Güncel
Abdurrahman Dilipak: Türkiye’de seçim sonucu nasıl olursa olsun, tartışma bitmeyecek
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit
Seçim yine gündemin ilk maddesi.
Aslında ÅŸark cephesinde de, garp cephesinde de yeni bir durum yok. Birçok ÅŸey düne göre daha iyi deÄŸil. Belki tek iyi ÅŸey Ä°srail seçimleri ve Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarının sebeb olduÄŸu belirsizlik krizinin ertelenmiÅŸ olması. Bu krizin de bugünden yarına çözülmesi beklenmiyor. “Çıban başı” olan Trump ise, bu yıl sonuna doÄŸru 2020 sonunda yapılacak seçimlere hazırlık yapmaya baÅŸlayacak.
Yani Trump’ın stratejisinin merkezinde seçim olacak. Kendisi açısından seçim sonuçlarına pozitif etkisi olacak sansasyonel, kısa erimli, ÅŸok çıkışlar yapabilir..
Batı da bu süreçte macera aramayacaktır. Yine de ÅŸu önümüzdeki birkaç aya dikkat. Daha doÄŸrusu eylül sonunu bir görmek gerek. 17 Eylül’de seçim yenilenecek, seçim sonuçlarının açıklanması ve ardından hükümet kurma çalışmaları baÅŸlayacak. Bu ekimin sonunu da bulabilir.
Ä°stanbul seçimlerine az bir zaman kaldı ama, öyle görünüyor ki, Avrupa’da erken seçim konusu acil bir gündem haline gelebilir.
Ä°srail’de seçimlerin yenilenmesinin ardından hükümet kurulsa bile, sorunlar bitmeyecek. Kurulacak hükümetin ne kadar devam edeceÄŸi de belli deÄŸil. Netanyahu’nun siyasi kariyeri yargı kararı ile sonuçlandırılacak olursa, bu da sürpriz olmaz.
Yine de hiç kimse, gelecek konusunda emin olamaz. Her ÅŸey mümkün. Ama korkulan ölçekte bir kriz de olmayabilir. Sürprizlerle dolu bir döneme giriyoruz. Åžunu da söyleyelim, bölgeyi rahat bırakmayacaklar. 6. kol faaliyetleri ile bölgedeki varlıklarını garanti altına almak ve süreci kontrol etmek için “kontrollü bunalım stratejileri” üretme ve uygulamaya devam edecekler.
Türkiye’de seçim sonucu nasıl olursa olsun, tartışma bitmeyecek. AK Parti ve CHP’yi yeniden dizayn etmeye çalışacaklar. Yeni siyasi oluÅŸumlar, ayrışmalar, bölünmeler, birleÅŸmeler olacak.
Siyonistler Kudüs’e ve Gazze’ye saldırılarını sürdürecekler. Mısır ve Ä°ran karşılıklı olarak birbirine karşı kışkırtılacak. Suriye’de sürpriz geliÅŸmeler yaÅŸanabilir. Rusya’ya karşı Balkanlar, Kafkaslar, Türk dünyası üzerinden birtakım istenmeyen geliÅŸmeler yaÅŸanabilir.
ABD-Çin gerilimi devam edeceÄŸe benziyor. ABD-Ä°ngiltere arasındaki gerilim de devam edecek.
Avrupa’da kriz geniÅŸleyecek ve derinleÅŸecek. Bölgedeki bütün geliÅŸmeler Türkiye’yi etkileyecek ve Türkiye bu süreçte “hassas dengeler”i radikal ÅŸekilde etkilemeye devam edecek.
Peki biz bu arada ne yapalım? Aslında hükümet, Media, STK’lar, ÅŸirketler, üniversiteler, insani yardım örgütleri, insan hakları örgütleri olarak herkese birçok iÅŸ düÅŸüyor. Siyasete, merkezi hükümet, yerel yönetimler olarak önemli görevler düÅŸüyor. Geçen gün 1000’den fazla Siyonist Yahudi, DoÄŸu Kudüs iÅŸgalinin 52. yıldönümünde iÅŸgal askerleri eÅŸliÄŸinde ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. Ä°tikaf halindeki cemaate vahÅŸice saldırdılar. Fatih Öztosun, “Dünya Siyasi Partiler Kudüs Ä°ttifakı kurulsun” diye bir çaÄŸrı yaptı.
