Güncel
Yasin Aktay: CHP de deÄŸiÅŸir mi?
Follow @dusuncemektebi2
Yasin Aktay- Yeni Åžafak
Son seçim sonuçlarının siyasal alan hakkındaki bütün ezberlerimizi yeniden gözden geçirmemizi gerektiren bir deÄŸiÅŸimi iÅŸaret ettiÄŸini söylemiÅŸtik.
Nesiller deÄŸiÅŸiyor, insanlar deÄŸiÅŸiyor, deÄŸerler deÄŸiÅŸiyor, söylemler, hassasiyetler, husumetler deÄŸiÅŸiyor. Aslında bütün bu deÄŸiÅŸimler belki de siyasal alanın tabiatı hakkında hiç deÄŸiÅŸmeyen ama bizim çoÄŸu zaman idrak etmekten uzaklaÅŸtığımız bir yanını hatırlatıyor: Siyasal alan deÄŸiÅŸimin alanıdır. Bazen rakiplerle, bazen ÅŸartlarla, bazen kendimizle etkileÅŸerek deÄŸiÅŸtiÄŸimiz bir alandır. Bu alanı, bu alandaki aktörlere yakıştırdığımız rollerle sabit zannedip bütün hesabımızı ve siyasetimizi ona göre belirlediÄŸimizde esasen siyasetin kendisini ıskalamış oluruz. Siyaset özü itibariyle metafizik bir alan deÄŸil, sürekli deÄŸiÅŸen bir alandır.
Dolayısıyla başlıktaki soruya hemen ve başta cevap verelim: CHP de değişir.
Bu deÄŸiÅŸim kendisi için veya herkes için iyi midir kötü müdür, bunun takdiri apayrı bir konudur. Son seçimlerde metafizik siyaset algımıza ait bütün unsurların nasıl deÄŸiÅŸtiÄŸini gördük nasılsa. Bir araya asla gelemeyeceÄŸi önkabulüne sahip olduÄŸumuz bütün partiler, ÅŸaşılacak buluÅŸmalar gerçekleÅŸtirip, yepyeni harmanlar oluÅŸturdular.
Kürt seçmeni temsil iddiasındaki, hatta varlık sebebi bu zulümler olan HDP, CHP’ye oy devÅŸirdi. O da bir ÅŸey mi? PKK ile iliÅŸkisini bildiÄŸi halde ulusalcı, üniter devletçi, hatta (en azından birçoÄŸunda) neredeyse Kürt düÅŸmanı boyutunda bir ırkçılığa meyilli CHP seçmeni bu seçimde PKK’nın ve FETÖ’nün açıkça destek çaÄŸrısında bulunduÄŸu CHP adayına oy vermekten geri durmadı. Bırakın yetmiÅŸ yıl öncesini daha on yıl öncesine kadar baÅŸörtüsü zulmüne, katsayı ırkçılığına maruz kaldığı CHP’nin adayına baÅŸörtülü muhafazakarlar oy verdi.
O cephede bu olurken Cumhur Ä°ttifakı’nda durum farklı mı geliÅŸti? MHP ve AK Parti’nin ittifakı 15 Temmuz’a kadar düÅŸünülebilecek bir ÅŸey miydi?
Ekrem Ä°mamoÄŸlu’nun aslında CHP’yi yeterince temsil etmediÄŸi yönünde söylemler var. DoÄŸrudur, bildiÄŸimiz CHP profiline hakikaten uymayan biri ve topladğı oyları büyük ölçüde tam da bu bilinen CHP çizgisinden uzaklaÅŸabilmiÅŸ olmasına borçlu. Ama zaten siyasi partileri deÄŸiÅŸtiren tam da böyle ÅŸeyler oluyor. Bugün KılıçdaroÄŸlu’nun yönettiÄŸi CHP’nin de Baykal dönemindeki CHP ile aynı olduÄŸunu kim söyleyebilir?
Kabul etmek gerekir ki, CHP iktidara gelmek için bir zamandır büyük çaba sarfediyor, toplumu eskisine nazaran çok daha iyi anlamaya çaba sarf ediyor, topluma yaklaÅŸmaya çalışıyor. Eskiden bildiÄŸimiz, anket yapmak yerine reklam yapmaya çalışan bir KılıçdaroÄŸlu bile yok. Artık anket de yapıyor, yaptığı anketlere göre de siyasetini de söylemini de ayarlamaya çalışıyor.
