Güncel
Kenan Alpay / Mursi ve Ä°hvan nefreti, despotizm tutkusu
Kenan Alpay - Yeni Akit
Sorulabilecek en ÅŸapÅŸalca, en ahlaksızca soruyu Sözcü’de Emin ÇölaÅŸansormuÅŸ: “Mursi acaba bizim ÅŸehidimiz midir?” Uzun yıllar boyunca sıraladığı kliÅŸe gerekçeleri sıralayıp kendi kendine vermiÅŸ cevabı: “(Mursi bizim ÅŸehidimiz) deÄŸildir, hiç deÄŸildir?” Zannediyor ki; ÅŸehadet makamı dahi din edindiÄŸi Kemalizm’in onayından geçmek zorundadır.
Cehalet ve fanatizm zirveleri zorladığı için Misak-ı Milli dışında verilen savaÅŸlarda ÅŸehit olunamayacağını varsayıyor. Bu sebeple feryat ediyor, yırtınıyor; “nasıl olur da Diyanet’in talimatıyla camilerde Mursi için gıyabi cenaze namazı kılınır!” ÇölaÅŸan karakter edindiÄŸi arsızlığına hiç fasıla vermeden söylemlerine devam ederken militan laikliÄŸin ‘Ä°slamcı-ÅŸeriatçı’ suçlamasına da sarılıyor, emperyalist ve despotik rejimlerin Ä°hvan-ı Müslimin’i ‘terör örgütü’ olarak yaftalamasından da medet umuyor.
Emin ÇölaÅŸan her ne kadar ciddiye alınmaya deÄŸmez gözükse de Türkiye’de askeri vesayet adına konuÅŸan, Kemalist oligarÅŸi namına apoletli medyada konuÅŸlandırılan bir prototiptir. Yılmaz Özdil ve Soner Yalçın’ın askeri bir darbeyle devrilen Muhammed Mursi’nin mahkeme salonunda vefatı ve Türkiye’nin hemen her camisinde kılınan gıyabi cenaze namazları için kaleme aldıkları yazılar da aynı öfkeyi, nefreti ve düÅŸmanlığı ihtiva ediyordu.
Batı’yla AÅŸk, Ä°slam’la Kavga Yaşıyorlar
“Ä°hvan sevgisi”nin Atatürk Türkiyesi’ne nasıl büyük bir ihanet olduÄŸundan baÅŸlayıp, “Hilafet yanlısı Ä°hvan-ı Müslimin’i Ä°ngilizler kurdurdu”ÄŸuna kadar tipik kara propaganda unsurları milyonuncu defa tekrar ediliyordu. Ä°ngilizler kuruyor, Almanlar yönlendiriyor, Amerikalılar sol-sosyalist hareketlere karşı destekleyip büyütüyor gibi Kemalist-sol örgütlerin klasik ajitasyon ve propaganda teknikleriyle harmanlanmış bu yazılar nasıl bir hikaye anlatmayı ve hangi davranış modelini ortadan kaldırmayı hedefliyor acaba?
“Ä°hvan sevgisi” diyerek tahfif ettikleri, kınayıp ayıplamaya kalkıştıkları ÅŸey esasen kendilerinin en rezil ve zelil yöntemlerle savunageldikleri cunta sevgisi ve askeri vesayet tutkusudur. Hasan el-Benna’nın hayat hikâyesi, kurduÄŸu örgüt, yaptığı iÅŸler, kaleme aldığı eserler ve Ä°slam coÄŸrafyasına bıraktığı ÅŸeref ve haysiyet timsali miras ortadadır.
Seyyid Kutup’un Fizilal-il Kur’an tefsirinden baÅŸlayıp Yoldaki Ä°ÅŸaretler, Ä°slam-Kapitalizm Çatışması, Ä°slam’da Sosyal Adalet, Kur’an’da Kıyamet Sahneleri, Ä°stikbal Ä°slam’ındır kitaplarını ümmet coÄŸrafyasının en ücra köÅŸelerinde dahi hâlâ coÅŸkuyla okunur kılan ÅŸehadete nasıl yürüdüÄŸüne dair bıraktığı kutlu miras da aÅŸikâr olarak ortadadır. Ä°hvan-ı Müslimin kurulduÄŸu dönemden itibaren hem Ä°ngiliz sömürge yönetimine hem de iÅŸbirlikçisi Kraliyet despotizmine karşı halkı bilinçlendirmiÅŸ, örgütlemiÅŸ ve mücadeleye sevk etmiÅŸtir.
TaÄŸuta Kul ve Militer Rejimlere Dost OlmuÅŸlar
Darbeci General Sisi Avrupa BirliÄŸi, Amerika, Rusya ve baÅŸta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerinde baÅŸka bir sebeple deÄŸil sadece ve sadece Müslüman KardeÅŸler’e savaÅŸ açtığı için büyük bir itibar görüyor. Kral Selman, Donald Trump, Vladimir Putin ve Angela Merkel arasında adeta kucaktan kucaÄŸa dolaÅŸan Sisi’nin misyonu Hasan el Benna ve Seyyid Kutup çizgisini Ä°slam coÄŸrafyasından kazıyıp atmaktan ibarettir.
