Sosyal Medya

Güncel

Dünyada 2,1 milyar kişi temiz su imkanından yoksun

Dünya genelinde 2030'a kadar 700 milyon kişinin su kıtlığı nedeniyle yaşadıkları bölgelerden göç etmek zorunda kalacağı tahmin ediliyor.



Dünyanın yüzde 70'i sudan oluÅŸuyor. Ancak bu suyun yalnızca yüzde 2,5'i tatlı su iken iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, endüstriyelleÅŸme ve nüfus artışı nedeniyle yerküredeki kullanılabilir su kaynaklarının tasarrufu giderek önem kazanıyor.

Dünyada su kaynaklarının yüzde 97,2'si okyanuslar, yüzde 2,15'i buzullar, yüzde 0,26'sı yer altı suları, yüzde 0,009'u tatlı su gölleri, yüzde 0,008'i kapalı denizler, yüzde 0,005'i topraktaki nem, yüzde 0,001'i atmosferdeki su ve yüzde 0,0001'i ise akarsulardan oluÅŸuyor.

Her bölgenin kendine yetecek kadar suyu bulunsa da tatlı su kaynakları dünyada eÅŸit ÅŸekilde dağılmıyor. Bu da tatlı su kaynaklarının kıtalar, bölgeler ve hatta ülke içinde farklılık gösterdiÄŸi anlamına geliyor.

Okyanusya en kuru kıtalardan biri

BirleÅŸmiÅŸ Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne (FAO) göre, Amerika kıtası dünyada yıllık olarak yenilenebilir tatlı su kaynaklarının yüzde 46'sına sahip. Bu nedenle de dünyada su bakımından en zengin kıtaların başında geliyor. Kıtada, kiÅŸi başına yenilenebilir tatlı su kaynakları günde ortalama 55 bin 500 litreden oluÅŸuyor.

Okyanusya ise yıllık yenilenebilir tatlı su kaynaklarının yalnızca yüzde 2'sini barındırdığından yerküredeki en kuru kıtalardan birini oluÅŸturuyor. Ancak düÅŸük nüfus yoÄŸunluÄŸu nedeniyle kiÅŸi başına düÅŸen tatlı su miktarı birçok bölgenin önünde.

Asya, günlük 7 bin 750 litre ile kiÅŸi başına düÅŸen yenilenebilir tatlı su kaynakları miktarı bakımından en düÅŸük bölgelerden biri.

Günlük kiÅŸi başına düÅŸen yenilenebilir tatlı su kaynakları Kuzey Afrika'da 750 litre iken Arap Yarımadasında ise 230. Kuveyt ise günde 16 litre ile en az kiÅŸi başına yenilenebilir tatlı su kaynağına sahip.

Dünyanın farklı bölgelerinde milyarlarca kiÅŸi ev ve iÅŸ yerlerinde temiz ve güvenlik suya eriÅŸemiyor. Ayrıca okullarda da bu sıkıntı yaÅŸanıyor. Uluslararası birçok örgüt, özellikle kadınlar, çocuklar, yerliler ve mülteciler gibi dezavantajlı grupların temiz suya eriÅŸimlerinin hala kısıtlı olduÄŸuna dikkat çekiyor.

Dünya SaÄŸlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, dünyada 2,1 milyar kiÅŸinin evinde temiz su bulunmuyor.

Bu kiÅŸilerin 844 milyonu temel içme suyu ihtiyacını karşılamakta güçlük çekerken, çoÄŸunluÄŸu Sahra Altı Afrika'da olmak üzere 263 milyon kiÅŸi musluktan su temin edebilmek için yarım saat beklemek zorunda kalıyor. Ayrıca, 159 milyon kiÅŸi de su ihtiyacını yüzey sularından karşılıyor.

UNICEF'e göre ise dünyada her 4 ilk okuldan biri temiz içme suyu imkanından yoksun. Bunların yanı sıra her gün 700'den fazla 5 yaşın altındaki çocuk, hijyenik olmayan sudan kaynaklı ishalden yaÅŸamını yitiriyor.

DSÖ, dünyada temiz ve güvenli suya eriÅŸimi bulunmayan kiÅŸilerin yüzde 80'inin kırsal bölgelerde yaÅŸadığını belirtiyor. Aynı zamanda zenginler, suya ulaÅŸmak için daha az maliyet öderken, fakirler ise aynı hizmete sahip olabilmek için daha fazla para ödemek zorunda kalıyor.

FAO verilerine göre, geliÅŸmiÅŸ ülkelerde evsel ihtiyaçlar için kiÅŸi başına günde 800 litreye kadar su tüketilirken, geliÅŸmemiÅŸ ülkelerde bu oran 10'a kadar düÅŸüyor.

Dünya nüfusunun yarısının 2025'e kadar su kaynaklarının kısıtlı olduÄŸu bölgelerde yaÅŸayacağı tahmin ediliyor. Küresel Su Enstitüsü'nün verileri, 2030'a kadar 700 milyon kiÅŸinin su kıtlığı nedeniyle yaÅŸadıkları bölgelerden göç etmek zorunda kalacakları uyarısında bulunuyor.

Temiz suya eriÅŸim 21. yüzyılda insanlığın en önemli ortak meselelerinden birini oluÅŸturuyor.

Dünya genelinde suyun yüzde 70'i tarım, yüzde 20'si endüstri ve yüzde 10'u da evsel olarak kullanılıyor. Yerküredeki suyun yaklaşık yüzde 70 tarımda tüketilmesi bu alanda doÄŸru ve etkin kullanımın önemini gündeme getiriyor

FAO verileri, 2030'a kadar geliÅŸmekte olan ülkelerdeki sulanan alanların yüzde 34 oranında artacağına dikkat çekiyor.

Sulama yöntemlerindeki geliÅŸtirme ve iyileÅŸtirmeler neticesinde ise tarım sulamalarında kullanılan su miktarının yalnızca yüzde 14 artabileceÄŸini belirten FAO, bu nedenle verimli, etkin ve sürdürülebilir sulama yöntemlerinin önemini vurguluyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.