Açıkçası, CHP bu haliyle kendini fazlasıyla aşıyor. Özellikle Ä°stanbul için aday olarak Ä°mamoÄŸlu gibi, cumalara giden, taziyelerde Kur’an okuyan, muhafazakar kültüre aÅŸinalığı olan birini aday göstermesi bile bu deÄŸiÅŸim için kendi içinde bir çatışmayı göze aldığını da gösteriyor. Nitekim kendi içinde bu kaçınılmaz kavga çıkıyor, ancak CHP’nin bu kavgayı yaÅŸamadan ve bu yaÅŸanacak bu kavgayı iyi yönetemeden gerçek anlamda deÄŸiÅŸmesi mümkün olmayacak.
CHP’nin iktidara gelebilmek için milleti adam etmek yerine milletin huyuna suyuna gitmeyi öÄŸrenmesi neresinden bakarsanız kötü bir ÅŸey deÄŸildir. Bir bakıma CHP’yi bu deÄŸiÅŸime zorlayan, onu bu kulvara sürükleyen aslında AK Parti’den baÅŸkası deÄŸildir. Bugün CHP’nin içine girdiÄŸi bütün arayışlar onu AK Parti’nin yıllardır takip etmekte olduÄŸu modeli ve yolları iÅŸaret ediyor.
AK Parti’nin Türk siyasetine böylece en ironik katkısı kendi muhalefetini de deÄŸiÅŸtirmesi yoluyla oluyor. Ä°ronik, ama gerçek. AK Parti, kendi aleyhine de olsa nihayet CHP’yi deÄŸiÅŸtirmiÅŸ oldu.
Ä°stanbul’da Ä°mamoÄŸlu figürüyle, ister profilin kendi tabiatı itibariyle isterse de özenle çalışarak yakalamaya çalışılan ÅŸey AK Parti’nin kuruluÅŸundan beri takip ettiÄŸi siyaset. Son seçimde CHP’den gelen atak ve AK Parti’nin sergilediÄŸi ihmal ve ihlaller CHP’ye baÅŸarı için önemli bir alan bırakmış oldu.
CHP’nin bu deÄŸiÅŸiminin daha milli bir çizgiye yaklaÅŸmak olarak geliÅŸmesi mukadderdir. Ä°stanbul’un yönetiminin 1453’ü zulmün baÅŸlangıcı olarak gören bir anlayışla olmayacağını görmesi de bu sayede mukadder olacaktır.
CHP mutlaka deÄŸiÅŸmektedir. Bunun nereye doÄŸru olacağını hep birlikte göreceÄŸiz. Kendi içindeki mücadeleyi kimler kazanacak? Hiç deÄŸiÅŸmeyen baÅŸörtüsü düÅŸmanı Ä°slamofoblar, ırkçılar, yabancı düÅŸmanları, seçkinciler bu deÄŸiÅŸim iradesine nereye kadar direnebilecekler?
Onlardan da CHP içindeki bu deÄŸiÅŸim seyrine karşı klasik CHP ezberini hatırlatan epey ÅŸey göreceÄŸimiz kesin. CHP’li Barış YarkadaÅŸ’ın baÅŸörtülü hakimler üzerine söyledikleri gibi. Buradan “CHP’de deÄŸiÅŸen bir ÅŸey yok” ezberine hemen atlayacak da çok.
Oysa yapılması gereken, ülke yararına olacak iÅŸlerde, vatan, millet, devlet, bayrak ortaklığında ve bilhassa evrensel deÄŸerler planında partilerin birbirleriyle olumlu bir rekabet içinde hissetmektir.
AK Parti yılların CHP’sini bile deÄŸiÅŸtirebilmiÅŸ bir gücü yakalamışken kendisinin de deÄŸiÅŸimden muaf olmadığını bilmesi gerekiyor.
Ezmanın teÄŸayyuru ile ahkam bile deÄŸiÅŸirken, ÅŸartların deÄŸiÅŸmesiyle birlikte siyasetlerin, kadroların ve söylemlerin de deÄŸiÅŸmesi veya güncellenmesi mukadderdir.
Henüz yorum yapılmamış.