Sosyal Medya

Ali Osman Aydın: AK Parti oy kaybını değil, temsil ettiğini söylediği değerlerin zeminini kaybetmeye başladı

Hiçbir netice birkaç nedenle izah edilemez.



Ä°stanbul seçimlerinin büyük farkla kaybedilmesinin önemli nedenlerinden birinin enflasyon, diÄŸerinin Suriyeliler meselesi olduÄŸu doÄŸrudur ama eksiktir.
 
“Seçilse bile o koltuÄŸa oturamaz” tarzı açıklamalarla “halka raÄŸmen” bir pozisyon alınmasının seçim sonuçlarını etkilediÄŸi doÄŸrudur ama eksiktir.
 
Öcalan kardeÅŸlerin röportaj ve mektuplarının açık bir ÅŸekilde dolaşıma sokulmasının vicdanları rahatsız ettiÄŸi ve bunun sonuçlara belli bir etkisi olduÄŸu doÄŸrudur ama eksiktir.
 
Yıldırım-Ä°mamoÄŸlu çekiÅŸmesine izin vermeyecek ÅŸekilde hükümetin sürece dâhil olmasının, bazı bakanların aşırı çıkışlarının halk tarafından nahoÅŸ bulunduÄŸu ve bunun muhalefete yaradığı doÄŸrudur ama eksiktir.
 
Seçimlerin yenilenme kararının, “Hiçbir ÅŸey olmasa bile bir ÅŸeyler oldu” sürecinin, zillet-millet-beka söyleminin rakibin saflarını sıklaÅŸtırdığı, kalabalıklaÅŸtırdığı doÄŸrudur ama eksiktir.
 
Ä°ktidarın kendi elleriyle, özene bezene Ä°mamoÄŸlu’na maÄŸdur kostümü giydirmesinin seçim sonuçlarını ciddi anlamda etkilediÄŸi doÄŸrudur ama eksiktir.
 
Halkı arkasına alarak vesayetle savaÅŸmış ve onu yenmiÅŸ bir partinin kendisinin vesayete dönüÅŸüyormuÅŸ izlenimi vermesinin halkta antipati oluÅŸturduÄŸu ve bunun sonuçlara yansıdığı doÄŸrudur ama eksiktir.
 
DoÄŸruluÄŸu açık yığınla koÅŸul sayılabilir bu ÅŸekilde.
 
KoÅŸullar sayılarak siyaset kurumu da suçlanabilir pekala.
 
Ancak faturanın sadece siyasete kesilmesi, “tek sorunlu yanımız siyaset” diye düÅŸünülmesi bizi yanıltmaktan baÅŸka bir iÅŸe yaramayacaktır. 
 
Bu mekanizmada siyasi iktidarı destekleyen halkın rolü, yanlışlar karşısındaki ahlaki tavrı, meselenin eksik kalan kısmıdır ve bana göre sözünü ettiÄŸimiz boÅŸlukları dolduran da budur.
 
****
 
Her tarihi olayın sayısız deÄŸiÅŸkenin, sayısız doÄŸru ve yanlış kararın ve yine sayısız kaderin bir birini tetiklemesi ile meydana geldiÄŸini “SavaÅŸ ve Barış”ın destansı fonu arkasında Tolstoy bize bir ders gibi öÄŸretmiÅŸti.
 
Seçimin siyasi olan ve olmayan sonuçlarına bu ders eÅŸliÄŸinde bakmalıyız bence.
 
Tek bir faktöre deÄŸil, tabiri caizse savaÅŸ meydanındaki her ere, her objeye, her eÄŸime ve onların bütün içindeki tesirlerine odaklanmalıyız…
 
Belki bu bizi sorumluluÄŸu sadece partinin yönetim kademesine yıkmaktan alıkoyarak tatsız gerçeÄŸe biraz daha yaklaÅŸtırabilir. Ve böylelikle eksiklerimizi tamamlayarak geleceÄŸe daha saÄŸlıklı bir ÅŸekilde yürüyebiliriz.
 
Yönetimin yaptığı büyük, çok büyük hatta zincirleme hatalar var elbette.
 
