Abdurrahman Dilipak: Bölgede savaşı İran ve Suudi Arabistan üzerinden başlatsalar bile, kapanışı Türkiye ve Rusya ile yapmak isteyecekler

Herkesin bir hesabı var, Allah’ınsa bir hükmü var. O’nun dediÄŸi olur.

Ä°srail saldıracaktı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Oysa her ÅŸey hazırlanmıştı. Geri sayım baÅŸlamıştı. Ama Ä°srail’de hükümet kurulamadı. Ardından Avrupa Parlamentosu için seçim yapıldı. Sonuç yine negatif. Sadece Hollanda da Wilders gerilemiÅŸ. Viyana seçime gidecek. Belçika bölünebilir ya da Flaman Milliyetçilere iktidarı teslim ederler..

Oysa askerler mevzilerine yerleÅŸmiÅŸ, teröristler sahaya sürülmüÅŸ, Media ve STK maskeli kriptolar iÅŸaret bekliyorlardı. Ama olmadı iÅŸte. Åžimdi oyalama taktikleri ile zaman kazanacaklar.

Tabii bu arada Ä°stanbul seçimlerine ağırlık verecekler. Seçim sonuçları onlar için önemli. DAEÅž ile Türkiye’yi Kerkük’te oyalamaya çalışacaklar. S400 - Patriot, ekonomik ve siyasi baskılar, pazarlıklar devam edecek.

Seçim sonucunda ErdoÄŸan ve AK Parti’yi bir ÅŸekilde köÅŸeye sıkıştırırlarsa, erken seçim tartışması baÅŸlatacaklar.

Bakın, bölgede savaşı Ä°ran ve Suudi Arabistan üzerinden baÅŸlatsalar bile, kapanışı Türkiye ve Rusya ile yapmak isteyecekler.

Åžimdi düzenli ordular üzerinden deÄŸil, teröristler ve 6. kol faaliyetleri üzerinden ekonomi ve siyaseti baskılamaya çalışacaklar. Burada eklemlenmiÅŸ gazeteciler ve STK aktörleri ve bazı sermaye grublarına dikkat!

FETÖ, DAEÅž, DHKP-C, PYD, PKK, saÄŸdaki soldaki birtakım isimler, kanaat önderleri ve  cemaat yapıları içindeki uzantıları ile süreci ajite etmeye çalışacaklar.

ABD durup dururken Hamas ve Ä°ran’daki “Devrim muhafızları”nı terör örgütü ilan etmedi.

Golan Tepeleri’ni Ä°srail egemenliÄŸi içine alan haritayı Netanyahu’ya Jared Kushner getirmiÅŸ.. Trump da haritanın altına imzasını atmış ve bir de not düÅŸmüÅŸ ‘hoÅŸ’ diye.

Trump 27 Mayıs’ta da ilginç bir tweet atmıştı: “Ä°srail’de koalisyon hükümeti kurulması iÅŸlerinin hallolacağını ve Bibi (Netanyahu) ile benim Amerika ile Ä°srail arasındaki ititfakı her zamankinden daha güçlü yapmaya devam edeceÄŸimizi umuyorum. Daha yapacağımız çok ÅŸey var!”

Suudiler ve Mısır yönetimi, hemen etraflarındaki olumsuz havayı dağıtmak için Gülen’in sloganlarına sarıldılar, “HoÅŸgörü ve Diyalog” çaÄŸrısı yapıyorlar.

Yani, kesinlikle boÅŸ durmayacaklar. Bir yandan ellerini çabuk tutmak istiyorlar, öte yandan mevcut konjonktür buna izin vermiyor. Tabii, ÅŸu endiÅŸeleri de var: Ya gelecek günler, geçen günleri aratırsa. Bu büyük bir ihtimal.

Bu arada süre uzadıkça içeride tedirginlik artıyor, hatta içeriden muhalefetin sesi her geçen gün biraz daha artıyor. Ya iÅŸler istendiÄŸi gibi gitmez, oyun tutmaz, geri teperse ne olacak!. Bu kendileri için felaket olur. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olurlar.

ABD, hep dışarıda birtakım sorunlar çıkararak içeride baskı ve kontrol saÄŸlıyor. Kendine bu durumda yeni sorun alanları bulması gerek. Her sorun, içeride Trump’ı zora sokarken, dışarıda ABD’yi yalnızlaÅŸtırıyor. Batı ile arasını açıyor.

ABD uzun zamandır kendi topraklarında bir savaÅŸ yaÅŸamadı. Ama batıda böyle savaÅŸlar yaÅŸandı. Batı toplumu belirsizlik ve savaÅŸ tehdidine karşı daha fazla tepki veriyor. Bunun tarihi olduÄŸu kadar dini ve ayrıca onlar için, gelecek açısından kehanetlere konu olan büyük felaketlerle ilgili korkuları var.

Bu süreçte ılımlıların korkuları artarken, radikallerin, ÅŸahinlerin saldırganlıkları artıyor. Dolayısı ile her zaman bir emrivaki ve kontrol dışı bir saldırı da olabilir.

ABD ve Ä°srail derin devletleri bu konuda sabıkalıdır. Hatta bakarsınız Ä°slam dünyasından gibi gösterilen, kendilerine ülkelerinde ya da dışarıdaki varlıklarına yönelik saldırıları örgütleyip, bu bahane ile 11 Eylül’de olduÄŸu gibi hayali suçlamalar yönelttikleri hedeflere saldırılar düzenleyebilirler.

ABD bazan kararlılık ve cesaret gösterisi için bile hayali düÅŸmanlar icad ederek o ülkelere karşı gerçek saldırılar düzenleyebilir. Bu onlar için bir tatbikat, bir oyun gibi geliyor sanki. Kuzey Kore’ye karşı abartılı tepki, genelde dünyaya, dar planda “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden Çin’e gözdağı vermek, bu arada Japonya, Filistin ve Filipinler’de bayrak göstermek ve bu ülkeler üzerinde baskısını hissettirmek için dolaylı bir baskı aracı olarak kullanmak ister.

Bunların çıkarları sözkonusu olduÄŸunda demokrasi, insan hakları ve çevrenin, adaletin, barışın, özgürlüklerin bir kıymeti yok.

Kurt kuzu hikayesini biliyorsunuz: Kurt ve kuzu aynı dereden suç içiyormuÅŸ. Kurt kuzuyu yemeye karar vermiÅŸ. Kuzuya, “Suyu bulandırma” demiÅŸ. Kuzucuk, “aman efendim nasıl olur, ben suyu bulandırmıyorum ki, hem zaten siz yukarıda, ben aÅŸağıdayım” demiÅŸ. Kurt, “Åžuna bak, bir de cevap veriyor” demiÅŸ. GitmiÅŸ kuzuyu yemiÅŸ!

ABD’yi yöneten akıl böyle bir akıldır. Batıdaki yöneticilerin genel olarak aklı böyle bir akıldır ya da akılsızlıktır. Onlar için “Gayeye gider her yol meÅŸrudur.”

Sonunda “zulm ile abad olunmaz”. “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste denmiÅŸtir. Zalimlere yardım etmeyin, sonra ateÅŸ size de dokunur” denmiÅŸtir. Bugünkü kriz kapitalizmin krizidir. Kapitalizm için sonun baÅŸlangıcındayız.

Görünen o ki, onlar için gelecek günler geçen günleri aratacak. Selâm ve dua ile..