Sosyal Medya

Kürsü

Kenan Alpay: Görmez’i ahlaksız troller eliyle itibarsızlaştırıp süresi dolmadan kenara çekmek AK Parti’ye olan güveni sarsmadı mı zannediliyor?

Kenan Alpay- Yeni Akit



Hemen baÅŸta söyleyelim; AK Parti açısından 31 Mart’ta seçimi kaybetmekle 23 Haziran’da kaybetmek arasında 13 binden 800 bine çıkan devasa oy farkı yok sadece. Siyasi ve ahlaki üstünlüÄŸünü çok ciddi bir biçimde aşındırmakla beraber AK Parti; CHP ve Ä°YÄ° Parti ittifakı nezdinde her ne kadar epeyce revize edilmiÅŸ olsa bile lanetli bir ideolojiyi, köhnemiÅŸ bir mantığı da tekrar umut kapısı haline getirmiÅŸtir maalesef. Kendi kurucu deÄŸerlerine yabancılaÅŸma ve kurucu kadrolarına düÅŸmanlaÅŸma trendi ahlaksız troller tarafından bir kahramanlık destanı gibi ne kadar yıkanıp yaÄŸlandıysa da toplumdaki kredibilitesini epeyce örselediÄŸi bundan daha aÅŸikâr hale gelemezdi herhalde. 
 
Duygusallığı Bırak, Önüne Bak!
 
31 Mart seçimlerinde AK Parti’nin kaybettiÄŸiAnkara, Antalya, Erzincan, Ardahan, Artvin, Bilecik, Sinop, Burdur, Bolu, KırÅŸehir, Amasya, Kastamonu, Erzincan, Karaman, Çankırı ve Bayburt gibi 16 ÅŸehrin arasına 23 Haziran’da tekrarlanan seçimle Ä°stanbul’un da katılmış olması köklü bir muhasebenin, esaslı bir hesaplaÅŸmanın ertelemez olduÄŸu iÅŸaretliyor. AK Parti Grup BaÅŸkanvekili Bülent Turan’ın Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı seçiminin geride kaldığını belirterek, “Liderini, tabanını ve gönlü Ä°stanbul’da olan milyonları üzenler için de muhasebe ve muhakeme dönemi” türü deÄŸerlendirmeleri kast etmiyoruz elbette. Çünkü bu tür “dostlar alışveriÅŸte görsün” kabilindeki isimsiz, adressiz çaÄŸrılardan hiçbir zaman sadra ÅŸifa olacak bir muhasebe de muhakeme de çıkmaz, çıkamaz. Ne siyasal stratejinin yanlışları sorgulanıyor ne de söylem ve temsilde sergilenen itici, ötekileÅŸtirici ve öfke doÄŸuran sapmalara dair bir özeleÅŸtiri çaÄŸrısı yapılıyor çünkü.
 
Ne oldu beka sorunu teÅŸkil eden ÅŸu Pontus ruhu? Fetö ve PKK’nın projesi ÅŸimdi halktan onay mı almış oldu? Seçim sonucuna bakarak Ä°stanbul halkı yerli malı Sisi’ye destek çıkarak Fethi tersine çevirdi diyebilecek miyiz? Ä°mamoÄŸlu’nun kravatından tespit edilen Yunan aÅŸkı, Yunanistan medyasından devÅŸirilen Karadeniz’de bir Pontus megali-ideali, DenktaÅŸ heykelinden uydurulan Makarios sevdası üzerine haftalar boyunca döktürülen analizleri bir anda unutup “demokrasi kazandı” moduna geçmek epeyce tuhaf ama razı olalım bari. Çünkü yeni sefer-görev emrine göre ÅŸimdi duygusallığı, kazandı-kaybetti tartışmalarını geride bırakıp önümüze bakmamız gerekiyormuÅŸ. Önümüze bakarken hareketimizin “yenilgi yenilgi büyüyen zafer” düsturundan bir milim olsun sapmamamız ve asla yeise kapılmamamız gerektiÄŸini, elimizde bulunan biri sürü % 52-53 bandındaki galibiyetle yolumuza devam edeceÄŸimizi müjdeliyor polit-büro temsilcileri. Hatta iÅŸ dört yıl boyunca seçim sandığı yorgunluÄŸuna düçar olmayacağımızı bilmenin mutluluÄŸunu yaÅŸayacağımız müjdesiyle ÅŸükretmemiz gerektiÄŸini telkin etmeye kadar varıyor.
 
Önemli DeÄŸil, Yola Böyle de Devam Edersin!
 