Fakat gelinen nokta sadece AK Partinin oy kaybını deÄŸil, temsil ettiÄŸini söylediÄŸi deÄŸerlerin kendi “mahallesinde-partisinde” bile sosyolojik zeminini kaybetmeye baÅŸladığını iÅŸaret ediyor maalesef.  
 
Zeminin kaybı, oy kaybından daha önemli bir sorun olarak görülmeli bence...
 
Bunu gören, dillendiren insanlar var tabii ama sayıca ne kadar azlar hala. 
 
Ak Partiyi iktidara taşıyan sosyolojik zemin, ekonomik ve çok baskın kültürel koÅŸullar nedeniyle giderek eriyor ya da dönüÅŸüyor. Üzücü ama kökeninde bolca gençlik hareketi tecrübesi bulunan ve vaktiyle bu alanda iddialı olan AK Parti giderek yetiÅŸkin ve yaÅŸlı seçmen grubu arasına sıkışarak 30 yaÅŸ altındaki varlığını gözle görülür ÅŸekilde yitiriyor. Buna karşın en güçlü rakibi ana muhalefet ise gençlik üzerinde gün geçtikçe güçleniyor. Protez derneklerle de ancak gençliÄŸin küçük bir kısımının dikkati çekilebiliyor…
 
Zeminin kaybedilmesine neyin yol açtığına dair birkaç gözlemimden bahsedip bırakayım.
 
Åžunu biliyorum ki partinin üst kademelerinde baÅŸlayan artık kimseye de meçhul olmayan yozlaÅŸma, deÄŸerlerden kopuÅŸ, benzer bir ÅŸekilde tabanda da görülüyor artık.
 
Mesela zeminin kaybedilmesini saÄŸlayan ÅŸey, adalet sisteminin verdiÄŸi kararlarla maÄŸdurlar yaratması deÄŸil sadece, dindar çevrelerin bu maÄŸduriyetlere kayıtsız kalmaları olabilir.
 
Savurganlığın, kayırmacılığın, torpilin, adaletsizliÄŸin, kirli medya düzeninin partiyi destekleyen çevreler tarafından taraftarlık hissiyatıyla sahiplenilmesinin “zeminin” dindarlar aleyhine kaybedilmesini saÄŸladığı söylenebilir.
 
Sadece trollerin, fanatiklerin, yeminli holiganların varlığı deÄŸil; onların bu kadar çok müÅŸteri bulabilmesi, trollerin tezlerinin kullanılması, fanatiklerin argümanlarıyla kampanya yapılması, holiganların kışkırtıcı üslubuyla konuÅŸulması zemini kaybettiriyor, inanın…
 
Kültür alanında kalıcı, kapsayıcı iÅŸler yapmamak; çocuk ve gençleri kendi ellerimizle uluslararası kültür endüstrisinin torna tezgahına yatırmak zemini kaybettiriyor bilesiniz...
 
Ben bu kaybedilmiÅŸ zemini seçim günü, oy sayımını izlemek için sandık başına gittiÄŸimde, bir AK Partili gözlemciye karşılık aralarında gençlerin de olduÄŸu sekiz CHP’li gözlemci olduÄŸunu fark ettiÄŸimde ayan beyan gördüm. AK Parti’nin hiç de zayıf olmadığı o sandığın başındaki bu sahipsizlik, kimsesizlik, boÅŸ vermiÅŸlik çok ÅŸey anlatıyor anlayana. 
 
Sözünü ettiÄŸimiz problemlerin bir kısmına parti sebep oldu evet ama kalan kısmında vurdumduymazlığımızın payı büyük…
 
Yalnızca parti deÄŸil metal yorgunu olan veya oy kaybeden, içinde büyüdüÄŸümüz “mahalle” aynı zamanda. Bu yüzden dostlar, oy kaybedelim ama “zemini” asla…
 
Bundan sonraki ilk iÅŸimiz giden oyları nasıl kazanacağımızdan önce, daralan zemini nasıl geniÅŸ ve güçlü kılacağımız olsun…
 
Yeni Akit

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.