Kürsü
Yasin Aktay: Türkiye’yi en iddialı olduğu yerden, dünyaya en çok parladığı yanından vurmaya çalışıyorlar
![](resimler/detay/186067.jpg?1562131369)
Follow @dusuncemektebi2
Yasin Aktay- Yeni Åžafak
Türkiye’yi en iddialı olduÄŸu yerden, dünyaya en çok parladığı yanından vurmaya çalışıyorlar.
Son yıllarda ortaya koyduÄŸu insanlık destanını boÅŸa çıkarmaya çalışıyorlar. Son 8 yıldır Türkiye dünyada insani yardım ve siyaset konusunda bütün dünyaya örnek oluÅŸturan bir performans ortaya koyuyor.
DoÄŸrudur, dünyanın en zengin ülkesi deÄŸil, ama dünyanın en cömert ülkesi. Sadece devletiyle deÄŸil, toplumuyla, halkıyla, sivil toplum örgütleriyle, topluluklarıyla.
Bugünün acımasız dünyasında zulüm ayyuka çıkmış durumda. Merhametini yitirmiÅŸ dünyanın sığınağı, kalpsiz dünyanın kalbi olmuÅŸ Türkiye. Zulüm ne kadar çok olsa da Türkiye varsa umut vardır diyor insanlar. Türkiye Allah’ın merhametinin tecelligahı gibi, devletiyle, milletiyle sığınanlara kucak açtı, açılan yaraları sarmaya çalıştı, kayıplar için teselli etti. Bu haliyle Türkiye yüceldi, büyüdü. Ama verirken Allah kazancına bereket verdi. Verirken kazandı. Onca badireden biraz da bunun inayet ve bereketiyle saÄŸ selamet menziline yaklaÅŸtı.
Bir yandan da Türkiye bu cömertliÄŸiyle birilerinin vicdanını rahatsız etti. Ä°htiyaç halinde olanlara yardım elini uzatmamak için binbir mazeret ileri sürenler Türkiye’nin bu insani politikalarından zannetmeyin çok memnun oluyorlar. HoÅŸ, Türkiye karşılamasa göç dalgaları kendilerine eriÅŸecek korkusuyla Türkiye’ye minnettarlık duyanlar da var. Ama bir de Türkiye’nin son yıllarda bu insani siyasetiyle kazandığı statüye göz dikenler de fazlasıyla mevcut.
“Kendileri infak etmedikleri gibi senin de infak etmenden rahatsızlık duyarlar.” Çünkü senin infak etmen onların da infak etmeleri gerektiÄŸini hatırlatıyor ve çünkü kendi malları üzerinde fakirlerin hakkı olduÄŸunu onlara anlatıyor ve bu yeterince rahatsızlık veriyor.
Son sekiz yıldır Türkiye’nin misafir ettiÄŸi 3,5 milyon Suriyeliyle ilgili gerek devlet gerek Türk halkının sergilediÄŸi misafirperverlik bütün dünyada Türkiye’nin gerçek anlamda övünç kaynağı. Destansı bir milli meziyet. BaÅŸka bir toplumda olsa elbette çok derin sosyolojik ve siyasi sorunlar yaÅŸatabilecek bu hadisenin Türkiye’de yaÅŸanma biçimi gerçek bir baÅŸarı ve milli erdem hikayesidir.
Ancak birileri tam da bu milli erdem hikayesini Türkiye için fazla görüyor. Türkiye’yi bu en güçlü, en parlak, en deÄŸerli yanından vurmaya çalışıyorlar.
Son zamanlarda tam da bu kasıtla hareket edenlerin baÅŸlattığı ırkçı kışkırtmaların iki gün önce az daha nasıl bir faciaya yol açabileceÄŸini gördük. “Küçükçekmece’de Suriyeliler küçük bir kızı taciz etti” diye tamamen asılsız bir ÅŸayiayı kelli felli vekillik yapmış isimler sosyal medyadan sorumsuzca ve ÅŸehvetli bir linçe davet gibi yayınca az daha tam bir sosyal felaket yaÅŸanıyordu.
Olayın tamamen asılsız olduÄŸunun anlaşılması bile sosyal medya üzerinden ırkçı nefret söylemlerinin pervasız bir coÅŸkuyla patlatılarak sergilenmesini engellemedi.
Bütün nefret ifadelerinin artık anahtar kelimeleri “nargile” ve “plajlar” olmuÅŸ. Irkçının zihninde Suriyelilere karşı nefretin donup kaldığı fotoÄŸrafta bu iki unsur sabit diÄŸerleri deÄŸiÅŸken.