AK Parti, son dönemde birkaç gün içerinde birbiriyle çeliÅŸen hatta çatışan birkaç cümlelik beyanlarla kamuoyunu istediÄŸi gibi ÅŸekillendirebileceÄŸini zannedecek kadar toplumdan kopma noktasına doÄŸru savruldu. Kürt sorununa iliÅŸkin yaÅŸanan tartışmalar trajikomik bir çeliÅŸkiler yumağına dönüÅŸtü. CHP ve Ä°YÄ° Parti’nin yanına Saadet Partisini de katarak HDP’yle, Kandil’le iliÅŸkilendiren söylemlerin ardına Ä°mralı’nın mektubu, Öcalan’ın tarafsızlık çaÄŸrısı, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması ve nihayet Neçirvan Barzani’nin de en dar zamanda bu kadraja sokulması izahı ve telafisi imkânsız bir panik havasının toplum nezdinde alay konusu olmasına sebebiyet verdi. Gazi PaÅŸa AtatürkçülüÄŸüne sarılmanın, MHP’nin TürkçülüÄŸüyle yarışan yerli ve milli keskin duruÅŸun telafisi için birkaç jest, bir iki poz yeterli sanmakla AK Parti en büyük yanılgıyı yaÅŸadı.
 
Murat Alan, Yavuz Selim DemiraÄŸ ve Ä°dris Özyol gibi gazetecilere öldüresiye saldıran ÅŸehir eÅŸkıyalarının arka kapıdan salınması merkez medyada görülmemiÅŸ olsa da “eski Devlet refleksi geri mi dönüyor?” sorusu etrafında toplumu esaslı bir tedirginliÄŸe sevk etti. “Arpalık” görüntüsü vermekten hiç imtina edilmeden kamu bankalarının yönetim kurullarına atanan eski siyasetçilere iliÅŸkin haberleri okuyunca doÄŸal olarak emekli generallerin bu vazifelere atandığı dönemlerde neler yaÅŸadığımıza dair nostaljik olmayan dönüÅŸler yaÅŸadık. Ali Åžükrü Bey’in siyasi ve ahlaki çizgisine sırt çevirip Topal Osman’ın gayrı meÅŸru mirasından medet umma gafleti hukuku paspas eden, basın-yayın özgürlüÄŸünü gölgeleyen, yolsuzluk ve yoksullukla mücadeleyi karikatüre çeviren bir siyasal iktidar görüntüsünü güçlendirdi tabii ki.
 
EÅŸe dosta kurdurulan, etrafından kayda deÄŸer bir toplumun dahi bulunmadığı, ne ilmi ve fikri ne de sosyal ve siyasi açıdan katma deÄŸer üretebilen tabela vakıflarına, derneklerine yerel yönetimlerden imkân aktarmak, sponsorluk hizmeti adı altında kamu ve özel ÅŸirketlerden kaynak aktarmak israf, ÅŸatafat, haksız kazanç, iltimas gibi eleÅŸtirileri öfkeye dönüÅŸtürmekten baÅŸka bir iÅŸe yaramadı. GeçmiÅŸten bugüne askeri darbelere zemin hazırlamak baÅŸta olmak üzere her türlü provokasyona giriÅŸmiÅŸ DoÄŸu Perinçek’in Vatan Partisi’yle aynı cephede olmanın deÄŸil Saadet Partisi’ni karşı cepheye itmemenin esas marifet olduÄŸu ancak yumurta kapıya dayanınca anlaşıldı. Devlet Bahçeli’nin devlet tecrübesine ve ufuk sahibi duruÅŸuna güvenerek “trenden adam indirme, indirilenleri trene bindirmeme” tercihi köksüz, her türlü etkiye açık ve rotası belirsiz bir muhafazakâr-demokrasi aÄŸacı algısını besleyip büyüttü. 
 
1 Kasım seçimlerini güçlü bir halk desteÄŸiyle kazandığı halde Ahmet DavutoÄŸlu neden istifaya zorlanmıştı? Neden Kadir TopbaÅŸ, Melih Gökçek, Recep Altepe ve Edip UÄŸur’un hiçbir adli ve idari soruÅŸturma olmaksızın istifalarının istenmesi kötü bir siyasi gelenek baÅŸlatmıştı. Ä°lim ve hikmet sahibi olması bakımından Diyanet’in gördüÄŸü görebileceÄŸi en deÄŸerli BaÅŸkanı Görmez’i ahlaksız troller eliyle itibarsızlaÅŸtırıp süresi dolmadan kenara çekmek AK Parti’ye olan güveni sarsmadı mı zannediliyor? 
 
Sonuç birkaç teÅŸkilatın yanlışından, birkaç trolün ürettiÄŸi huzursuzluktan ibaret deÄŸil ama yazıp konuÅŸabilecek miyiz bunları? 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.