok eski deÄŸil. Refah Partisi zamanında Ä°slâmî düÅŸünüÅŸlü olanların inÅŸa ettikleri “BaÅŸak Evler” sitelerinin bugünkü durumu veya sonu. Refah Partisi’nin ambleminden, bereketi andıran “BaÅŸak” simgesiyle oluÅŸturulan bir belde.
Apartmandan sitelere, setlerden rezidanslara, çok katlı yapılara gidildikçe ortada artık geçmiÅŸ dönemin duygularını yansıtacak hiçbir ÅŸey kalmıyor. Binanın, sitenin, beldenin adının “BaÅŸak” olması bereket duygusunun çok uzağına götürüyor kendiliÄŸinden. Çok katlı yapıların, sitelerin etrafına örülen duvarlar, denetimli giriÅŸler, akraba, komÅŸu geliÅŸ gidiÅŸlerinin olmayacağı yeni bir hayat. Dahası aynı binada oturanların birbirine selâm vermediÄŸi bireysel ve bencilce bir hayat. Bu kitlenin sadece adıyla “muhafazakâr” tanımlamasının bir karşılığı yok. Yeni hayat anlayışının konumunun muhafazası sadece bencilliÄŸe ve çıkara dönük olur. Site içindeki garaj ya da otoparklarda toz almayan, çizilmeyen, zarar görmeyen tapınılan arabalar, kredi kartlarının hazırda beklediÄŸi ve artık AVM’lere koÅŸulan günün büyük bir bölümünün geçirdiÄŸi ve zaman öldürüldüÄŸü mekânlar. Gönüllü faiz vericiler, gönüllü geleceÄŸin ipotek edilmesi. Bütün bunlar ne “baÅŸak”ın bereketini bırakır, ne de hayrını. Sadece adıyla muhafazakâr olan modern tutkulu, çok tüketimli, bol havalı bir hayat. Ä°ÅŸin gerçeÄŸi bu. Artık orada Müslüman’ca yaÅŸama, birlikte olma, sohbet etme ve dertlenme diye bir hayattan söz edilemez. Kurgulanan tatil düÅŸleri, araba gezintileri, yenilemeler vs hayatın yeni ideali, idolü ve tercihi. Dava bu.
Bir de muhafazakâr görünümlü modernin en koyusunda uçlarda yaÅŸayanların sadece görünümleri. O da sadece bir aksesuar. Marka tutkusu, hırs ve tamahı ne “baÅŸak”ı, ne bereketi görme niyetinde. Zaten niyet de yok zaten.
Bir de üstüne üstlük bu beldeye adında “baÅŸak” olan bir spor kulübüne milyon dolarlar yatırılarak ondan bir fanatik taraftar oluÅŸturma çabası da bir sonuç getirmiyor. Bir avuç insana slogan attırmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramıyor.
Modern muhafazakârlık böyle bir ÅŸey olsa gerek. Çıkarcı yaklaşımların sonu. Bu muhafazakâr beldeden ÅŸimdi; yeni, biraz sol renkli, biraz çok renkli ve tabiî burjuva kesiminin yeni bir muhafazakârı doÄŸuyor.
Oraya stadyum yapmak, siteler ve sitelerin gölgesinde iÅŸ olsun kabilinden bir mescit, geçmiÅŸ zamanın ünlü öncülerinin adını taşıyan bir okul, hepsi bu. Bu yapının doÄŸuracağı ve oluÅŸturacağı kitleyi artık sloganlar, öfkeler, hötlemeler de tutmuyor. Evin çocukları bu ruha yabancı. Yeni hayatın çocuklarıdır bunlar.
Bu hızlı deÄŸiÅŸimin farkına varmamanın nedeni gözü kara, kapalı, dava bilincinden uzak, geçmiÅŸini reddeden ve yeni bir dönemin bol kredi kartlı, bol lükslü bir hayatın muhafazakârlığı.
Dava ve inanç bilincinin giderek tükendiÄŸi, yeni modern hayata ayak uydurulsun diye gerçeklerinden kaçanların bir sonudur bu. Kendi daracık kozalarında dünyayı gözlemleyenlerin kısır döngüsü.
Bin bir emekle gelinmiÅŸ bir süreci heba etmenin bir bedeli. Birileri saltanatlarını korumak, zarar getirtmemek için etrafına ördüÄŸü kalın duvarların içindekilerin acı sonu. Dava ve inanç hak getire. Yazık çok yazık. Yılların emeÄŸine çabasına ve çilesine yazık.
Henüz yorum yapılmamış.