Sosyal medyada Türklük ruhundan, ÅŸerefinden, haysiyetinden, vatanperverliÄŸinden uzak bu Klu Klux Klan özentili ırkçıların kampanyaları sürerken Suriyeli bir öÄŸrenci, yazar Mahmut Hacali özellikle kendilerini savaÅŸtan kaçmayıp, ülkelerine gidip savaÅŸmaktan bahsedenlere @mahmuthacali adresinden çok anlamlı bir seri twitter mesajı attı. Üslubuna müdahale etmeden, aynen aktarıyorum:
“Biz Suriyeli olarak korkak deÄŸiliz, ÅŸimdiye kadar 1 milyon ÅŸehidimiz var, 2 milyon da yaralımız var, 1 milyondan fazla tutuklu var, gerisi mülteci zaten daha ne yapabiliriz ki?
Savaşın diyorsunuz da silah yok, ayrıca bizim devletimiz bizi öldürüyor!!, hem de öyle böyle deÄŸil, silahsız insanlara karşı, uçakla öldürüyorlar bizi. Savaşın diyorsunuz da, kiminle savaÅŸacağız ki!! Esed, Rusya, Ä°ran, ABD, Ä°srail, ve Araplarla mı savaÅŸacağız ??!!
Yahu silah yok silah, güç yok bizde .. hadi nasıl savaÅŸacağız??!! Ä°ÅŸini, evini, çocuklarını, ailesini ve paralarını kayıp eden memleketi bırakıp mülteci oldu..
Åžu an Suriyeliler bir hayat mücadelesi içinde, buradan çıksa ölüme gidecek kardeÅŸim.
Sorunu çıkaran, serseriliÄŸi yapan ve Esed’in gönderdiÄŸi fitnecileri gönderin de, bütün Suriyeliler öyle diyorsan, bütün halkın günahını almış olursun. Esed adamlarını gönderiyor Türkiye’ye, Türk milletini Suriyelilere karşı ayaÄŸa kaldırsın diye kışkırtıyorlar.
Biz bunu biliyoruz, saygı duymayı biliyoruz. MisafirperverliÄŸin karşısında kötülük yapacak deÄŸiliz. Fitneyi çıkaran insanların peÅŸinde koÅŸalım. Türk milletinin ne kadar misafirliÄŸi layık ile yaptığını görmüÅŸtük zaten. Üç beÅŸ kuruÅŸ para ile satmayız biz.
* Biz Çanakkale’de, Kûtü’l-Amâre KuÅŸatmasında ve Libya’da Gazi Mustafa Atatürk’ün yanında nasıl savaÅŸtıysak vatan sevgisini biliyoruz.
* Biz sizin ekmeÄŸinizin peÅŸinde deÄŸiliz, iÅŸ yerinde sizin yerinizi alacak deÄŸiliz, siz nasıl bizi kucakladıysanız biz sizi ve Türkiye’yi seviyoruz.
* Size, milletinize, toprağınıza ve insanlarınıza kötülük yapacak deÄŸiliz.
* Fitneyi çıkaran insanların amaçları nedir onu beraber aramızdan hep birlikte bulup çıkaralım”
* Bu seri mesajlar çok sayıda olumlu ve olumsuz yorum almış. Olumlu yorumlardan biri kendisini bu ÅŸekilde konuÅŸmak zorunda bırakan vatandaÅŸlarımız adına çok içten özür dilemiÅŸ.
Arkadaşımız Ä°smail Kılıçarslan da tam da bu duyguya olabilecek en çarpıcı cevabı vermiÅŸ: “…hadi ülkesine döndü diyelim savaÅŸmak için. Kiminle savaÅŸacak? Ä°ç savaÅŸ bu yahu. KomÅŸusuyla, kardeÅŸiyle, tanıdığıyla savaÅŸmayı reddetmiÅŸ adama “niye savaÅŸmıyorsun?” dediÄŸinin farkında mısın? Buna raÄŸmen 1 milyona yakın ölü, 2 milyona yakın yaralı, 1 milyonu geçkin tutuklu vermiÅŸ bu ülke 8 yılda. Deli misin yahu?”
Mesela “benim askerim” ÅŸehit olurken, “benim ülkemde” “benim vatanımda” bu insanların “nargile” içip plajlarda keyif çatmasına tahammül edemiyorum. Irkçı insanın “MehmetçiÄŸe” ve “vatan”a bu ÅŸekilde “benim” diyerek temellük etme biçimi baÅŸlı başına Mehmetçikten de vatan mefkuresinden de ne kadar uzak olduÄŸunu yeterince göstermiyor mu aslında?
Ä°ÅŸledikleri ırkçılık ve nefret suçu öyle ağır ki, aslında bu dünyada bir karış topraÄŸa bile sahip olma hakkını kaybettiriyor.
Nihayetinde vatanı vatan yapan her ÅŸeyden önce insani-manevi deÄŸerleridir. Mazlumlara sahip çıkmak üzere, i’lây-i kelimetullah için bu toprakları sulayarak, toprağı vatan kılan o ÅŸehit kanlarıdır. Bu ÅŸehit kanlarının suladığı vatan üzerinde ayrık ırkçı otları bitmez..
Henüz yorum yapılmamış.