Sosyal Medya

Güncel

Yasin Aktay: O şimdi özgür ve rahat, çünkü Rabbine kavuştu Veyl onun katillerine!

Yasin Aktay- Yeni Åžafak



Mısır’ın 5 bin yıllık tarihinin halkı tarafından ilk ve tek seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanı Muhammed Mursi Hakk’a yürüdü. O ÅŸimdi kelimenin tam anlamıyla özgür. Yanına kendi ÅŸehadet belgesini alarak gitti. Giderken katillerinin kendi boyunlarına taktıkları ateÅŸten boyunduruÄŸun, ilelebet peÅŸlerini bırakmayacak lanetin hakkını da elinde taşıyordu.
 
Arkasında kalanlara son derece manidar, içi ders ve ibret dolu, ÅŸiir gibi, destan gibi, ilk adımından son adımına kadar birbiriyle tutarlı bir hayat hikayesi bıraktı. 6 yıl boyunca tutsak ama elif gibi dik durarak zulme karşı mücadele edeceklere büyük bir cesaret kaynağı bıraktı. Hiçbir ÅŸey kaybetmedi, çok ÅŸey kazandı ve kazandırmaya devam edecek. Ölümüyle katillerinin hayatını kabusa çevirecek bir güç, katillerinden çok daha uzun berdevam olacak bir hayat kazandı.
 
Mursi, Sisi’nin darbesiyle devrildikten sonra geçen 6 yıldır tek kiÅŸilik bir hücre hapsinde tutuluyordu, ama nerede tutulduÄŸunu kimse bilmiyordu. Aslında tutuklanmış deÄŸil kaçırılmıştı. Bir çetenin inan kaçırdığı gibi kaçırılmış, tutulduÄŸu yerde, 6 yıldır her türlü haktan mahrum, ailesiyle ve avukatlarıyla görüÅŸtürülmüyor, artan saÄŸlık sorunlarına karşılık hiçbir tedavi imkanı tanınmıyordu. Tutukluluk ÅŸartlarını kontrol edecek hiçbir denetim ve hukuk mekanizması yoktu.
 
Bir suç örgütünün elinde rehin gibiydi. Maruz kaldığı muamele bir devletin deÄŸil, ancak alelade bir suç örgütünün yapabileceÄŸi türden bir ÅŸeydi. Bedeni tamamen bu suç örgütünün, çetenin insafına kalmıştı. Onlarda da ne vicdandan ne de insaftan eser vardı. Tuttukları yerde onun bedenine istedikleri muameleyi yapabilecek durumdaydılar. YavaÅŸ yavaÅŸ zehirleyerek istedikleri vakitte ölümünü saÄŸlamak en basit iÅŸti. Korkabilecekleri tek ÅŸey onun ölümünün ortaya çıkarabileceÄŸi toplumsal infial ve biraz da, kalmışsa, uluslararası tepkilerdi.
 
Halkını temsilen ondan aldığı emaneti ona karşı ihanet ederek kullanan darbecilerin hiçbir insani deÄŸerleri, vicdanları, insafları yoktu. Vicdanlarının düÅŸtüÄŸü alçaklık seviyesi Rabia Meydanı’nda gözler önüne serilmiÅŸ ama ölçülememiÅŸti. O seviyeyi ölçecek bir kıstas olamazdı. Hiçbir ÅŸiddet içeriÄŸi olmayan oturma eylemlerini ve gösterilerini yapmakta olan sivil halktan 3000 kiÅŸiyi katlederken sergiledikleri soÄŸukkanlılık Allah’tan korkmadıkları gibi uluslararası düzenden de cürümlerinin hesabının sorulmayacağına dair bir güvence almışlığın rahatlığını yansıtıyordu.
 
Bu dünyada zerre kadar adalet varsa her bir can karşılığında ayrı bir idamla yargılanması gereken mücrimler kendileri bir mahkeme tiyatrosu kurmuÅŸ devirdikleri meÅŸru cumhurbaÅŸkanını yargılamaya cüret etmiÅŸlerdi. 6 yıldır sergiledikleri yargılama komedisinde ona isnat ettikleri saçma sapan suçlamaların tek anlamı vardı: Onu öldürmek istiyorlardı ama bir bahaneyle bunu idamla yapmak daha iyi bir seçenekti.
 
Hamas’la görüÅŸerek Mısır’ devletinin sırlarını vermekle, Sina’da terörle yeterince mücadele etmemekle, CumhurbaÅŸkanlığı esnada Mısır’da ortaya çıkan ÅŸiddet hareketlerini önlememekle falan suçlandı. Onu idam etmek için bu gerekçeleri öne sürmek yine kolay, ama bunu ele güne nasıl anlatacaklardı?
 
