Güncel
İsmail Kılıçarslan: Bu seçimi ben kaybettim
Follow @dusuncemektebi2
İsmail Kılıçarslan- Yeni Şafak
Ne şaka yapıyorum, ne ironiye vuruyorum, ne de eleştirel bir yazıya parlak bir giriş yapmanın derdindeyim.
Bütünüyle hakikati ifade ediyorum kendi adıma. Bu seçimi ben kaybettim. Zira Ä°stanbul için doÄŸru olduÄŸunu düÅŸündüÄŸüm “seçim”in ne olduÄŸunu yeteri kadar anlaşılır, yeteri kadar net, yeteri kadar etkili ÅŸekilde anlatamadım insanlara.
Yazdığım köÅŸe yazıları, attığım tweetler, benden istenildiÄŸinde verdiÄŸim fikirler, insanları Binali Yıldırım’a oy vermelerine ikna etmek için yaptığım birebir görüÅŸmeler demek ki yeterli olmadı.
Bu seçimi ben kaybettim. “Hayatımda gördüÄŸüm en teflon siyasi kiÅŸilik” olan Ekrem Ä°mamoÄŸlu’nun Ä°stanbul için çok kötü bir seçim olduÄŸunu; Binali Yıldırım’ın “Ä°stanbul’un güzel geleceÄŸinin garantisi” olduÄŸunu daha ikna edici argümanlarla, daha berrak anlatılarla dile getirmem gerekiyordu. Daha çok insanı aramam gerekiyordu.
Ezcümle, inandığım “doÄŸru”yu anlatma konusunda bir eksiklik, bir kusur buldum kendimde.
Halkın seçimini küçümsemek, hele hele halka, o muazzez topluluÄŸa “nankör”, “ahmak” falan demek aklımın ucundan bile geçmedi. Bütün iddialarımdan vazgeçmek anlamına gelir bu benim açımdan. Eksiklik kendi özümdedir. Meselenin aslında ne olduÄŸunu anlatamadıysam suç benimdir.
Daha da geriden alayım meseleyi kendi adıma. 2007 yılına kadar benim için “Müslüman ahaliyi politik bakımdan temsil eden siyasi odak” Necmettin Erbakan ve onun o andaki parti tabelası idi. 2007-2009 arasında bir dönüÅŸüm yaÅŸadım ve 2009 yılında “Müslüman ahalinin politik merkezi”nin Recep Tayyip ErdoÄŸan olduÄŸuna kanaat getirdim. Bu kanaatimde herhangi bir deÄŸiÅŸiklik yok. Bu kanaatimi deÄŸiÅŸtirecek herhangi bir “majör sorun” görmüyorum ortada.
“Hatası-sevabıyla, doÄŸrusu-yanlışıyla ana omurgadan ayrılmamak” benim için ölümcül bir sadakat meselesidir. Recep Tayyip ErdoÄŸan deÄŸil ama Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın temsil ettiÄŸi “anlam dünyası” benim için vazgeçilebilecek bir pozisyon deÄŸildir. Gündelik politikanın, kazanılan ya da kaybedilen seçimlerin çok ötesinde bir yere tekabül eder çünkü o pozisyon. Recep Tayyip ErdoÄŸan ile yolumu ancak ErdoÄŸan’ın kendisi o “anlam dünyası”ndan vazgeçerse ayırırım. Basit gündelik hesaplarla, pratik gerekçelerle, hele ‘kar ortaklığı’ndaki anlaÅŸmazlıklar nedeniyle “pozisyon deÄŸiÅŸtirmeyi” kendisine yedirebilenlere de hep ÅŸaÅŸarım.
Biraz daha geniÅŸleteyim ki derdim iyice anlaşılsın. Benim için Türkiye, her zaman “bağımsızlığı ve bekası için mücadele edilmesi gereken” bir kara parçasıdır. Bu bağımsızlığın ve bekanın yegâne yolunun da “Müslüman ahali”nin varlığına baÄŸlı olduÄŸunu bilirim. Bu varlığı sürdürmenin derdinde olan kim varsa onunla yan yana, omuz omuza durmayı da kendime vazife bilirim.
Gerisi… Gerisi magazindir.
Peki ya ilerisi… Ä°lerisi de nasiptir.
Bugün ve burada, mevzimizde bekleyip mevzumuzun derdine düÅŸüyor muyuz, düÅŸmüyor muyuz? Cevap vermem gereken tek sorunun bu olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Dolayısıyla “ben demiÅŸtim, ben söylemiÅŸtim, daha önce de ifade ettiÄŸim gibi…” diyerek konuÅŸmaya baÅŸlayan ve tanımladığı “biz”den kendi “ben”ini ayıran herkese de “numara yapma, bu seçimi sen kaybettin” demeyi hak görüyorum kendimde.
Siz ÅŸimdi zannediyorsunuz ki “iktidardan aldığı nimetlerle, iktidarın kendisine verdiÄŸi destekle böyle ÅŸeyler yazıyor” bu adam. Tam tersine olduÄŸunu söylesem bakış açınız asla deÄŸiÅŸmeyecek ama ben yine de söyleyeyim. Mevcut iktidara bahsettiÄŸim kaygılarla destek vermenin bedelini benden daha sert ÅŸekilde ödeyen kimse var mıdır bilmiyorum. EÅŸimin dostumun bana “ulan salak! Külliye’ye giriÅŸin yasak, bazı yandaÅŸ kanallara konuk olman yasak, bazı yerlerde vereceÄŸin ücretsiz konferansların açılan telefonlarla yasaklandı, bin türlü iÅŸine bin kez engel olundu; sen hala ana omurga deyip duruyorsun” dediÄŸi de ayniyle vakidir.
Ne yapayım yani? Ä°çerisinde bulunduÄŸum ana omurga bana aynı zamanda “doÄŸru bildiÄŸini söylemekten de, kanınla-canınla destek vermekten de çekinme” cümlesini öÄŸretti. O serinlikle yaÅŸamayı çok seviyorum.
BaÅŸa döneyim.
“Bu seçimi biz, ÅŸundan ÅŸundan kaybettik” derken kendisini o “biz”den ayıran herkese açıkça ilan ediyorum. Sizin yerinize de bütün sorumluluÄŸu üzerime alıyorum. Bu seçimi ben kaybettim. Daha çok emek vermem, daha çok uÄŸraÅŸmam, daha çok didinmem gerekiyordu. Mesele mühim meseleydi çünkü. Bu meseleye gönül vermiÅŸ herkesten özür dilerim böylelikle…
Henüz yorum yapılmamış.