Güncel
Dilipak: Görünen o ki AK Parti’de de, CHP’de de seçim sonrasına ertelenen çok ciddi bir iç hesaplaşma hazırlığı var
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak:
Herkes her ÅŸeyi ‘seçim sonrası’na bırakıyor.
Seçim sonrası için, her iki tarafın da her ihtimale, karşı senaryoları hazır.
Aslında burada 3. ihtimali kimse hesaba katmıyor. Bir ihtimal de ÅŸu, bu seçim sonuçları kimseyi tatmin etmeyecek. Kim kazanırsa kazansın tartışma derinleÅŸerek devam edecek.
Kimse açık ara bir kazanım beklemiyor. Bıçak sırtı bir kazanım sözkonusu. Yine itirazlar, tekrar sayımlar, kaybeden tarafın seçime hile karıştı iddiaları ile seçimi ÅŸaibeli hale getirme çabaları..
Hani kıyametle ilgili olarak rivayet edilir ya; “kıyamet kopuyor deseler, elinizde fidan varsa dikin”.. Kim seçimden sonra ne yapmayı düÅŸünüyorsa, ÅŸimdi yapsın. Bakın bazı ÅŸeyleri bugün yaparsanız, belki sonucu lehinize etkilersiniz. Yoksa son piÅŸmanlık fayda vermeyecek.
Dikkat ettiniz mi, memleketine giden seçmeni, seçimde oy kullanmaya ikna için AK Parti de, CHP de, Karadeniz, Sıvas ve GüneydoÄŸuya gittiler. Ciddi bir seçmen potansiyeli olmasına raÄŸmen, mesela niye Akdeniz ve Ege’deki tatil bölgelerine kimse gitmedi. Tamam, sahilde AK Parti’nin oyu fazla deÄŸil. Bizimkiler yaylacı, memlekete gider, tarlaya çalışmaya gider. Peki CHP niye gitmedi?
Tek tip CHP yok ki! Solcusu, sosyalisti, kemalisti, sosyal demokratı, demokratik solu, ulusalcısı, kime laf yetiÅŸtireceksin. Anadolu insanı daha duygusaldır. Kolay inanır, ‘Beyaz Türkler’ tartışıp, polemik yapar, sesini yükseltir. Onun için kimse gitmez. Bodrum’da seçim kampanyası mı olur. Ya da ÇeÅŸme’de Belek’de..
Geçen gün Dr. Hasan Ä°leri ve T. Çalgüner‘ManÅŸet haber’de Demet Öztürk’e önemli açıklamalarda bulundular. Sözün özü ÅŸu: “Sosyal demokrasi ‘kemalizm’ deÄŸildir. Kavga; kemalizm - ‘sosyal demokrasi’ kavgasıdır.’ Bunlara göre ‘KılıçdaroÄŸlu ve ekibi sosyal demokrasiyi savunmaktadır.’ Åžimdi Ä°mamoÄŸlu kemalistlerle sosyal demokratları nasıl bir araya getirsin.
Ä°leri diyor ki, ‘sosyal demokrasi diye bir görüÅŸ vardır, Atatürkçülük diye ayrı bir görüÅŸ vardır.. Bugün CHP kemalist deÄŸildir, sosyal demokrattır. Sosyal demokrasi, ulusalcılığı aşılması gereken bir kavram olarak görür! Mustafa Kemâl’in sosyal demokrasi söylemini aÄŸzına aldığı tek belge vardır, 13 Mayıs 1925 tarihli ‘Sosyal Demokratları Yasaklama Kararnâmesi’dir!’ Dahası da var: Ä°leri’ye göre ‘Sosyal demokrasi, sol maskeli saÄŸcılıktır, emperyalizm uÅŸaklığıdır. Unutmayalım ki, Atatürk sosyal demokrat olmadığı gibi sosyalist, komünist, bolÅŸevik ve marksist de deÄŸildir.”
Mustafa Kemal ‘Sosyal Demokrat Fırkası’na hiçbir zaman izin vermedi. CHP her telde oynadı. Åžimdi sosyal demokrat geçiniyor, sosyalist enternasyonale üye! Türkiye’de ilk kez Ä°stanbul’da 23 Aralık 1918 tarihinde Dr. Hasan Rıza baÅŸkanlığında Sosyal Demokrat Fırkası kuruldu. Partinin genel sekreteri, Yorgi Zaferaki isimli bir Rum’du. (Aman ÅŸimdi bir de yeniden ‘Rum’ tartışması çıkmasın da.) Ha! Osmanlı döneminde sosyal demokrasi fikrinin en önde gelen isimlerinden biri de Aleksandr Parvus’tu. Hasan Rıza’nın partisi, kurtuluÅŸ savaşına soÄŸuk bakan, ABD Devlet BaÅŸkanı Wilson’un emperyalist çıkarları koruyan prensiblerine baÄŸlı olduÄŸunu açıklayan ABD’ye yakınlaÅŸmayı savunan bir parti idi.. Sosyal Demokrat Fırkası’nın 1922 yılında yasaklandığı biliniyor. Parti 1924’de yeniden kurmak istendi ise de Bakanlar Kurulu’nun 13 Mayıs 1925 tarihli kararı ile bu talep reddedildi.
