Güncel
Alçı, İmamoğlu yayınını yazdı: Topların çoğunu iyi çıkardı bence ancak bazılarını da taca attı
Follow @dusuncemektebi2
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminde yeniden aday gösterilen Ekrem İmamoğlu ile gerçekleştirdikleri programa dair bir köşe yazısı yazdı. Alçı, "Ben tarafsızlık yalanına hiçbir zaman sığınmayan siyasi felsefesi açık bir gazeteciyim" dedi.
Nagehan Alçı, Habertürk'te "Ekrem Ä°mamoÄŸlu’na zarar veren azgın azınlık" baÅŸlığıyla yayımlanan yazısında "Ekrem Ä°mamoÄŸlu ile pazartesi akÅŸamı Habertürk TV’de yaptığımız yayın, tıpkı geçen seneki Muharrem Ä°nce yayını gibi çok izlendi ve çok konuÅŸuldu. Hâlâ da konuÅŸulmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.
Alçı ÅŸöyle devam etti:
"Ekrem Bey yayın boyunca öÄŸrencilik yıllarında yaptığı kaleciliÄŸinden gelme reflekslerle topların çoÄŸunu iyi çıkardı bence ancak bazılarını da taca attı.
Ülkemizdeki Kürtlerin ve Alevilerin kalbinde yara olan Dersim katliamına dair net tavır almayışının Sayın Ä°mamoÄŸlu’na özellikle Kürtler nezdinde puan kaybettirdiÄŸini düÅŸünüyorum.
Ayrıca sadece Kürtler ve Aleviler baÄŸlamında deÄŸil, dindar kesimde de Dersim katliamı hep utanç ve hüzün ile anılan bir kıyımdır. Tunceli kelimesi de bu felaketin acı hatıralarını akla getirir.
Ä°slami literatürde Dersim mezalimi olarak geçer ve lanetle anılır 1938 faciası.
Bu ülkede sadece saÄŸ ve sol ulusalcılar Dersim'de yapılan zulmü meÅŸru bulurlar ve Tunceli ismini tutkuyla savunurlar.
Bence hem Sayın Ä°mamoÄŸlu'nun hem de genel olarak bugünkü Türkiye siyasetinin en büyük problemi sosyal medyada hakim olan bu saÄŸ ya da sol ulusalcı kitlenin boyunduruÄŸu altına çabucak girmek.
Bir CHP'li olarak Ekrem Bey tam böyle bir sıkışmışlık içinde. O yüzden Dersim ve Heybeliada sorularımda topu taca attığını düÅŸünüyorum.
Peki sadece İmamoğlu mu bu gergef durumunu yaşıyor?
Özellikle AK Parti’nin kimi çevreleri de saÄŸ-ulusalcı zihniyet tarafından teslim alınmış bir görüntü veriyorlar. Açıkçası bu da Ä°mamoÄŸlu'na tersten fayda saÄŸlıyor.
BahsettiÄŸim ulusalcı kitle aslında toplumda ufak bir azınlığa tekabül ediyor ama sosyal medyada çıkarttıkları gürültüyle Türkiye'nin sessiz çoÄŸunluÄŸunu bastırıyorlar.
Siyasetçileri ve gazetecileri bu yolla esir alıyorlar. Oysa sandıkta bu azgın azınlık deÄŸil sessiz çoÄŸunluÄŸun söylediÄŸi geçerli.
EÄŸer Kürtlerin ve dindarların bir kısmı oy vermeseydi Ekrem Ä°mamoÄŸlu Ä°stanbul'da yüzde 49 oy oranına asla ulaÅŸamazdı.
Kendine Kemalist ya da ulusalcı diyerek Dersim katliamını ölümüne savunan bu azgın azınlık aslında bunu biliyor ama onların gözünde Kürt vatandaÅŸlarımızın hassasiyetleri yok. Hiçe sayıyor, inkar ediyorlar bunları. Kibirleri gözlerini kör etmiÅŸ. Son dönemdeki havadan etkilenerek Kürtlerin oylarını çantada keklik sanıyorlar.
Ben de Ekrem Ä°mamoÄŸlu yayınında iÅŸte bu sessiz çoÄŸunluÄŸun sesi olmaya çalıştım. Onların hassasiyetlerini ifade ettim.
Sadece soru sormadım, ayrıca o konularda tavır koydum. Ä°mamoÄŸlu’ndan da özgürlükçü bir tutum almasını bekledim. Bu konudaki detaylı deÄŸerlendirmemi ayrıca yazacağım.
SaÄŸ ve sol ulusalcıların sorularımdan rahatsız olmaları benim için bir gurur vesilesi. Memnun olsalar üzülürdüm.
Türkiye’nin kangren olmuÅŸ birçok meselesini bu faÅŸizan zihniyetin yarattığını düÅŸündüÄŸümü herkes biliyor. Ben tarafsızlık yalanına hiçbir zaman sığınmayan siyasi felsefesi açık bir gazeteciyim.
Binali Yıldırım ile yayın yaparsam da tüm bu soruları aynen Binali Bey’e de soracağım.
Dersim’den Heybeliada’ya 27 Mayıs’tan tutuklu gazetecilere kadar bunlar temel özgürlük meseleleri.
Jean Paul Sartre’in söylediÄŸi gibi ‘Tarafsızlık sahtekarlıktır”. Herkesin bir tarafı var. Kimi bunu dürüstçe ortaya koyar, kimi ise sahtekarca ikili-üçlü oynar.
Hele özellikle kamusal aydın kimliÄŸindeki köÅŸe yazarları ve yorumcular için tarafsızlık iddiası büyük bir yalan bence.
Artık tüm siyasal kesimler de 'tarafsız gazeteci' sözünün içinin boÅŸ olduÄŸunun farkına vardılar. Bu olumlu bir geliÅŸme.
Mühim olan siyasal tavrı ve tarafı net olmak ama zıt görüÅŸteki bir siyasetçiye karşı da adil ve dürüst davranabilmektir.
Benim böyle bir insan olup olmadığımı hem Kemal KılıçdaroÄŸlu’na hem Muharrem Ä°nce’ye hem de Ekrem Ä°mamoÄŸlu’na sorabilirsiniz."
Henüz yorum yapılmamış.