Sosyal Medya

Güncel

Ergün Yıldırım / Hangi bilim, hangi din ya da genç Hegelci Müslüman materyalist olur mu?

Ergün Yıldırım - Yeni Şafak



Genç Hegelci materyalist Feuerbach, artık sigorta ÅŸirketlerimiz, demiryollarımız, teknolojik okullarımız var; bizim kutsala ihtiyacımız yok der. Bu örnekler aracılığıyla bilimsel geliÅŸmeler sonucunda kutsalın (Hristiyanlığın) sonunu ilan eder. Bilim ve kutsal arasındaki çatışmada bir sona gelinmiÅŸtir. Bu sonda zafer bilimindir. Bütün modern düÅŸünürler bu konuda neredeyse hemfikir. Pozitivistler de materyalistler de bilim çağı, akıl çağı diye attıkları çığlıklarla kendinden geçerler. Bütün modern “batıl mezhepler” kutsalın sonunu ilan etmek ve aklın zaferini kutlamak için aynı bilim ÅŸölenine katılırlar. Comte, insanlığın zihni ve sosyolojik evrimle bilime ulaÅŸarak insanlığın kurtuluÅŸunu ilan eder. Tilmizi Renan da peÅŸinde koÅŸar. O da “bilimin geleceÄŸi”nden bahseder. GeleceÄŸi olan tek tutanak bilimdir. Bilim dinin de yerine geçer. Ä°nsanlık artık geleceÄŸini bilimle kuracak. Hristiyanlık’tan firari bir papazın bilinçaltı dogmatik ruhundan moderniteyi inanca dönüÅŸtürmenin heyecanlı coÅŸkusudur bunlar.

Bilim, artık bıkmadan usanmadan her ÅŸeyi açıklayacak: insanı, bitkiyi, hayvanı, fiziksel varlığı. Ancak bununla yetinmeyip insana inanç da sunacak. Her ÅŸeyi açıklıyorum, her ÅŸeyi de anlamlandırırım diyecek. Comte, insanlık dinini bunun sonucunda ilan edecek. Bilimden bir din icat etmenin cüretkarlığı! Marx da geri durmayacak. O da sosyalizme bilimsel düÅŸünce adını verecek. Proudhon’un dediÄŸi gibi, Marx aslında peygamberliÄŸe soyunuyordu. Dinin kurtuluÅŸçu ruhunu sosyalizme transfer ediyordu. Sosyalizmi de ekonomi politik görüyordu. Yani bilim…

Bilim, hakikati bulma kudretine sahip bir alan mı? Dücane CündioÄŸlu, bu modern bilim yaklaşımlarının içinde baÄŸdaÅŸ kurarak konuÅŸuyor. Bunun içinde konuÅŸan biri yine bunlar gibi din ve bilim iliÅŸkisini de çatışmacı bir baÄŸlamda görür. Bütün Osmanlı modernleÅŸmesinin en gergin konularından biri din ve bilim çatışmasına dayanır. Suçlamanın baÅŸ kaynağı pozitivist Renan’dır. Bir zamanlar Dücane CündioÄŸlu’nun da iÅŸaret ettiÄŸi gibi, bütün Ä°slam düÅŸüncesi bilime ters olmakla sanık sandalyesine oturtulur. Gerilikle suçlanır. Batı sömürge ve emperyalizmine teoloji üzerinden geliÅŸecek meydan okumaların engellenmesine yönelik bir entelektüel bombardıman faaliyetidir bu. Bu taarruza karşı ilk silahını çeken yine Namık Kemal. Renan Müdafaanamesi’ni kaleme alır. PeÅŸinden bir çok risale sökün eder. Bütün bir Ä°slam, bilimle yargılanırken ona karşı müdafaayı (Efgani’den Ä°smail Fenni ErtuÄŸrul’a kadar) entelektüel cedlerimiz verir. Modernitenin “Batıl mezhepleri”ne (onların önemli bir kavramı bu. Tarihte Ä°slam’dan sapan batıl mezheplerin çaÄŸdaÅŸ devamlılığına iÅŸaret eder) karşı Ä°slam’ı müdafaa ederler. Bilim ve dinin Batı’daki çatışmacı serüveninden neÅŸet eden entelektüel bilincin topraklarımıza kusan zehirlerine karşı set çekerler. Ä°slam’ın “altın çaÄŸları”nda dünyaya sunulan bilimin örneklerini gösterirler. Bilimsel düÅŸünce ile Ä°slam’ın doÄŸasındaki yakınlığı, beraberliÄŸi ve dayanışmayı anlatırlar.

Bugün yeniden Dücane CündioÄŸlu’nun ifadelerinde geç kalmış bir bilim ve din uyumsuzluÄŸu teziyle karşılaşıyoruz. “Bilim açıklar, din inandırır. Bilim yorumlar, din anlamlandırır”. Oysa pozitivizm ve sosyalizm pratiklerinde bilim adıyla yapılan anlamlandırma ve inançlar ne kadar da çok! Müslüman bilim tarihinde bilim-din dayanışması sonucunda büyük mimari eserler, medreseler, gözlem evleri, siyasal teÅŸkilatlar, bilim çalışmaları ne kadar da çok ortaya çıkmış! Ä°slam orta zamanlarında din-bilim beraber mimaride, medresede, tekkede, Enderun’da el ele tutuÅŸmuÅŸ. Camilerin matematiksel mantığı, fiziksel oranları, sanatsal boyutları ve ruhani ortamları tek başına bu beraberliÄŸi göstermeye yetiyor. Din ve bilimin beraberliÄŸine Ä°bn Sina bile tek başına tanıklık etmeye yeter.

Modern Aydınlanma Hareketiyle ortaya çıkan pozitivizm ve materyalizm felsefeleri, bilimi ve dini iki ayrı/karşıt alan olarak yapılandıran bir düÅŸünce inÅŸa etti. Tanrı tahttan indirildi! Metafiziksel deÄŸerlerden arınık bir dünya görüÅŸü etrafında yeni bir bilim bilinci ve bilim adamları çevresi oluÅŸtu. Modern epistemik cemaat! Din bile bilimle tanımlanmaya baÅŸlar. Genç Hegelciler bunu en materyalist biçimde yaptılar. Feuerbach, bunun mürÅŸidi. antropolojik teoloji inÅŸa eder. “Din, aklın rüyasıdır” der. Hegel’in felsefi antropolojisinden aldığı ilhamla Hristiyanlığın Özü ve Dinin Özü adlı eserlerinde materyalist antropolojik bir teoloji kurar. Zaten bir dönem Hegel’in öÄŸrenciliÄŸini de yapar. Hristiyanlığın canına okur. Onu materyalist antropoloji önünde sanık sandalyesine oturtur. Teolojinin teolojisi reddedilir, bunun yerine antropolojik teoloji ikame edilir. Muhammed Arkun, Abdulkerim SuruÅŸ, Hasan Hanefi ve Dücane CündioÄŸlu bu “çayırlıkta” (paradigma) gezen Turna KuÅŸları! Bu yeni akım felsefeci ve teologlardan genç Hegelci Müslüman materyalist çıkar mı?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.