Sosyal Medya

Mursi’nin danışmanından mektup: Sayın başkanım, Mekke ve Medine dışında her yerde namazın kılındı!

Mursi’nin cumhurbaşkanlığı döneminde basın danışmanlığını yapan Ahmed Abdulaziz, Mursi’ye hitaben duygusal bir mektup kaleme aldı.



Hayrettin Karaman bugünkü köÅŸesinde mektubun çevirisini verdi:
 
Åžehidimiz Mürsî’ye Cenâb-i Mevlâ’dan rahmet ve muhabbet niyaz ediyor ve dostu, aynı zamanda ÅŸehide Habîbe’nin babası Dr. Ahmed Abdülaziz’in mana ve duygu yüklü bir mesajını çevirerek sunuyorum:
 
Önce gidenler ve sona kalanlar arasında ve hesap gününe kadar melekler âleminde sana olsun Allah’ın selamı!
 
Daha önce sana acını paylaÅŸmak için yazıyordum, ÅŸimdi seni kutlamak için yazıyorum.
 
Sen yalnızca zindanın prangalarından deÄŸil, bütünüyle dünyadan kurtuldun; esirlikten, onun pisliÄŸinden, rezilliÄŸinden ve rezillerinden…
 
Her ÅŸey geride kaldı, ne o var ne bu; seni halk seçtiÄŸi zaman “Biz iktidarı ondan önce hak ediyoruz” diyenler de, kıskançlık ve kinleri yüzünden seninle meÅŸruiyet kavgası yapanlar da yok.
 
Seni kendine bakarken hayal ediyorum:
 
Muhtemelen cennetin deÄŸerli taÅŸlarıyla süslenmiÅŸ bir aynada,
 
Belki cennetin ırmaklarından birinin yüzeyinde…
 
GözlüÄŸünü arıyor, bulamıyorsun. “Ya Rabbi, gözlüÄŸüm yok, ama gözüm öncekinden daha iyi görüyor, bu nasıl oluyor!” diyorsun.
 
Sakalına bakıyorsun, beyazı yok. BaÅŸ aÄŸrısı yok, bitkinlik yok, insülin yok. Daha önce yaÅŸamadığın bir dinçlik içinde dipdirisin. SaÄŸlık ve afiyetin coÅŸkusu içinde göÄŸsünü yumrukluyorsun.
 
OlduÄŸun yerde daire çizip her tarafa bakıyor ve soruyorsun: Ben ölü müyüm, diri miyim?! Yaşıyorsam zindan nerede? Öldüysem kabrin karanlığı nerede? Sahi ben neredeyim?!
 
Hücremde deÄŸilim, cezaevi arabasında deÄŸilim, cam kafes içinde deÄŸilim; bunlar bildiÄŸin hallerim ve yerlerim; yoksa ben farkında olmadan öldüm mü?
 
Ölümse bu nasıl bir ölüm ki, insana saÄŸlığını ve gözünü iade ediyor, saçından sakalından aklığı yok ediyor!
 
Yoksa bir kâbus yaşıyordum da kaçıp kurtulmak arzusuyla uyandım mı?
 
Hatırlıyorum: Benim yürümem bile yasaktı; peki ÅŸu çevremde uçuÅŸan benzeri bulunmaz kuÅŸlar, beni coÅŸturan tatlı naÄŸmeler, ÅŸu deÄŸer biçilemez topluluk, ışık saçan yüzler ne?!..
 
Sayın baÅŸkanım, ÅŸimdi meÅŸgul olduÄŸun için belki haberin olmamıştır: Filistinli Müslümanlar, Siyonist silahlarının gölgesinde, mübarek Mescid-i Aksâ’da senin için gıyâbî cenaze namazı kıldılar.
 
Harameyn (Mekke ve Medine) dışında dünyanın her tarafında böyle namazlar kılındı. Bu iki mübarek mekânda niçin kılınmadı biliyor musun? Çünkü bu mübarek ÅŸehirler yeni bir dinden çıkma halini yaşıyorlar velakin Ebu Bekir yok!
 
Belki haberin olmamıştır: KardeÅŸin Recep Tayyip ErdoÄŸan özel olarak Ankara’dan Ä°stanbul’a senin için gıyâbî namaz kılmak maksadıyla geldi. Bunun (Ä°stanbul’a gelmesinin) sebebini soracak olursan; çünkü Türk kardeÅŸlerimiz, asaleti ve tarihi derinliÄŸi içinde Ä°stanbul’u, Küçük Türkiye olarak görüyorlar ve bu özelik baÅŸka bir ÅŸehirde bulunamaz…
 
Hakkıyla biliyorsun ki temiz na’şın, senden önce göç eden Ä°hvan mürÅŸidlerinin (liderlerinin; Allah onlardan razı olsun) yanına gömüldü. Bu mübarek beraberlikten mutlu isen ki, bunda ÅŸüphem yoktur, seni kutluyorum.
 
Ben ve benim gibi düÅŸünenlere göre seni öldürenler, vatanın sana verdiÄŸi sıfatından mahrum ederek onun yerine resmi bir sıfat giydirmek istediler; ama sen- Sayın BaÅŸkanım- Mısır’ın CumhurbaÅŸkanı idin, ÅŸimdi Ä°hvan’ın mürÅŸidi oldun. Ä°ÅŸte bu sebeple, dünyanın her tarafında milyonları bulan sevenlerin seni, Mısırlı da, Ä°hvan mensubu da olmayı aÅŸan bir ümmet sembolü kıldılar.
 
Sayın Başkanım,
 
Sana uÄŸurlar olsun demiyorum, kavuÅŸmak/görüÅŸmek üzere diyorum.
 
Ahmed Abdülaziz
 
Kaynak: Ä°slami Analiz

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.