Sosyal Medya

Güncel

İbrahim Kahveci: Türkiye’de ekonomiye bakış ve yönetim açısından o kadar derin sorunlarımız birikti ki, çözüm için çok büyük hamleler ve reformlar gerekiyor

Ä°brahim Kahveci - Karar



Aynı baÅŸlıkta yazıyı yıllar önce bir baÅŸka gazetede yazmıştım. Esin kaynağım ise Paul Krugman’ın kitaplarıydı.
 
Özellikle 80 sonrası görüldü ki, ülke büyürken çalışanlar fakirleÅŸebiliyordu.
 
Mesela 60’lı yıllarda ABD’de ortalama bir çalışan 10 yıl içinde bir ev ve bir araba satın alabiliyordu. Hem de geçimini saÄŸladıktan sonraki tasarrufları ile...
 
Åžimdi bunlar hayal.
 
Avrupa’da emeklilerin en büyük kabusu kışın soÄŸuktan donarak ölmek olmuÅŸ.
 
Ya bizde...
 
10 yılı bırakın, 40-50 yılda çalışarak bir ev ve bir araba alınabilir mi?
 
TÜRK-Ä°Åž’in Mayıs ayı sonuçlarına göre 4 kiÅŸilik bir ailenin yoksulluk sınırı 6 bin 918 lira. Åžimdi buna bir de ortalama 500 bin liralık bir konut ve 200 bin liralık bir araba ekleyin. 30 yılda ay başına 1950 lira ediyor. Ama alınan araba 30 yıl bile dayanamaz.
 
O zaman en azından araba almasın ama bir ev alsın diyorsak ayda 1400 lira daha eklemeliyiz. Kısaca ülkemizde en azından ortalama ücretin 8 bin liranın üzerinde olması gerekiyor.
 
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Aralık 2018 verilerine bakıyoruz. Unutmamak için söylüyorum: Ortalama net asgari ücret 1600 TL.
 
4/a, yani esnaf ve memur dışında çalışanların günlük gelir düzeyleri tablosu var (Ä°nÅŸallah bu verileri kaldırmaz ve yayınlamaya devam ederler. Çünkü ülkemizde en büyük sorunlardan biri de veri yayınlanması ve veri güvenilirliÄŸi. Uzun yıllar sonra bu sorun giderek artmaya baÅŸladı).
 
Toplam çalışan sayısı 14 milyon 229 bin kiÅŸi.
 
Ortalama günlük brüt kazanç 113,41 TL. Bu da 30 gün üzerinden aylık 3 bin 402 TL ediyor. Yine bu alanda kamudan maaÅŸ alanlar çıkartıldığında özel sektör ücreti brüt 3 bin 322 TL’ye düÅŸüyor.
 
Bu ne anlama geliyor?
 
Bugün (2018) net asgari ücret 1600 tl ederken, ülkemizde ortalama net ücret düzeyi ise 2400 tl seviyelerinde oluÅŸuyor.
 
Asgari ücret ile ortalama ücretin arasında sadece ve sadece yüzde 50 civarında bir fark var.
 
Böyle bir özel sektör üzerinden ülke nasıl kalkınacak ve nasıl ekonomik geliÅŸmesini saÄŸlayacak?
 
Geçen gün sosyal medya üzerinden Nasrullah Ayan çok önemli bir tespitte bulundu. Kendisi eski bir sermaye piyasası aktörü olarak olayı finans sektörü ile iliÅŸkilendirdi.
 
Ama biz konuyu biraz daha açalım. Ne diyor Nasrullah Ayan : “Asgari ücretle finans sektöründe adam çalıştırıp “innovasyon” bekliyorlar..”
 
Biz bunu biraz daha açarak ÅŸöyle söyleyelim: “Hem en ucuz ücreti veriyorsun hem de bilim ve teknolojik kalkınma bekliyorsun.”
 
Asgari ücret ile ortalama ücret farkı ne olmalı?
 
En azından Çin’de bu farkın kat be kat olduÄŸunu görmüÅŸtük. Yani yüzde 50-70 gibi farklar deÄŸil, yüzde 300-500 gibi farklar olmalıdır.
 
Asgari ücretle çalışan bir ülkenin bilim ve teknolojik geliÅŸme saÄŸlamasını bekleyebiliriz miyiz? AkÅŸama eve ekmek götürme hesabında olan bir çalışanın bilimsel çalışma imkanı nasıl saÄŸlanır?
 
Şimdi bunları neden tekrar ediyorum?
 
Sorun sadece kamu yönetiminde deÄŸil elbette. Ama kamunun bu alanda teÅŸvik edici ve geliÅŸtirici gücünü kullanmadığı da çok açık. Kamu adeta toplumu asgaride buluÅŸturmak istiyor olabilir. Birazcık yüksek maaÅŸ ve gelir (orta düzeydeki) maliye politikası eliyle zaten epey cezalandırılıyor.
 
Bu sorunun bir de özel sektör boyutu olduÄŸunu görmemiz gerekiyor.
 
Hamallık sektörü ile ülkenin uçtuÄŸunu iddia edebiliyoruz. Asgari maaÅŸ düzeyinde oluÅŸan bir çalışan kesim ile ülkenin sınıf atladığını ileri sürebiliyoruz.
 
Ama gerçekten ülkemizin yeni bir ekonomik vizyon elde etmesi gerekiyorsa,  bakılması gereken temel sorunlardan biri de tam burasıdır. Kamu ve özel sektör elbirliÄŸi ile yeni bir çalışma hayatı ve ücret politikasının oluÅŸturulması elzem hale gelmiÅŸtir.
 
Diyorum ya; Türkiye’de ekonomiye bakış ve yönetim açısından o kadar derin sorunlarımız birikti ki, çözüm için çok ama çok büyük hamleler ve reformlar gerekiyor.
 
Unutmayalım ki, ABD’de FED faiz artırımlarında sadece iÅŸsizlik-enflasyon verilerine bakmadı. Ücret artışlarının desteklemediÄŸi büyümeyi dikkate bile almadı. Bir büyüme ücret düzeyinde de artışa yol açmalı ki, fakirleÅŸtiren büyüme olmasın.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.