Sosyal Medya

Abdülaziz Kıranşal:Şehit Muhammed Mursi işte bu mekanizmanın yetiştirdiği, şehit Hasan el-Benna’nın yazdığı yiğit adamlardan bir adamdı

Abdülaziz Kıranşal- Milli Gazete



Mısır’da İhvan-ı Müslimin’in kurucusu üstat Hasan el Benna’ya neden bu kadar az kitap yazdınız diye sorulunca; “Biz kitap değil, adam yazıyoruz” diyerek tarihi bir cevap vermiş ve İslam’a hizmet edecek kaliteli Müslümanlar yetiştirmenin İslami hareketin ve hareket liderlerinin öncelik görevlerinden olduğuna dikkat çekmiştir.
 
Yıllarca zindanlarda kalmalarına, suikastlara ve saldırılara maruz kalıp şehit olmalarına, kapatılmalara ve yasaklamalara rağmen Hasan el Benna’nın adeta satır satır yazıp, ilmek ilmek dokuduğu yiğit adamların bir asra yakındır zalim Mısır yönetimlerine kök söktürmeye devam etmesi, bu sözün önemini bir kez daha ortaya koymuştur. O’nun kurduğu ve kurumsallaştırdığı İhvan hareketi, adeta dava adamı üreten bir fabrika gibi Mısır’ın kaliteli insan ihtiyacını karşılayan en önemli yapı haline gelmiştir.
 
Hasan el-Benna’nın şahadetinden sonra Mısır zindanlarına doldurulan İhvan liderlerinden birisi hatıratında şöyle diyor: “Aylardır zindandaydık, dışarıdan hiçbir haber alamıyorduk. Kardeşlerimizin bir kısmı şehit edilmiş bir kısmı ise zindanlara doldurulmuştu. Davamızın geleceği adına umutsuzluk ruhumuzun etrafında dolaşıyordu. Bir gün zindan kapıları açıldı ve içeriye yeni mahkûmlar olarak hiç tanımadığımız nur yüzlü birçok gencin getirildiğini gördük. Siz neden tutuklandınız diye sorduğumuzda, ‘Biz şehit Hasan el-Benna’nın davasına mensubuz’ dedikleri zaman sevinçten tekbir getirerek Allah’a hamd ettik. Biz buradaydık ama ekilen tohumlar yetişiyor, kurulan sistem işliyor, inşa edilen eğitim metodu üretime devam ediyordu.”
 
Liderinin şehit edilmesine, öncü kadrolarının zindanlara doldurulmasına ve büyük bir zulüm dalgasına maruz kalmalarına rağmen Hasan el-Benna’nın talebeleri hedef ve idealleri yolunda durmadan ilerliyorlardı.
 
Tüm zulüm, baskı ve algılara rağmen hareketin doksan yıldır zalim Mısır Firavunlarının önünde baş eğmemesinin en önemli üç sebebini şu şekilde sıralayabiliriz.
 
Bincisi hareketin temel prensipleri açık ve şeffaf bir şekilde belirlenmiş ve herkes tarafından kabul görmüştü. Liderin vefat etmesi durumunda ne olacağı, yerine kimin hangi şartlarda geçeceği, son sözü kimin söyleyeceği, istişarenin nasıl işleyeceği, emir komuta zincirinin nasıl olacağı sağlam bir mekanizma haline getirilmişti.
 
İkincisi hareketin eğitim metodu bir sisteme bağlanmış, ciddi eğitim müfredatları hazırlanmış ve şartlar ne olursa olsun eğitim kesintisiz bir şekilde devam ettirilmişti. Eğitim müfredatının amacı ve bu eğitim süreci sonucunda nasıl fertlerin yetişmesi gerektiğine dair zihinlerde hiçbir şüpheye yer bırakılmamıştı. Ayrıca bu eğitimleri yapacak eğitimcilerin, hatiplerin, ilim ve dava adamlarının yetiştirilmesi için de bir sistem inşa edilmişti.
 
Üçüncüsü hareket her şeyden önce kendi mensuplarının Allah’ın yardımını hak edecek bir İslami yaşantıya sahip olmaları konusunda bir iç denetim mekanizması geliştirmiş, farz ve nafile ibadetler, Kur’an, hadis, akaid ve ahlaka dair dersler ve zamanın ruhuna uygun aksiyonlar konusunda taviz vermemişti. Bu nedenle hareket ne kadro, ne lider, ne de topluma önder olacak örnek şahsiyet sıkıntısı yaşamıştı.
 
Şehit Muhammed Mursi işte bu mekanizmanın yetiştirdiği, şehit Hasan el-Benna’nın yazdığı yiğit adamlardan bir adamdı.
 
O görevini yaptı, örnek oldu ve izzeti kuşanıp geride güzel örneklikler bırakarak bu dünyadan geçip gitti. Bize düşen ise her türlü zorluk ve sıkıntıya göğüs gerecek, makamın, servetin, şehvetin, şöhretin karşısında yamulmayacak, geri adım nedir bilmeyecek, gözünü budaktan esirgemeyecek, ilmi ile amel edecek, takva, ilim, ihlâs ve cihat ehli kaliteli dava adamlarını yetiştirebilecek, adeta kitap yazar gibi satır satır adam yazacak adamlar yetiştirmek, müfredatlar oluşturmak, kurumlar inşa etmek ve en önemlisi tüm bunları bir sisteme bağlayabilmektir.
 
Bu yiğit adamların yetişmesi için gerekli müfredatı hazırlamak, kurumları oluşturmak, lazım gelen bütçe ve imkânları ayırmak, İslami hareketin geleceği için hiçbir şüpheye yer bırakmayacak sarsılmaz bir mekanizma kurmak İslami hareket liderlerinin üzerindeki en büyük görevlerdendir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.