Mustafa Kemal’in Türkiye’de, Hafız Esed’in Suriye’de, Saddam Hüseyin’in Irak’ta, Cemal Abdunnasır’dan Abdulfettah Sisi’ye kadar Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek’in Mısır’da, Habib Burgiba’nın Tunus’ta oynadığı rol birbirinden ayrı ve bağımsız deÄŸildir. Bu rol Ä°slam’ın kamusal alandan olabildiÄŸince kazınması, Müslüman toplumun yerelde despotik iktidara küresel planda emperyal siyasete angaje etmeye yönelik bir stratejidir. Cihadist Ä°slam, radikal Ä°slam, ÅŸeriatçı Ä°slam gibi tabirler sömürgeci politikaların, kapitalist ve seküler hayat tarzını yaygınlaÅŸtırmanın tipik birer etiketidir.
Muhammed Mursi ve Ä°hvan-ı Müslimin hareketi ortaya koyduÄŸu fikri ve siyasi örgütlenme modeliyle, mücadelesiyle Amerika, Rusya ve Avrupa’yı olduÄŸu gibi Suudi Arabistan, Ä°ran ve Esed rejimlerini de tedirgin ediyor. Hasan el Benna, Seyyid Kutup, Abdülkadir Udeh gibi Muhammed Mursi’nin ÅŸehadeti dolayısıyla Müslüman KardeÅŸler için sonunu, iflasını, bitiÅŸini ilan için tuhaf bir yarış görülüyor. Müslüman toplumları Sisi ve Esed gibi, Hamaney ve Bin Selman gibi iÅŸbirlikçi liderler marifetiyle ilelebet Amerika ve Rusya arasında yönetebileceklerini zannediyorlar.
Türkiye’de Tek Parti ve Tek Adam dönemine, 27 Mayıs’tan 28 Åžubat’a deÄŸin Müslüman halka karşı namlu doÄŸrultulmuÅŸ, tesettürden Kürtçe’ye türlü yasakları, zulümleri icra etmiÅŸ Kemalist oligarÅŸinin artıkları elbette el Benna’ya, Kutub’a, Mursi’ye, Ä°hvan’a, Ä°slami mücadeleye düÅŸmanlık ederler. Bu düÅŸmanlıklarını yalan, iftira ve çarpıtmalarla beslemelerinde ÅŸaşılacak bir ÅŸey yok. Aynı ÅŸekilde burada Ä°stiklal Mahkemeleri’ne, Genç Subaylar Cuntası’na, Post-Moderndarbecilere yaltaklana yaltaklana demokrasi, ilericilik ve aydınlanma pazarlayan edepsizler güruhu, BeÅŸÅŸar Esed ve Abdülfettah Sisi gibi katillere tabii ki selam durup sadakat bildirecekler.
Sisi cuntası Suudi Arabistan ve Amerika’nın açık desteÄŸiyle Rabia ve Tahrirmeydanı baÅŸta olmak üzere binlerce Müslümanı sokaklarda katletti, yüz binlerce insanı iÅŸkence merkezi gibi iÅŸleyen zindanlara tıktı. Ä°dam sehpaları kurup gencecik fidanlara kıydı. Fakat Ä°slami mücadele Mısır’da boyun eÄŸmiyor, vaz geçmiyor aksine ahlaki ve hukuki temelde mücadelesini sürdürüyor. Büyük sıkıntılar, zorlu imtihanlar sabır ve tevekkülle karşılanıyor ve Allah-u Teâla’yla yapılan akitler tazeleniyor. Al-i Ä°mran Suresi 140. Ayeti kerimede Allah-u Teâla mealen ÅŸöyle buyuruyor: “Size bir yara dokunduysa, o yaranın bir misli de o topluluÄŸa dokunmuÅŸtur. Günleri Biz insanlar arasında böyle çeviririz, tâ ki Allah, iman etmiÅŸ olanlarınızı ayırt etsin ve içinizden ÅŸehitler çıkarsın. Yoksa Allah zalimleri sevmez.”
KeÅŸke bizi dinleseydiler, tavsiyelerimize kulak verseydiler, hiç iktidar iddiasında bulunmasaydılar, Amerika’yla iyi geçinseydiler, Rusya’yla yoldaÅŸ olsaydılar, Ä°ran’a karşı Suudi Arabistan’a yaslansaydılar, Suudi Arabistan’a karşı Ä°ran’la iÅŸbirliÄŸi yapsaydılar, Atatürk’ün izinde olsaydılar gibi doÄŸrudan nifak ve fısk alameti sayılan söylemlerden kaçınanlar için ÅŸu ayet ve benzerlerini güzelce okumamız gerekiyor.
Henüz yorum yapılmamış.