Sosyal Medya

Güncel

Mehmet Acet: Ak Parti 31 Mart’tan farklı olarak daha sessiz ama daha derinlemesine bir kampanya yürüttü

Mehmet Acet- Yeni Åžafak



Ä°stanbul seçimlerinin son haftasına Binali Yıldırım/Ekrem Ä°mamoÄŸlu karşılaÅŸması damga vuracak diyorduk ama her anı sürprizlerle dolu güzel memleketim kendisini bambaÅŸka bir tartışmanın ortasında buldu.
 
Ortak yayının sunumunu yapan Ä°smail Küçükkaya’nın moderatörlüÄŸüne gölge düÅŸüren tartışmadan söz ediyorum.
 
Hafif tabiriyle ‘Özensizlik’ diyelim.
 
DoÄŸru yöntem, ismi belirlendikten sonra, soruları kimseyle paylaÅŸmayacağım dedikten sonra, yayın anına kadar bütün görüÅŸmelerini iki tarafın da temsilcilerinin bulunduÄŸu ortamlarda yapmasıydı.
 
Sorularla ilgili kararlılığını usul konusunda da sürdürmesiydi.
 
Ak Parti ve CHP adına yayın müzakerelerini yürüten Mahir Ünal ve Engin Altay’ın Küçükkaya’ya adaylarla ayrı ayrı görüÅŸme izni verdiÄŸini yapılan açıklamalardan öÄŸrenmiÅŸ olduk.
 
DoÄŸru yöntem böyle bir izin verilmiÅŸ olsa da, zan altında kalmamak adına tarafların aynı anda bulunduÄŸu bir ortamda ısrar edilmesiydi.
 
Ak Parti cenahı, kendileri açısından iki sorun olduÄŸunu dile getiriyor.
 
1-Moderatörün Yıldırım’la telefonda ve çok kısa bir görüÅŸme yapmasına raÄŸmen Ä°mamoÄŸlu ile yüz yüze ve çok daha uzun süre görüÅŸmesi.
 
2-PerÅŸembe günü Ä°mamoÄŸlu ile yüz yüze yaptığı görüÅŸmeyi gizleyerek, Cumartesi günü “Böyle bir ÅŸey oldu mu” diye soran Mahir Ünal’a gerçek dışı beyanda bulunması.
 
“Özensizlik” ifadesi burada yerini “Etik/Ahlaki” soruna bırakıyor.
 
Her anlamda adil davranması beklenen sunucunun böyle bir trafik yürütmesi, böyle bir trafik yürütürken de bunu taraflardan birinden saklaması, zaten baÅŸtan beri var olan güvensizlik duygusunu tamir edilemez bir noktaya kendi elleriyle taşıması anlamına gelir.
 
TARAFLAR MEMNUN AMA AK PARTÄ° TARAFI DAHA MEMNUN
 
Pazar günü gerçekleÅŸen ‘Düelloya’ dönelim.
 
Kendimiz oturduk, baÅŸtan sona izledik buna göre kendi kanaatlerimizi belirledik.
 
Önemli olan tarafların bu yayınla ilgili ne düÅŸündükleri, yayın öncesi beklentilerin karşılanıp karşılanmadığı sorusu.
 
Böyle anlarda kimse “Ayranım ekÅŸi” demez.
 
Her iki tarafın da “Biz adayımızın performansından memnunuz” demeleri beklenir.
 
Ama yayın sonrasına tekabül eden günlere baktığımızda, CHP yönetimi ve taraftarları arasındaki ‘Görece sessizliÄŸe’ karşın, Ak Partililerin durumdan daha bir memnun olduÄŸu fark edilebiliyor.
 
Kendi alanı dışında siyaseti okuma yeteneÄŸi de güçlü olan bir bakanla konuÅŸtum.
 
“Daha iyisi de olabilirdi ama bu karşılaÅŸmanın galibi Binali Bey’dir” dedi.
 
“Galibiyet ölçüsü nedir” diye sorduÄŸumda birkaç madde halinde sıraladı.
 
“CHP’nin, Ä°stanbul seçimlerini alıp, bunu Tayyip ErdoÄŸan’a karşı bir zafer olarak ilan edip, devamında da “Ä°ÅŸte adayımızı da bulduk” diyerek 4 yıl sonra yapılacak CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerini öne çekmek” gibi bir stratejisinin olduÄŸunu söyledi.
 
Sonra da ÅŸunu ekledi:
 
“Bu yayın, Ä°mamoÄŸlu’nun kapasitesinin sınırlarını gösterdi. Yıldırım’ın kalibresinin çok daha gerisinde olduÄŸunu ortaya koydu. ErdoÄŸan’ın rakibi olamaz duygusuna hizmet etti.”
 
DERÄ°NLEMESÄ°NE BÄ°RE BÄ°R TEMASLA YÜRÜTÜLEN KAMPANYA
 
Seçimlere ÅŸunun ÅŸurasında üç günlük bir vakit kaldı.
 
Bu tartışmaların Ä°stanbul seçmeni üzerinde nasıl bir etki oluÅŸturduÄŸunu da ancak Pazar akÅŸamı öÄŸrenebileceÄŸiz.
 
YSK’nın yenileme kararını aldığı 6 Mayıs sonrası yapılan kampanyaya baktığımızda, ÅŸöyle ÅŸeylere tanıklık ettik:
 
CHP, 31 Mart öncesi olduÄŸu gibi sadece aday üzerinden ilerledi.
 
Ekrem Ä°mamoÄŸlu’nun tanınırlığı bu süreçte arttı.
 
Ama bu kendisi için iyi mi oldu kötü mü? Pazar günü göreceÄŸiz.
 
Daha az tanınmanın daha fazla avantaj getirebileceÄŸi tezine yaslanırsak, daha fazla tanınmanın ‘Açıkları/zaafları da’ beraberinde getirdiÄŸi/getireceÄŸi düÅŸünülebilir.
 
Ak Parti ise, 31 Mart’tan farklı olarak daha sessiz ama daha derinlemesine bir kampanya yürüttü.
 
Kamuoyuna duyurulmadı ama en baÅŸta belirlenen strateji, Anadolu’daki teÅŸkilatları, belediye baÅŸkanlarını, müzahir kanaat önderlerini Ä°stanbul’a taşıyarak, akrabalar ya da tanıdıklar üzerinden birebir temas yöntemiyle hareket etmek olarak belirlenmiÅŸti.
 
YoÄŸun mitingler, afiÅŸler, pankartlar, televizyon reklamlarından ziyade bu türden doÄŸrudan temasa dayalı derinlemesine bir çalışma yürütüldü.
 
Bunun sonuçlarının ne olacağını da kısmet olursa Pazar akÅŸamı görebileceÄŸiz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.