Görünen o ki, AK Parti’de de, CHP’de de, hatta diÄŸer partilerde de seçim sonrasına ertelenen çok ciddi bir iç hesaplaÅŸma hazırlığı var. Hatta bu hesaplaÅŸma, AK Parti-CHP hesaplaÅŸmasından sonuçları itibarı ile daha da can yakıcı olabilir. Yeni oluÅŸumlar, ittifaklar gündeme gelebilir ve parlamento aritmetiÄŸinde deÄŸiÅŸmeler yaÅŸanabilir. Åžimdi seçim öncesi, ‘rakip partiye koz vermemek için’ sesini yükseltmeyenlerin seslerini yükseltmeleri sürpriz olmayacaktır.
Ä°leri’nin kemalizm ve diÄŸer ideolojiler üzerindeki görüÅŸleri kiÅŸisel görüÅŸleri olmaktan çok, belli bir yaÅŸ grubunun üstündekilerin yaygın görüÅŸüdür ve bu görüÅŸün tabanda da belli bir ağırlığı vardır. Bunlara göre: “Kemalizm, globalizmi bir hayal olarak görür.’ Ä°leri bu konuda ÅŸöyle diyor: “Sosyal demokraside cumhuriyetçilik ÅŸartı yoktur. Birçok sosyal demokrat ülkede kral vardır. Kemalizm’de böyle bir durum olamaz. Kemalizm’in birinci ilkesi cumhuriyetçiliktir. Sosyal demokraside milliyetçilik yoktur. UluslaÅŸma, sosyal demokraside yoktur. Sosyal demokrasi yöresellikle, evrenselliÄŸin uyumlu olarak bütünleÅŸmesini savunur. (Yeni sol, Ä°smail Cem - Deniz Baykal) Sosyal demokratlar Türkiye’nin Misak-ı Milli’sini tanımak zorunda deÄŸildir.”
Bunu destekleyen kesimde ÅŸu görüÅŸ giderek yaygınlaÅŸmaktadır: “CHP’nin ‘altı ok’unu tüketiyorlar. Laiklik ilkesi yerine ‘Sekularite’, Milliyetçilik ‘eÅŸit yurttaÅŸlık’ olmuÅŸ, Devletçilik ‘insani kalkınma’ olmuÅŸ, Laiklik ‘özgürlükçülük’ olmuÅŸ, Halkçılık ise ‘hümanizm’ olmuÅŸ, yetmedi, devrimcilik de ‘demokratlık’. Bu durum ortaya karışık ılımlı liberal-sol! Projenin mimarı belli.! Sağı dizayn edenler solu da dizayn etmeye çalışıyorlar. KılıçdaroÄŸlu yönetiminde; genetiÄŸi ve üye profili ile oynanan partinin ileride BaÅŸkanlık sistemi için ikinci ayak olarak dizayn edildiÄŸi görülüyor.” Aynı çevrelere göre: “CHP mevcut üst yönetimi Atatürk’ü (özne olarak) bir halk kahramanı yapıp nesne olarak yani ideolojisini bitirmeye çalışıyor. Yani Atatürk çok iyi adamdı ama ideolojisi yani kemalizmi silme projesidir bu. KılıçdaroÄŸlu bu açıdan deÄŸerlendirildiÄŸinde kurucu iradeye ‘karşı bir devrimci’ olarak görevlendirilmiÅŸ bir kiÅŸidir.” Önerileri açık: yeni bir kemalist parti kurulması ve CHP’nin adını ve amblemini deÄŸiÅŸtirmesi.
‘Her ÅŸey daha güzel olacak’ Siyasi bir reklam kampanyası için üretilen bir slogandan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Bir fıkra: Adam rüyasında ölmüÅŸ dirilmiÅŸ. Sırat köprüsünün önünde adamın defterine bakmışlar, iyilik kötülük eÅŸit. ‘Sen Araf’ta bekleyeceksin’ demiÅŸler. Beklerken canı sıkılmış, ‘izin verirseniz ben cenneti-cehennemi bir dolaşıp gelsem’ demiÅŸ. ‘Tamam’ demiÅŸler. Cennete gitmiÅŸ önce, bakmış, herkes sessiz, sakin, mevsim ilkbahar, meyveler, sular. Çevrede fazla tanıdık kimse görememiÅŸ. Bir de cehenneme bakayım demiÅŸ. Daha adım atar atmaz, vur patlasın, çal oynasın, cünbüÅŸ. Tanıdıklarının çoÄŸu orada. ‘Ne yapıyorsunuz’ demiÅŸ. ‘Ya, dünya hayatının devamı aynen’ demiÅŸler. Hemen çıkmış, kapıda bekleyen meleÄŸe, ‘Ben cehennemi tercih edersem, cennetten vazgeçsem olur mu, arkadaÅŸlarım hep burada da’ demiÅŸ. ‘Sen cehennemi istiyorsan olur. Cennet için beklemen gerekti’ demiÅŸler. Hemen cehennemin kapısını açmışlar ve içeri itmiÅŸler. ‘Yandım Allah’ diye bir ses yükselmiÅŸ içeriden. ‘Ne var, sen istedin’ demiÅŸler. Adam’ Ama bu benim biraz önce gördüÄŸüm yer deÄŸil, yanıyorum demiÅŸ’ Melekler gülmüÅŸler, o Åžeytanın dünyada da insanları kandırmak için kullandığı bir yöntemdi. Senin gördüÄŸün reklâmdı! Her reklâma kanmayın! Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.