Sosyal Medya

D. Mehmet Doğan: Yüze yakın eğitim fakültesi var, hiçbirinden ses çıkmıyor; ilaç için bir eğitim uzmanı hoca konuşmuyor. Şimdi konuşmayacaklarsa ne zaman?

D. Mehmet DoÄŸan- Karar



Millî EÄŸitim Bakanı orta öÄŸretim sistemi ile ilgili programını, projesini- her ne ise- açıkladı.  
 
Orta öÄŸretim hayata atılmanın eÅŸiÄŸi, yüksek öÄŸretime hazırlık dönemi. Milyonlarca çocuÄŸumuz, gencimiz orta öÄŸretim kademesinde. Beklentileri yüksek. Önlerinde devasa bir sınav var. Hep bu sınav için ÅŸartlandırılmışlar. Ä°lk öÄŸretime baÅŸlandığı anda hedef belli: Üniversite’de mezuniyetten sonra çok para getirecek, en azından iÅŸ garantisi olan bir bölüm kazanmak. Åžimdi adı dershane olmayan bir yapılanma var ve çocuklar paralel olarak o hedef için buralara da gönderiliyor. Aileler çocuklarının geleceÄŸini garantiye almak istiyorlar.  
 
Ve iÅŸte asıl imtihanın eÅŸiÄŸinde okuyanlar için yeni düzenlemeler yapılıyor.  
 
Bu durumda ne olması beklenir? Bu konunun enine boyuna konuÅŸulması, tartışılması, eleÅŸtirilmesi veya övülmesi.  
 
Övecekler övmüyor, eleÅŸtirecekler eleÅŸtirmiyor. Bunda bir gariplik yok mu?  
 
“Aslolan objektif deÄŸerlendirme” mi dediniz? Objektif deÄŸerlendirme bunlarsız olur mu? Hakikat ÅŸimÅŸekleri nasıl çakacak?  
 
ÖÄŸrencilerin bir ÅŸeyler söyleyecek hali yok. Varsa da onlara söylenen ÅŸu: Ders sayısı azaldı! ÖÄŸrenci psikolojisi bundan hoÅŸlanır. Tatiller çoÄŸalsın, dersler azalsın, sınavlar kolaylaÅŸsın! 
 
Ya veliler? Türkiye’de öÄŸrenci velilerinin mevzu ile ilgili tepki verdikleri pek görülmüÅŸ bir ÅŸey deÄŸil. Servis konusunda gösterdikleri hassasiyetin yüzde biri bile böylesine ciddi konularda ortaya konulmaz.  
 
Sendikalar? Türkiye’de yüzbinlerce üyesi olan “eÄŸitim” sendikaları var. Sesleri solukları çıkmıyor. Onlar konuÅŸmayacak da kim konuÅŸacak? (Gerçi Özgür EÄŸitim-Sen Genel BaÅŸkanı Abdulbaki DeÄŸer fikir beyan etti, hamamın namusu böylece kurtulur mu bilmem!). Muhalif sendikalar suskun, muvafık sendikalar lâl. 
 
Sizce bu hayra alâmet mi? En alâkasız konularda sesini yükseltenler dahi konuÅŸmuyor. Bir tek söyledikleri “din ve ahlâk dersleri devam ediyor”. Bunun cevabı var ve bakan açıklıyor: Anayasa mecbur ediyor! 
 
Yani ÅŸunu söylüyor: Anayasa mecbur etmese bu dersleri kaldırırdım! Muhalifler bununla tatmin oluyor, gerisi onları ilgilendirmiyor. 
 
Belki de iÅŸin püf noktası bu: Bu sitem deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸil halkla iliÅŸkiler çalışması. (Piar desem daha memnun olurlardı, yani ki “public relations”un kısaltması PR. Biz yine de HÄ°Ç demeyi tercih ediyoruz). Muhafazakârlar hükümet bizden, ne yaparsa iyidir, rakiplerimize koz vermeyelim derdinde. 
 
Onlar da böylece baÄŸlanmış. Daha ötesi, Tayyip Bey’in lehde birkaç cümle etmesi saÄŸlanmış. Daha ne öyleyse?  
 
Zamanlama muhteÅŸem (hatta süper!) Ä°stanbul seçimlerine kilitlenen bir medya cihazı var.  
 
Kariyer, akademi, aktivite, kariyer ofisi… 
 
KiÅŸisel geliÅŸimcilik bakanlığı fethetmiÅŸ! Bir yaÅŸam koçluÄŸu, yok. Kariyer ofisinde böyle koçlar beslenebilir!  
 
Yüze yakın eÄŸitim fakültesi var, hiçbirinden ses çıkmıyor; ilaç için bir eÄŸitim uzmanı hoca konuÅŸmuyor. Åžimdi konuÅŸmayacaklarsa ne zaman? 
 
Sendikalar iÅŸin içinde olmadan, eÄŸitim uzmanlarının katılımı saÄŸlanmadan bu konuları mesele edinenler haberdar edilmeden sistem nasıl deÄŸiÅŸiyor? Diyen neden yok? 
 
Sistemin iyiliÄŸi kötülüÄŸü deÄŸil, asıl bu önemli. KonuÅŸulacağı yerde konuÅŸmamak, tartışılacağı yerde tartışmamak. Öyle de olur, böyle de biz iÅŸimize bakalım, rahatımız bozulmasın demek.  
 
Bu suskunluk bizim bekâ meselemiz. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.