Bölgedeki olayların kalbinde Kudüs var! Bunu görelim. Sanki fırtına öncesi sessizlik gibi bir hava var. Sanki yeni bir “Arap baharı” etiketiyle yaz ortasında kış planlanıyor gibi. Sudan’da Mısır benzeri bir darbeye dönüÅŸtü içerideki iktidar savaşı. Kuzey Afrika’ya dikkat, DoÄŸu Afrika’ya da. Ä°ran ile Suudi Arabistan arasında bir füze savaşı her zaman masada bekliyor.
Bölgeyi izleyen haber kaynaklarına göre, Suudi Arabistan son dönemde Çin’den hem füze altyapısını hem de teknolojisini geliÅŸtirecek alımlar yaptı. Suudi Arabistan’daki bu geliÅŸmeler, bazı Kongre üyeleri arasında OrtadoÄŸu’da yeni bir silah savaşı ihtimaline karşı endiÅŸe uyandırdı. Kongre, Suudi Arabistan’a silah satışına olumlu bakmasa da, Kongre Ä°srail tarafından ve Trump tarafından by-pass ediliyor. Trump OHAL yetkilerini kullanarak Suudi Arabistan’ı silahlandırmaya devam ediyor.
ABD ve Ä°srail Ä°ran’ı tehdit ediyor, Ä°ran da Ä°srail ve Suudi Arabistan’ı tehdit ediyor. ABD Ä°ran’a karşı Suudi Arabistan’a üslendiÄŸi için, Suudiler Ä°ran tehdidine karşı daha fazla silah satın alma yoluna gidiyor. Ülke geniÅŸ olunca, bütün petrol gelirini savunmaya harcasa da buna gücü yetmeyecek. Ä°ran kendi füzelerini kendi üretiyor. Suudi Arabistan’a ne kadar çok füze yığarsa, Ä°srail, ilk hedef Suudi Arabistan olacağı için kendini o kadar fazla güvende hissedecek.
Bu arada Kongreyi by-pass etmek için demonte sistemlerin Suudi Arabistan’a satışı ve bazı ara malların kendileri tarafından üretilmesi için de ayrıca destek saÄŸlanıyor.
Aslında savaÅŸ baÅŸladı ve devam ediyor. Biz büyük ve sıcak bir savaÅŸ beklerken, bu post modern bir savaÅŸ. Ekonomik, politik alanda, terör yöntemleri ile siber araçlarla sürdürülen bir savaÅŸ.
Yarın ne olacağı konusunda kimse emin olamaz. Her ÅŸey mümkün, ama korkulan hiçbir ÅŸey de olmayabilir. Belki iÅŸin en kötü yanı da bu. Hem NATO üyesi olacaksın, hem NATO ülkelerinin örtülü bir tehdidine maruz kalacaksın. Hatta kılıfına uydurulmuÅŸ uygun bir bahane ile NATO’nun hedefinde olacaksın. Bunun bir mantığı var mı? Mesela ilaç ve gıda silah olabilir mi? Neden olmasın. Biyolojik savaşın mermileri nohut ve fasulye olabilir. Ya da ÅŸifa zannettiÄŸiniz o ilaçlar, o haplar olabilir. Mavi Balinayı biliyorsunuz. ÇocuÄŸunuz bilgisayarda oyun oynarken yapay zekalı sanal bir canavarın ağına düÅŸürülüp sanal mermilerle ölüme gönderilebilir.
Ä°zlanda’daki rezaleti biliyorsunuz. Durup durduk yerde Selanik’teki diplomatların araçları kundaklanmıyor?! Lavrion kampı sakinleri iÅŸ üzerinde anlaşılan! Fatih Sondaj gemi personeline tutuklama emri çıkaranlar kimler. Bunlar ittifak, birlik, komÅŸuluk hukukuna sığmaz. Ben IT teknolojisini konuÅŸalım diyorum, baÅŸkaları baÅŸka ÅŸeyler konuÅŸuyorlar. Ne yapayım!
“Hal ve gidiÅŸ” böyle. Her iÅŸin bir “adab”ı olmalı ama. Olmayınca iÅŸte sonuç böyle oluyor. Bazan cesedi onaralım derken, iÅŸin ruhunu kaybediyoruz. Ruh ile beden buluÅŸunca hayat var. Yoksa, durum bu! “Nefes alıp vermekle canlı mı sayılır sanki ÅŸerir / Demirci körüÄŸü de hava alır ve verir”. Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.