Sosyal Medya

Güncel

Abdurrahman Dilipak: İmamoğlu’ndan daha tehlikeli bir sürü adam var 'AKP' saflarında!

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



Bu iÅŸin böyle olacağı belli idi. Birileri duymak istemedi, görmek istemedi. Söylemeye kalkanların üzerine gittiler. Kamuoyu araÅŸtırma sonuçları bile makyajlanarak sunuldu, yeniden gözden geçirilerek yayınlandı.
 
CHP’nin baÅŸarısını; AK Parti içindeki AKP Mediası, aynı zihniyetin yönlendirdiÄŸi troller, AK Parti’ye “AÅŸk ve sevda” ÅŸarkıları söyleyen, “Biz yaptık, yine yaparız havasında”, baÅŸarıyı kendi elinde gören, “göklerin hazinesinin anahtarı kendi ellerindeymiÅŸ gibi” davranan “Bel’am karakterli” siyaset “Kazanova”ları, “kibir küpleri”, “ÅŸöhret budalaları”, kollarındaki saat kadar bile deÄŸerleri olmayan, “ayaklarını yere vurarak yürüyen”, “marka bağımlısı” zenginlik gösterisi yaparak hava atan, beyni ve yüreÄŸi yoksul, “giydirilmiÅŸ odun kılıklı” bürokrat ve iÅŸadamları, israf içinde yüzen “yeÅŸil sosyete”, “yeÅŸil sermaye”, “yeÅŸil feministler” saÄŸladı. Bir yenilgi varsa, bunun sebebi araÅŸtırılmalı. Sorumlusu bulunmalı, yapanın yanına kâr kalmamalı ve müeyyide uygulamalı. Yoksa bu gidiÅŸin sonu ANAP’ın sonu gibi olur!
 
Aslında CHP de kazanmadı. Oportünizm kazandı. CHP içindeki saÄŸa kayanlarla, AK Parti içindeki sola kayanlar buluÅŸtu ve bu sonuç ortaya çıktı. Ankara’da CHP mi kazandı?! Ä°stanbul’da Ä°mam Hatipli gitti, Kur’an kurslu geldi. Zaten bugün Ä°mam Hatiplerin geldiÄŸi nokta da ortada. Binalar güzel ama içi boÅŸ. Ä°mamoÄŸlu AK Parti saflarında siyaset yapsa, bugünkü hali itibarı ile kimse farkı fark edemez. Ä°mamoÄŸlu’nu tehdit, tehlike olarak görüyorsanız, kendi içinize bakın, Ä°mamoÄŸlu’ndan daha tehlikeli bir sürü adam var AKP saflarında! Bir ilçenizin belediye meclisinde, düzenli namaz kılan bir kiÅŸi var ya hu! Ä°lçe yönetiminiz de öyle. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuÅŸ. Partinin üst yönetimindeki bazı kiÅŸilerin yurtdışında eÄŸitim görmüÅŸ, yüksek lisans yapmış çocukları Amentü’den habersiz, Siyer ve Kelam nedir, adını bile duymamış! Yakında “Ahlak da nereden çıktı” diyecekler. DeÄŸerler eÄŸitimi var ya, onu da NLP’ciler veriyor. Carnegie’nin “Söz söyleme ve iÅŸ baÅŸarma sanatı” gibi bir ÅŸey o da! Belediyelerdeki “Cultur etkinlikleri” dedikleri ÅŸeyler de zaten büyük ölçüde o yöne kaymıştı! Bir “Karadeniz rüzgarı” vardı, “Trabzonspor” kazandı. AK Parti üyesi “Trabzonlu”lar, “Erzincanlı”ya deÄŸil kendi hemÅŸehrilerine oy verdiler. Sonuç bu. Belediyelerin Kültür, Sanat, Spor… Devletin eÄŸitim politikalarının ürettiÄŸi genç nüfusun tercihi iÅŸte böyle.
 
Bir de bunun üstüne Cemaatçilik, Cemaat rekabetini eklediniz, hemÅŸehricilik üst üste gelince bu sonuç kaçınılmaz oldu. EleÅŸtiren dostlar uzaklaÅŸtırıldı, yalaka Media, STK ve Sermaye sahipleri çevreyi sarınca bu sonuç mukadder oldu. Vitrindekiler, ekran yüzü, iÅŸportacı mantığı ile yapılan siyaset pazarlaması, reklam ajanslarının ürettiÄŸi sloganlar ve söylemle siyasetin sonu bu.
 
