Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Cengiz'den 'uluslararası soruşturma' çağrısı

Hatice Cengiz, BM Cenevre Ofisi'nde BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları BirliÄŸi (ACANU) tarafından düzenlenen "Cemal için Adalet" baÅŸlıklı basın toplantısında konuÅŸtu.

ACANU Yönetim Kurulu üyesi ve Anadolu Ajansı Ä°sviçre muhabiri Bayram AltuÄŸ'un moderatörlüÄŸünü yaptığı toplantıya uluslararası basın mensupları yoÄŸun ilgi gösterdi.

BM çatısı altında Cenevre'de uluslararası basının önüne çıkmaktan memnuniyet duyduÄŸunu ifade eden Cengiz, zaman zaman duygusal anlar yaÅŸadığı konuÅŸmasına ÅŸöyle devam etti:

"Biliyorsunuz Cemal gazeteciydi. Hiçbir suçu olmadan resmi bir misyonun içinde öldürüldü. Dolayısıyla bu dava aslında hem medya, hem insan hakları ve insani boyutuyla tüm dünyayı ilgilendiren bir konu. Bu yönüyle (raporu) Cenevre ve Ä°sviçre için Suudi Arabistan'a yaptırım noktasında daha ciddi ve sonuç odaklı birtakım adımların öncüsü olarak düÅŸünüyorum."

"DAVANIN TAKÄ°PÇÄ°SÄ° OLACAÄžIM"

Cengiz, BM Yargısız ve Keyfi Ä°nfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın geçen hafta raporunda dile getirdiÄŸi, "BM Genel Sekreteri (Antonio Guterres) Kaşıkçı'nın öldürülmesine iliÅŸkin cezai soruÅŸturma baÅŸlatmalı" çaÄŸrısı ve BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric'in dün basın toplantısında Guterres'in "böyle bir soruÅŸturmanın ancak BM Güvenlik Konseyi (BMGK) yoluyla mümkün olabileceÄŸi" açıklamasına iliÅŸkin bir soruya ÅŸu karşılığı verdi:

"Uluslararası bir soruÅŸturma talebinin kenara çekilecek ve bütün dünyanın seyirci kalabileceÄŸi kadar basit bir mesele olmadığını düÅŸünüyorum. 21. yüzyılda hepimiz böylesine bir cinayete ÅŸahit olduk. Cinayete maruz kalan kiÅŸi Orta DoÄŸu açısından bakıldığında hem demokrasiye inanan, hem insan haklarına inanan, hem de ifade özgürlüÄŸünü savunan bir gazeteciydi. Bu (rapor), kesinlikle BM'nin bünyesinde bir dosyanın numarası olarak kalabilecek bir mesele deÄŸil. Bu konuyla alakalı dünya kamuoyu ve uluslararası örgütlerin harekete geçeceÄŸini düÅŸünüyorum. Ben de bu konuda çalışmalara devam edeceÄŸim ve takipçisi olacağım."

Kaşıkçı'nın geri gelmesinin artık mümkün olmadığını ifade eden Cengiz, "Bundan sonraki süreçte onun ideallerini savunmak adına bu davayı devam ettireceÄŸim." diye konuÅŸtu.

Hatice Cengiz, raporun henüz yeni açıklandığına iÅŸaret ederek özellikle ABD Kongresinin üyelerinin rapordaki çaÄŸrılara sessiz kalacağını düÅŸünmediÄŸinin altını çizdi.

"Uluslararası soruÅŸturmanın ABD'nin önderliÄŸinde açılması çok daha etkili olur." diyen Cengiz, Avrupa BirliÄŸi (AB) ülkelerinin de böylesine bir giriÅŸimde bulunmasını umut ettiÄŸini söyledi.

Callamard'ın raporunun BM Ä°nsan Hakları Konseyi bünyesinde hazırlandığına dikkati çeken Cengiz, BM'nin uluslararası bir soruÅŸturmaya öncülük etmesinin kurulma amacına hizmet edeceÄŸini vurguladı.

"SES KAYITLARINI DÄ°NLEMEDÄ°M"

Cengiz, BM raporunda geçen ses kayıtlarına iliÅŸkin, "Ben ses kayıtlarını dinlemedim. Böyle bir talebim olmadı. Dinlemek istemedim. Dinlemenin de bana iyi geleceÄŸini düÅŸünmedim. Böyle bir talebim olsaydı nasıl bir cevap alırdım bilmiyorum. Bu ses kayıtları normal bir insanın kaldıracağı bir ÅŸey olmadığı için belki de böyle bir teklifte bulunmamış olabilirler." diye konuÅŸtu.

"SUUDÄ° ARABÄ°STAN'DAN BÄ°R TEKLÄ°F ALMADIM"

Kaşıkçı'nın ailesinin Suudi Arabistan yönetiminden "kan parası" aldığına dair basında haberler okudularını fakat ailenin kısa sürede bu iddiaları yalanladığını anımsatan Cengiz, "Buna iliÅŸkin elimde yüzde yüz kesin bir bilgi yok. Bu konuda bir yorum yapmam uygun deÄŸil. Ama benimle irtibata geçmediler. Suudi Arabistan tarafından kesinlikle ne siyasi anlamda ne de bu konuyla baÄŸlantılı olarak, hiçbir ÅŸekilde bir teklif veya aramayla (irtibatla) karşılaÅŸmadım. Böyle bir teklif gelse bunu kabul edeceÄŸimi kesinlikle zannetmiyorum."

"BENÄ°M Ä°ÇÄ°N ONUR ve GURUR VERÄ°CÄ°"

Cengiz, uluslararası basının Kaşıkçı davasına gösterdiÄŸi ilgiden büyük memnuniyet duyduÄŸunu ifade ederek "Cemal de uluslararası bir gazeteciydi. Bu hadise Cemal'in başına geldikten sonra insani, siyasi ve mesleki olarak medyanın gündeminden aylar boyunca düÅŸmedi. Bu tabii ki benim için onur ve gurur verici. Çünkü hayatımda ilk defa bir meselenin bu kadar dünya gündeminde kaldığına ÅŸahit oldum." deÄŸerlendirmesinde bulundu.