Sosyal Medya

Güncel

Abdurrahman Dilipak: Rakiplerimiz hakkında her şey mübah. Kendi günahlarımız sır kalmalı. Anlayış bu

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



Akif’in dediÄŸi gibi, “Hak namına haksızlığa ölsem tapamam”. “Hak namına” bazı ÅŸeyler söylemem gerekiyor. Hep vurguladığım gibi, Hakk’ın hatırı, halk’ın hatırından alî’dir zira!

Kibriti gözünüze çok yaklaÅŸtırırsanız, arkasında bir ormanı kaybedersiniz.”

Öfkeyle kalkarsanız zararla oturursunuz. AÅŸk ve öfkemizin aklımızı zail etmemesi gerek.

Laf ile başkalarına nizam verirken kendimize de bakmamız gerek, aynı hata bizde varken başkalarını eleştiriyorsak, vay halimize! Bakın kitaba bakalım ne diyor bu konuda!

Åžu siyasi polemiÄŸi aileye, bir derneÄŸe, ÅŸirkete, odaya, kooperatife uygulayın nasıl bir tablo çıkar ortaya. Zaten yeteri kadar sinir bozucu olaylar yaÅŸanırken bir de bu siyasi polemikler insanların ufkunu karartıyor. Kime güveneceksiniz. Bu siyaset bezirganlarına mı, bu Media ÅŸaklabanlarına mı? Hepsi kötü örnek. Sağı da solu da fesat peÅŸinde. Milleti “uysal koyun” yerine koyuyorlar. Koyun can derdinde kasap et-oy derdinde.

Burası bir Müslüman ülke deÄŸil mi? Bakın bakalım çevrenize, bu iÅŸlerin bırakın Fıkhını, Akaid yok. Sözün “Kelami” bir derinliÄŸi var mı? Ne ibadet’te, ne muamelat’da iyi bir noktada deÄŸiliz. Dini kavram ve kurumları hoyratça kullanıyor, tüketiyor, yıpratıyoruz. Siyaset yapalım derken Müslümanın itibarına zarar vermeye baÅŸladık. Her ÅŸey metalaşıyor, siyasi malzemeye dönüÅŸtürülüyor. Alın size Ä°mamoÄŸlu, alın size KaftancıoÄŸlu. Kader, rızık, ecel, din günü, Kitapkimin umurunda. Kur’an okumaları “törensel” bir anlam kazandı sanki.

Sahi CHP’li KaftancıoÄŸlu, bir dine inanmadığı halde neden dua eder gibi görünür. Bir ehli kitabı anlarım. Belki bir Agnostik de, Deist de dua edebilir, ama dini “hurafe” olarak gören biri, mahalle baskısı ile mi yoksa, siyasi bir oportünizm sonucu mu dua eder gibi görünür.

Ä°nanmadığı halde inanıyormuÅŸ gibi görünene biz “Münafık” deriz ki, bu inkar etmekten daha eÅŸeddir. 

Müslüman bir ülkede, Müslüman çoÄŸunluÄŸu yönetme iddiasındaki insanların hali pür melali ortada! ÇaÄŸdaÅŸlık bu mu?

SaÄŸcıların dindarlığını da yaz bir köÅŸeye. Sağı-solu, ne fark ediyor ki, al birini vur ötekine. Farkı fark edemiyorsunuz bazan söylem ve eylemleriyle. Birileri için “din”, din deÄŸil, bir gelenek. Miras alınan bir aidiyet duygusu. Yoksa dinin günlük hayatlarındaki karşılığı “ÇalıkuÅŸu romanı” kadar bile deÄŸil. Bir kez olsun Kur’an-ı Kerim okumamışlar. Namaz da kılmazlar, ÅŸarap da içerler. Ameli geç, iman konusunda sorgulasanız, aslında öyle bir bilgileri, düÅŸünceleri, kabulleri de, redleri de yok. Din adeta bir vijdan sorunu onlar için.

Herkes Makyavelist oldu. Gayeye giden her yol meÅŸrudur. “Bir kavme olan düÅŸmanlığının” bile seni sevk etmemesi gereken durumlar yaÅŸamıyor muyuz. Hani insanları Hakk’a çağıracaktık. Adil olacaktık. Namaz, oruç, kurban da giderek ruhunu kaybediyor sanki. Ä°ÅŸ, “vay o namaz kılanların haline ki” noktasına geliyor. Herkesin derdi baÅŸkasının günahları. Hep baÅŸkasının Åžeytanını taÅŸlıyoruz, kendi Åžeytanımızı dizimizin dibinden ayırmıyoruz. Rakiplerimiz hakkında her ÅŸey mübah. Kendi günahlarımız sır kalmalı. Anlayış bu! Ahlak desen sıfır. Yalan, iftira, dedikodu, gıybet ne desen var. Bunun Safevi’cilerin Takıyyesi’nden ne farkı var.