Siz gelip konuÅŸup gidiyordunuz, salonlarda da siz gittikten sonra insanlar, Yıldırım’ın çocukları, Soylu ile Damat kavgasını konuÅŸuyordu. Aile ve gençlerin geleceÄŸi konuÅŸuluyordu. Otoparkın 1 saat ücretsiz oluÅŸu ya da gençlere bedava internet halkın kafasında nasıl tercüme diliyordu farkında mısınız. Gelip konuÅŸtuktan sonra geride kalanların bu sözlerden ne anladığı ve nasıl bir tepki verdiklerini merak eden kimse olmadı. Ala-yı vala ile geldiler ve geldikleri gibi de gittiler. Elleri ayakları boÅŸ deÄŸildi ama aslında yaptıkları bir iÅŸ de yoktu.. Halkın kafasındaki suali mukadderlere cevap veren yoktu. RüÅŸvet, yolsuzluk, torpil, ehliyet ve liyakat, neredeyse kimse aÄŸzına bile almadı bunları. 
 
Bakın Ak Parti birçok alanda çok güzel iÅŸler yaptı. Devrim nitelikte iÅŸler de yaptı. Siyasetin çıtasını çok yükseltti, ama sonunda gelinen nokta bu!
 
Adalet, Aile, Gençlik konularında ciddi sorunlar yaÅŸanıyor. EÄŸitim, tarım da öyle. SaÄŸlığın sürdürülebilirliÄŸi tartışmalı. Dış politika ve ekonomi ile ilgili kaygılar giderek artıyor. “Beka” tartışması yanlıştı. “Bizim Rabia”nın akılda kalan, ÅŸuuraltındaki tortusu “bölünme korkusu”nu besledi, yanlıştı. Siyasetin dili çok sertti. Bu insanları korkuttu. 
 
Ä°nsanları kazanmayı esas almalıydık. Ama kaçırdık, sonuç ortada! Bu, bir “Güç zehirlenmesi” yaÅŸanıldığı gerçeÄŸini ortaya koyuyor.
 
Son Kürt tartışması, Öcalan’ın ekrana çıkarılması, Rum / Pontus tartışması, VIP tartışması yanlıştı. Bazan evdeki hesaplar çarşıya uymaz ve keskin sirke küpüne zarar verir.
 
Åžimdi CHP bunu bir referandum sonucu gibi takdim edecek. AK Parti’ye saldıracak. CHP dışarıda kendine bir kavga zemini üretemezse, kavgayı kendi içinde verecek. Ä°mamoÄŸlu - KılıçdaroÄŸlu kavgası yaÅŸanacak. Bu anlamda AK Parti’nin yeni bir kavga zemini oluÅŸturmaması gerek. Ä°lk mesajlar bu yönde. Artık bir an evvel ÅŸu kabine deÄŸiÅŸikliÄŸi, parti teÅŸkilat ve üst yönetimi ile bürokrasisine bir el atması gerek. Geç kalındı. Media ve STK ile iliÅŸkilerini yeniden düzenlemeli. Eski dostları ile kucaklaÅŸmalı, bilgi vermeli ve bilgi almalı. Ehliyet ve liyakat önemli. Yolsuzlukların üzerine gidilmeli.
 
Bakın, bu seçimde, 25 ilçeden sadece 11 ilçede AK Parti CHP’nin önünde. Yani eÄŸer ilçe seçimleri de yenilenseymiÅŸ, bu sonuca göre elde 11 ilçe kalacakmış. Anadolu yakasında 3 ilçe kalıyor, Ümraniye, Pendik ve Sultanbeyli. Avrupa’da Sultangazi, Esenler, GaziosmanpaÅŸa, Arnavutköy, BaÄŸcılar, BaÅŸakÅŸehir, Güngören ve Kağıthane. DüÅŸünsenize, Üsküdar, Fatih ve Eyyüb de bile kaybetmiÅŸsiniz.. %70’den fazla oy alan ilçeler olarak  CHP  Bakırköy’de %79, BeÅŸiktaÅŸ’da %83, Adalar’da %70, Kadıköy’de %81, ÅžiÅŸli’de %73, Kadıköy’de %81. AK Parti’nin Ä°stanbul’da %70 oy aldığı tek bir ilçe yok! %65 Sultanbeyli, %60 Arnavutköy. Sadece 2 ilçe. %50’nin üzerindekiler: BaÄŸcılar, BaÅŸakÅŸehir, G. OsmanpaÅŸa, Kağıthane, Pendik, Sultagazi, Ümraniye, Güngören. O kadar. Bakın Üsküdar’da oyumuz %48’den 44’e düÅŸmüÅŸ. Fatih’te %53’ten 49’a. Eyyüp’de %49’dan 45’e.
 
