Güncel
Hüseyin Akın: Şair hikâyesi olan insandır
Follow @dusuncemektebi2
Hüseyin Akın- Milli Gazete
Ä°nsanın yaÅŸadığı çevre ÅŸiir yazmaya müsait yaratılmıştır. Eksiktir, fanidir ve doyumsuzdur evren. Bu yönleriyle dünya ÅŸiir yazmak için en münasip yerdir. Her ÅŸey iyi ve her ÅŸey kötü olmuÅŸ olsaydı insanın ÅŸiir macerasını gerektirecek bir durum da olmayacaktı. Allah-u âlem cennette ve cehennemde de ÅŸiiri besleyen bir kaynak yoktur. Çünkü cennette kaos yoktur, karmaÅŸa ve insani zafiyetlerin hiçbiri mevcut deÄŸildir. Dolayısıyla ÅŸiirin hikâyesi dünyada baÅŸlamıştır, bu hikâye yine dünyada tamamlanacaktır. Åžiir misyonunu tamamlayıp geriye çekilecektir. Anlama ve anlatma sorunu ile malul olan dünyada insan kendini tam olarak anlatmaktan da olup biteni yeterince anlamaktan da acizdir. Ä°nsanın bu acziyetini ve dil engelini büyük ölçüde ÅŸiir karşılamaktadır. Cennette dil engeli, eksik anlama ve de yetersiz anlatma olmayacağı için ÅŸiire de gerek olmayacaktır. Zira cennet gereklerin olmadığı bir yerdir. Cennetin insanları ihtiyaçtan berîdir. Cehennem de ÅŸiirin sokulma cesareti gösteremeyeceÄŸi yerlere dâhildir. Ancak Arthur Rimbaud gibi ÅŸairler “Cehennemde Bir mevsim” gibi ÅŸiirler yazarlar; ama yazdıkları yer yine dünyadır.
Bütün bunları ne diye yazdım? Diyorum ki madem dünyada serüvenimiz devam ediyor, onun hakkını neden vermiyoruz? Nedir mi bu hak? Elbette dünyanın sessizliÄŸini ÅŸiirle bozmaktır! Felsefe istifhamlarla bu sessizliÄŸi büyütürken modern bilim dünyanın sessizliÄŸini çığlığa dönüÅŸtürür. Åžiir ise sessizliÄŸi giydirerek onu sokak aralarına kadar salar. Ä°nsan içine sokar. Bidayette herkes bir hikâyesi olduÄŸunu biliyordu yaÅŸadığı dünyada. Zamanla dünyada bulunuÅŸ gayesi unutulup hikâye buharlaşıp gitti. Sadece eÅŸya ile arasına mesafe koyan insanlar hariç. Onlar hikâyelerini hiç unutmadılar. Bu dünyanın mültecileri olduklarını da gayet iyi biliyorlardı. Bu yüzden mahcuptular ve gurbet modunda yaşıyorlardı. Bu hikâye onları ÅŸiirle buluÅŸturup ÅŸair yaptı. Åžair hikâyesi olan insandır. Hikâyeci “orada kalan” kiÅŸidir. Orada yani ortada. Hikâyesini sürekli yineleyen ve yenileyendir.
İŞİN Ä°ÇÄ°NDEN ÇIKABÄ°LEN VAR MI?
“DüÅŸünceli gördüm seni” dedim. Üstelik bayram günüydü. Halini hatırını sordum, sonra bir sıkıntısı olup olmadığını. Hiç duruÅŸunu bozmadan karşıdaki duvara bakıyordu. Bir ara ben de duvarda mı bir sorun var diye ciddi ciddi bakışımla ona iÅŸtirak ettim. Omzuna dokundum, aÄŸlayacak gibiydi. Fazla dayanamadı anlatmaya baÅŸladı: “Kaç yıllık dostluÄŸumuz var hâlbuki birbirimizin yemeÄŸini yemiÅŸ çayını içmiÅŸiz, böyle mi olacaktı? Ben bu duyarsızlığı sindiremiyorum arkadaÅŸ!” diye kendi kendine söylendi. Merak edip, “Kim bu arkadaÅŸ ne yaptı sana?” diye sordum. “Ä°nsan kırk yıllık dostunun selamını almaz mı?!” diye çıkıştı. Åžaşırmıştım. Kimden bahsettiÄŸini ısrarla sorsam da söylemedi. “Üstelik aktif olmasa online olmasa ne ise” deyince afalladım. Nasıl yani? diye sordum. “Tam 20 bin 750 kiÅŸinin içinde selamımı almadı” diye cevap verince meseleyi anlamıştım. ArkadaÅŸ Twitter’da bütün takipçilerine selam vermiÅŸ, fakat çok yakınında bir dostu bu selama karşılık vermemiÅŸ! Ne diyeceÄŸimi ÅŸaşırmıştım. Gerçeklikler bile elbise deÄŸiÅŸtiriyor artık. Elektronik sanal ortamların iletiÅŸim reflekslerini reel dünyadaki alışkanlıklarla karıştıranlar var. Ä°fadelerimiz ve dolaşımlarımız sanal olsa da beklentilerimiz ve üzüntülerimiz reel. Sahi dışarısı neresi? Ä°ÅŸin içinden çıkabilen var mı? Ä°ÅŸin içinden çıksak dışarıyı da net görebileceÄŸiz herhalde.
Henüz yorum yapılmamış.