Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

İhsan Süreyya Sırma: Beni Seven Herkes, Zaman Zaman Aşağıdaki Yazıyı Okusun

İhsan Süreyya Sırma - Hz. Ali’nin, valisi Eşter’e yazdığı mektup



“...Sonra ÅŸunu bil ki ey Mâlik, seni öyle bir yere yollamaktayım ki senden önce oradan adâletle hükmeden, zulümle hüküm yürüten nice devletler gelip geçmiÅŸtir. Sen kendinden önceki buyruk sahiplerinin yaptıklarını nasıl görüyor, seyrediyorsan halk da senin yaptığın iÅŸleri, senin gibi görecek, seyredecek. Sen onlar hakkında neler diyorsan halk da senin hakkında o çeÅŸit sözler söyleyecek. Allah kullarının dillerine neler ilham eder de onları söyletirse, temiz kiÅŸiler, o sözlerle gerçeÄŸi anlarlar, hükümde bulunurlar.
 
“Kendine temiz iÅŸleri zahire edin, en fazla sevdiÄŸin azık, sence bu olsun. Hevâ ve hevesine hâkim ol, sana helâl olmayan ÅŸeyleri yapma; nefsini bunlara meylettirme; nefsini kötülükten alıkoymak, sevdiÄŸin, yahut nefret ettiÄŸin ÅŸeylerde ona hâkim olmak, ona insafla muâmelede bulunmaktır. Halka merhametle muameleyi kendine âdet et; onları sevmeyi, onlara lütfetmeyi huy edin. Onlara karşı yiyeceklerini, içeceklerini ganimet bilen yırtıcı bir canavar gibi olma! Çünkü halk iki sınıftır:
“Bir kısmı dinde kardeÅŸtir sana, öbür kısmı yaradılışta eÅŸtir sana. Onlar sürçebilirler, kusur ederler; bilerek, yahut yanılarak ellerinden bazı ÅŸeyler çıkabilir. Senin yaptıklarını Allah’ın bağışlamasını nasıl seviyor, istiyorsan sen de onları bağışla; kusurlarından geç.  Çünkü senin mevkiin onlardan üstün; seni bu iÅŸe memur edenin mevkii senin mevkiinden üstün; Allah'sa vâli tâyin edenden de üstün; onların iÅŸlerini senin emrine vermiÅŸ, onlarla seni sınamaya uÄŸratmış. Allah'la savaÅŸmaya kalkışma sakın; onun azabından kurtulmana çaren yok; bağışlamasına, merhametine aldırış etmemene de imkân yok.
“Halkın kusurlarını bağışlayınca nedâmete düÅŸme; onlara öfkeye kapılıp cezâ vermekte tez davranma. Ben onlara buyruk verenim, emrime uyulması gerek demeye kalkışma; çünkü bu gönle gurur verir; Dini gevÅŸetir, nimeti bozar gider. Gönlüne böyle bir düÅŸünce geldi mi, gücünün kuvvetinin üstünde olan Allah’ın gücünü kuvvetini düÅŸün, onun kudretine karşı aczini gör; bu baÅŸkaldıran, serkeÅŸlik eden nefsini yatıştırır, kibrini, gururunu giderir, yitip giden aklını başına getirir. Sakın Allah’ın azametiyle boy ölçüÅŸmeye, onun kudretine kendi gücünü kuvvetini benzetmeye giriÅŸme; çünkü Allah, her zorbayı hor, hakir eder; her baÅŸ çekeni, ululananı alçaltır gider.
“Allah'a karşı da insaflı ol; insanlara, ehline ayâline, adamlarından buyruÄŸuna uyanlardan hoÅŸlandıklarına karşı da insafla muâmelede bulun; böyle yapmazsan bil ki zulmetmiÅŸ olursun. Allah kullarına zulmedenin düÅŸmanıysa Allah'tır, Allah'la düÅŸmanlığa giriÅŸenin delilini Allah bâtıl kılar, zulümden geçinceye, tövbe edinceye dek de o kiÅŸi Allah'la savaÅŸmış olur. Allah’ın nimetlerini bozan, zâil eden, azâbından çarçabuk çatmasına sebep olan ÅŸeyler içinde zulümden daha güçlüsü yoktur.  Çünkü Allah mazlumların dualarını duyar; zalimlere de zamanı gelince azabını yollar.
“Halkın vâliye en ağır gelen sınıfı belâ zamanında ona en az yardım eden, adâletten hoÅŸlanmayan, isteklerinde direndikçe direnen, kendilerine ihsanda bulunulduÄŸu zaman en az ÅŸükreden, ihsanda bulunulmayınca özrü güç kabul eyleyen zamânenin çetinliklerine az dayanan, ileri gelenleridir. Dinin direÄŸi olan Müslümanların topluluÄŸuna sebep bulunan, düÅŸmana karşı duranlarıysa halk tabakasıdır; onları sevmelisin; onlara meyletmelisin.
“Ä°nsanların ayıplarını görüp gözeten, onları açıp söyleyen kiÅŸiler sana en uzak kiÅŸiler olsun. Onları kendine yaklaÅŸtırma.  Çünkü insanlarda ayıp olabilir; vâliyse bunları örtmeye en fazla hakkı olan kiÅŸidir. Onların bilmediÄŸin ayıplarını açmaya, öÄŸrenmeye kalkışma, sence bilinenleri, iyiliÄŸe, temizliÄŸe yormaya bak; bilmediklerin hakkındaysa Allah hükmeder. Ayıpları elinden geldikçe ört; buyruÄŸuna uyanların ayıplarını örtmeyi sevdikçe, bu huyla huylandıkça Allah da senin ayıplarını örter, bağışlar.
“Halka karşı duyduÄŸun kini bırak, her suça ceza vermeye kalkma; sence doÄŸru olmayan ÅŸeyleri bilmezlikten gel. Halkın kötülüÄŸünü söyleyenlerin sözlerini hemencecik gerçek bulma; çünkü halkın kötülüÄŸünü söyleyen kovucu, öÄŸütçülere benzese bile garez sahibidir.
“Nekes kiÅŸiyle meÅŸverette bulunma; seni üstünlükten alıkor, ihsandan men'eder, yoksulluÄŸu gösterir sana, seni yoksulluÄŸa sevk eyler. Korkakla danışma; iÅŸlerde zaafa düÅŸürür, yapacağın ÅŸeyden seni alıkor. Harîs kiÅŸiyle de danışma; zulümle mal yığmayı güzel gösterir sana, Nekeslik, korkaklık, hırs, ayrı ayrı huylardır ama bunların hepsi birden Allah'a kötü zan meydana getirmede birleÅŸir.
“.........
“Sonra acı bile olsa sana gerçeÄŸi söyleyen, Allah’ın dostlarında bulunmasını hoÅŸ görmediÄŸin ÅŸeylerde sana az müsâade eden kiÅŸileri seç; onların sözleri seni gerçeÄŸe götürür, haksızlıktan geri kor. Takvâ ehliyle gerçek kiÅŸilerle dost ol; onların seni fazla övmelerine, yapmadığın iÅŸleri yapmış göstererek övünmelerine sebep olmalarına müsâade etme; çünkü fazla övülme, insanı kibre götürür, faziletten düÅŸürür”[1].

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.