Sosyal Medya

Güncel

Hüseyin Akın: Sizden olmayan bir yazarın üstü açıksa nasıl örtülür?

Hüseyin Akın- Milli Gazete



Sizden olmayan bir yazarın üstü nasıl örtülür(!) Önce duymazlıktan gelirsiniz, “o kim?” dersiniz, “o kim?” derken alt dudağınızı hafifçe aÅŸağıya doÄŸru eÄŸersiniz.
 
“Sizdenlik” testine tabi tutarsınız. Eski defterleri kurcalarsınız.
 
Takipçi sayısına bakarsınız, kimleri rt etmiÅŸ kimi fawlamış gözden geçirirsiniz. Adını yazılı metinlerde hiç anmamaya çalışırsınız. Çok mecbur kalırsanız “bir arkadaÅŸ” ya da “arkadaşın biri” dersiniz.
 
KonuÅŸmalarınızda düÅŸük yoÄŸunluklu ve sizden olmayan o yazardan bahsetmeniz gerekirse istiskal lafızları kullanarak durumu idare edersiniz.
 
O ÅŸahıstan bahsederken sözün başında fenalığınızı gizlemek için “Allah selamet versin” tarzı kliÅŸe girizgâh cümleleriyle söze giriÅŸ yaparsınız.
 
O isimden sevdiÄŸiniz yazarlardan da bol miktarda varsa sizden olmayan ismi izale etmek için sizden olan aynı ismi çok kez tekrarlarsınız ya da taltif ifadeleri kullanırsınız.
 
Bunu hiç yüzünüz kızarmadan yaparsınız.
 
Peki, iyi güzel de bir yazarın sizden olmadığını nasıl anlarsınız?
 
Sizinle göz kontağı kurmuyorsa.
 
Müdanasız, müstaÄŸni ve kendi iÅŸinden baÅŸka bir iÅŸle meÅŸgul olmuyorsa.
 
Size ikide bir gereksiz atıflarda bulunmuyor ve durduk yerde sizi referans göstermiyorsa.
 
Ä°ÅŸinden evine, evinden iÅŸine düz yazıyla gidiyorsa.
 
Üstünü örttüÄŸünüz ve sizden olmayan yazara emr-i hak vaki olduÄŸunda duruÅŸunuz nasıl olmalıdır?
 
Ona güzel bir mezar taşı yazısı hazırlayabilirsiniz. (Yanlış anlamayın, tarafsız olduÄŸunuz sanılsın diye.)
 
O sokakları ve caddeleri de iyi biliriz mesajından mahrum kalmamak için sizden olmayan ve sizden ölmeyen yazarın eserleri hakkında üç beÅŸ cümle yazılı mesaj verebilirsiniz.
 
Åžayet sizden olmayan yazarların hepsinin sustuÄŸundan eminseniz size ait ve sizden olan bütün yazar ya da yazabilir veya yazsın gitsin dediÄŸiniz kalem sahiplerini ortalığa yayabilirsiniz.
 
TÜRKÇENÄ°N GÖKLERÄ°NDE SALINAN BÄ°R ÅžAÄ°R
 
“Türkçenin Göklerinde” Âdem Yazıcı’nın üçüncü ÅŸiir kitabı. Bilenler bilir Yazıcı’nın daha önce TaÅŸ BeÅŸik ve Minyatür Okuyucuları olmak üzere iki kitabı yayınlanmıştı. Âdem Yazıcı ÅŸiirde adımını yere saÄŸlam basan ÅŸairlerden. TelaÅŸsız ve de sabırlı. Åžiir bu iki özelliÄŸi ÅŸairine karakter olarak bahÅŸeder. Bazı ÅŸairler dünyanın faniliÄŸi ve hayatın geçiciliÄŸini göz önünde bulundurarak acele ve bu aceleciliÄŸe baÄŸlı olarak savruk hareket ederler. Âdem Yazıcı kitabına “Türkçenin Göklerinde” ismini verirken bu olgun duruÅŸu hesaba katmış olmalı. Zira ÅŸiirin bir dil meselesi olduÄŸuna vurgu yapıyor bu baÅŸlıkla. Türkçe düÅŸünmekle bir ÅŸair evinin yolunu bulabilir. Yerlilik bu topraklara dair bir kavram deÄŸil sadece, bu toprakların metafiziÄŸine de iÅŸarettir. “Türkçenin Göklerinde” ifadesi Yahya Kemal’ce bir titizliÄŸi akla getiriyor: “Kendi Gök Kubbemiz” gibi. Yoksa bir ÅŸair ne diye “ege’de denizi köpürten bir konuÅŸmadan uyandım” desin? Bu dizede Yunus’un süt diÅŸleri var. Yerlilik yerli yerindeliktir, insan Âdem Yazıcı ÅŸiirlerini okurken buna iyiden iyiye inanıyor. Bir ÅŸairi bir dizenin miracına çıkaran da bu ruhtur: “mübarek türkçeyle konuÅŸan topraklarda uyandım.”
 
Yaklaşık otuz altı ÅŸiir var “Türkçenin Göklerinde” kitabında. Åžiirler arasında bir sütre yok. Yani ara baÅŸlıklarla bölümlere ayırmamış ÅŸiirlerini ÅŸair. Tek perdelik oyun gibi. ÇoÄŸu ÅŸiirler uzun soluklu, fakat ritmik ve de akışkan. Åžair sadece bu mekâna ait deÄŸil, aynı zamanda içerisinde pek hoÅŸnut olmasa da bu zamana ait. Yer yer geçtiÄŸi yerlere yaÅŸadığı zamana dair iÅŸaret taÅŸları dikmeyi de ihmal etmiyor: “ağır metal yorgunluÄŸundan çatlıyor ÅŸehir”,  “bölünmüÅŸ yollardan geçerek geldik biz”, “kapalıçarşı’da kürkçü hanı’na doÄŸru akan”, “ÅŸimdi modern zamanlardan söz edeceÄŸim sana”, “bir devlet ekonomik krizden çıkar elbet bilirsin”, “yaÅŸlı asansörlerle çıkarken üst katlarına yoksulluÄŸun”, “çöp bidonlarını devirmiÅŸ çaresizlik”…
 
Daha onlarca mısra var böyle kendini yaÅŸadığı bozuk zamana izafe eden. Önemli olan modern dünyanın bu fersude sözcüklerinden saadete açılan bir ÅŸiir çıkarabilmektir. Ä°ÅŸte Âdem Yazıcı bunu baÅŸarıyor. Nasıl mı? Sevgili okur, lütfen onu sen okuyarak fark et. Türkçenin göklerinden salınarak bunu baÅŸarabilirsin. Siyasetten göz gözü göremediÄŸi bir ortamda bir ÅŸeylere yukardan ve de aÅŸkın olandan bakabilmek az ÅŸey olmasa gerek. (Türkçenin Göklerinde-Âdem Yazıcı- Åžule Yayınları)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.