AK Parti’nin bu seçimde en fazla oy aldığı Sultanbeyli’de oyumuz %66’dan 65’e düÅŸmüÅŸ. Arnavutköy’de %62’den 60’a gerilemiÅŸiz. Hiçbir ilçede oyumuz artmamış, %2 ile %5 arasında kayıp var ilçelerde. Bu kadar büyük farkla kaybedileceÄŸi nasıl görülemez. Bu gidiÅŸatı görüp uyarmak isteyenler susturuldu, dışlandı. Görmek istemeyenden daha kör kim olabilir.. Etraf yalakalarla kuÅŸatılınca reise ulaÅŸmak imkansız hale geldi, ikaz edenlerin hain ilan edilmedikleri kaldı. Bir hayal dünyasında geldiler, gittiler. Son günlerde “acı gerçek” hissedilmeye baÅŸladı ise de çok geç kaldılar. Kalabalıktılar, ama “baÅŸaksız ekin tarlaları” gibi idiler. Ruhsuz bir kampanya ile bereketsiz bir hasad mevsiminde gerçeklerle karşı karşıya kalınca suratlar asıldı. Åžimdi bu acı eleÅŸtirileri dinlemek zorundasınız. BaÅŸkalarını suçlamak yerine, “Biz nerede yanlış yaptık” sorusunu sormanız gerek.
 
Kim bilir, belki de bu “ÅŸok” uyanışımıza vesile olur. “Bir uçurumun kenarından geri döneriz.” Bize hayır gibi gelen ÅŸeylerde ÅŸer, ÅŸer gibi gelen ÅŸeylerde Allah hayır murat etmiÅŸ olabilir. Åžimdi ilk yapmamız gereken ÅŸey Allah’ın yardımının bize ulaÅŸmasını engelleyen iÅŸ, söz ve adamlardan arınmaktır. Tevbe etmemiz gerek. Kendimizi deÄŸiÅŸtirmemiz gerek. Biz kendimizi deÄŸiÅŸtirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü deÄŸiÅŸtirmeyecektir. 
 
Dünyanın sonu deÄŸil, Henüz, çok geç deÄŸil. Belki de böyle bir derse ihtiyacımız vardı. Bir musibet, bin nasihattan evladır zira. Ye’s yok. Ümitsizlik, korku, panik yok! 
 
Hak ÅŸerleri hayreyler. Sen sanma ki gayreyler. Åžöyle diyebiliyor musunuz, O, bizi sabredenlerden, ÅŸükredenlerden, direnenlerden bulacak. O, bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek bizi imtihan edendir. 
 
Bakın bu durumda birtakım menfaatperestler, geldikleri gibi sessizce gideceklerdir, hatta yeni dostlar edindiklerinde size ihanet de edecekler. Birileri bu durumu fırsat bilip daha çok üstümüze gelecek. FETÖ’cüler, PKK’lılar, Ä°srailli, Amerikalı, Avrupalı “Ä°slam düÅŸmanları” bu durumu fırsat bilecek. Dostlarımız üzülecekler. Sabırlı olalım. Allah’ın muttaki kullarına kimse zarar veremez. Mekeralluhu!
 
 Åžimdi Kuyu’daki Yusuf’un başına gelenleri hatırlama zamanıdır. 
 
Övünmeyi ve dövünmeyi bırakıp, önümüze bakalım. 
 
Vakit çok geç olmadan, hemen ÅŸimdi, yapacak o kadar çok iÅŸimiz var ki! 
 
Selâm ve dua ile. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.