Bakın “Batılın tasviri saf zihinleri idlal eder”. Bu olup bitenleri yaÅŸayan gençlerden ne bekleyebilirsiniz ki! 15 Temmuz’dan daha uzun sürekli bir ÅŸok, bir travma, bir erozyon yaşıyor toplum ve bunu hep birlikte yapıyoruz. BindiÄŸimiz gemiye zarar veriyoruz.

Tarihte ne kadar çirkinlik, ihmal, masiyet varsa, sonuçlarından ibret almamış olmalıyız ki, tarihi adeta kutsarken, o hataları da kutsuyor, onların üstüne tüy dikiyoruz. Ama tarihteki güzellikler, vefa, sabır, çileden söz eden yok. Zafer sarhoÅŸluÄŸu ve hamaset destanları ile kendimizi kandırıyoruz.

Tarih övgü ya da sövgü kitabı deÄŸildir. Tarih bir tecrübeler birikimi ve toplumun ortak hafızasıdır. Ama artık o da magazin konusu. Bugünün siyaseti için bir algı operasyonunun ucuz bir malzemesi oldu. “MuhteÅŸem Süleyman”da saray sosyetesinin ihtiÅŸamı yanında “saray entrikaları” ile aslında zihin haritamız altüst edildi. Ne hamaset, ne zem! YaÅŸasın hakikat. Her zaman iyiler ve kötüler var. Bazan roller deÄŸiÅŸir. Sonra piÅŸmanlık gelir, ardından bağışlanma. Bu dün böyle idi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak. Sahi, ne zaman “Taife giden peygamber gibi” olacağız. Ayağımıza taÅŸ atacaklar, yolumuza diken dökecekler, arkamızdan küfredecekler. Yusuf kardeÅŸlerini affettiÄŸi gibi affedici olamayacak mıyız. Firavuna bile güzel söz ve hikmetle hakkı tebliÄŸ edeceÄŸimiz günlerden hâlâ çok mu uzağız. “BaÅŸkalarına öÄŸütleyip durduÄŸumuz bir sözü niye kendi nefsimize anlatamayız” ki! Bakın, biz kendi hakkımızdaki hükmü deÄŸiÅŸtirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü deÄŸiÅŸtirmeyecek. Rasyonalist, determinist, pragmatik olduk. Zaten demokratız deÄŸil mi? Reel politik denen bir ÅŸey var deÄŸil mi? “Ulusal çıkarlarımız” her ÅŸeyin önünde ve üstünde deÄŸil mi! Sağı ile solu ile siyaset, Media, bilim dünyasına bakın, kapitalizmin amentüsünden, itiraz ettiÄŸimiz ne kaldı geriye! Evet evet, CHP’liler bizi laikleÅŸtiremedi ama, bu arada bizimkiler de bizi farkında olmadan sekülerleÅŸtirdi sanki.

Her ÅŸey birbirine karıştı. Din siyasetin malzemesi oldu sanki. CHP’liler bile hidayete erdi. CHP’lilere tavsiye, 1954 yılı Cumhuriyet gazetesinin “Fetih ekleri”ni bulsunlar. Orda “türbe ziyaret adabı” var, bir okusunlar. Bir ilmihal, bir namaz hocası da lazım. Mesela zemzemi 3 yudumda, yüzünüzü kıbleye dönüp, ayakta içeceksiniz. Gelenek böyle. Åžimdiden cep telefonunuza bir kıble bul programı indirin, ücretsiz! Madem bu iÅŸe soyundunuz. Cenaze namazını birçok kiÅŸi öÄŸrendi ama, bayram namazı konusunda yeteri kadar bilgili deÄŸiller. Bayram namazı hutbesi namazdan sonra okunur ve hutbe namazın bir parçasıdır. Hemen camiden çıkmayacaksınız. Bu saatten sonra cami mektebine, Kur’an kursuna gidecek haliniz yok. Okuyarak öÄŸreneceksiniz. Ä°nternette de bunları bulabilirsiniz.

Aslında CHP’liler din konusunda bir karar verseler. Kendileri de rahat eder, biz de. KaftancıoÄŸlu çizgisi mi, Ä°mamoÄŸlu çizgisi mi asıl! Burada “takıyye” yapan kim?

Evet. Bugünlük de bu kadar. Selâm ve dua ile.

1 Yorum

  1. Ha ha

    Haziran 04, 2019 Salı 20:59

    Bu milleti yalanla iftirayla kandıranlar allah deyip allahla kandıranlar hala yalan ve iftiralara devam ediyorlar.allah onları ve onlara inanan cahilleri ıslah etsin.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.