Dahası makul bir gerekçe bulsalar bile onu idam etmenin bir toplumsal infial oluÅŸturma tehlikesi vardı. Bütün darbecilerini mukadder sonuna yakalanan Sisi, onu idam ederek öldürmek yerine daha kolay bir çözüm bulmuÅŸ oldu. Bu yol tahmin ediliyordu. Mursi’nin kendisi de tahmin ediyordu, o yüzden 6 yıl içinde toplam iki veya üç defa görüÅŸebilmiÅŸ olduÄŸu ailesine bu durumdan bahsetmiÅŸti. Hastalığı bilindiÄŸi halde hastaneye sevkine izin verilmiyor, tedavisi için hiçbir tedbir alınmıyordu. Daha korkunç ihtimal ise ona verilen bir zehirle yavaÅŸ yavaÅŸ, mahkeme günü ölmek üzere düzenlenmiÅŸ suikast.
 
Öldükten hemen sonra apar topar cenaze iÅŸlemlerinin yapılarak sabaha doÄŸru defnedilmiÅŸ olması, cenazesine aile efradından birkaç kiÅŸinin dışında kimsenin katılmasına izin verilmemiÅŸ olması bu ihtimali pekiÅŸtiriyor. 6 yıldır kaçırılmış olan Mursi’nin bu sefer naaşı kaçırılmış oldu. Åžimdi onlar için onun ruhundan köÅŸe bucak kaçma zamanı geldi. Ama korkularının ecellerine faydası olmayacak, onun manevi ruhu onları girdikleri deliklere kadar kovalayacak.
 
MURSÄ°’NÄ°N SON SÖZLERÄ°
 
Son gün mahkemede söyledikleriyle aslında kendi mücrimlerinin cürmüne bir kez daha ÅŸahitlik etmiÅŸ oldu Mursi:
 
“Beni Hamas’la iliÅŸkiye girmekle suçluyorsunuz, aynı ÅŸeyi bugün siz yapıyorsunuz. Sina’da olup bitenlerle suçladınız, Sina’da bugün bile olup bitenler ortada, siz niye engelleyemiyorsunuz?
 
Mısır’daki ÅŸiddet eylemleri ve kiliselerde ve camilerde olanlarla suçladınız, bugün çok daha fazlası sizin idareniz altında vuku buluyor.
 
Beni tecrit ettiniz ama terk etmediniz, her gün iÅŸkence için uÄŸramayı ihmal etmediniz. Beni yavaÅŸ yavaÅŸ ama en vahÅŸi ÅŸekilde öldürmek istiyorsunuz ve tek çekindiÄŸini ÅŸey bu katledilmem halinde maruz kalacağınız tepkilerdir.
 
Allah’tan baÅŸka kimse ecelimizin ne olduÄŸunu bilmez. Bütün bu zulümler, ihanetler ve darbeler karşısında sadece Allah bize yeter, ne güzel vekildir derim. Yakinen biliyorum ki, Allah’a kavuÅŸacağım, sabrederek, ÅŸükrederek, ve zalim mücrimlerle Allah’ın huzurunda karşılaÅŸacağım. O’nun yanında toplanır bütün hasımlar.
 
Çocuklarıma ve eÅŸime mesajım ÅŸu: Allah ÅŸahittir ki, Allah’tan baÅŸkasının bilemeyeceÄŸi kadar sizi seviyorum. Hapiste ne kadar elem ve ıstırap çeksem de, tedavisiz, ilaçsız ne kadar kadar zaman geçirsem de sizi gece gündüz düÅŸünmekten hiç geri durmadım. Ne zaman buluÅŸacağımızı bilmiyorum, belki cennette olur, orada zalimlerin zulmünü Allah’a ÅŸikayet ederiz.
 
Buradan büyük Mısır halkına tekrar ve kuvvetle altını çizerek söylüyorum ki, deÄŸiÅŸime gücünüz var, ey Mısır gençleri ÅŸehitlerin analarını hayal kırıklığına uÄŸratmayın, zulüm gören kardeÅŸlerinizi hayal kırıklığına uÄŸratmayın. Zulüm devam etmeyecektir, darbecilerden de kimsenin kalmayacağı günler gelecektir, çünkü Allah daim ve bakidir.
 
BaÅŸkanlığım bir yıl bile devam etmedi ve bazı Siyo-Amo-Arabi devletlerin Mısır’ın iÅŸlerine müdahale ederek bazı kiralık isimleri Mısır’ı yıkmak üzere satın aldıklarını gördük. Ä°ÅŸte ÅŸimdi ÅŸahit olduÄŸunuz gibi her geçen gün harap olmaya devam ediyor. Toplumsa zalimler zeval bulmadan ve mazlumlar geri gelmeden yatışmayacaktır.”
 
Görgü tanıklarına göre bu son sözüyle birlikte yere yığıldı Mursi, son sözü de ÅŸu oldu: “Ben sadece Allah’a kavuÅŸmayı bekliyorum. Ey hakim, göÄŸün hakiminden yerin hakimine veyl olsun!”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.