Sosyal Medya

Güncel

Taha Akyol / Delilsiz karar

Taha Akyol - Karar



YSK’nın Ä°stanbul seçimlerinin iptaline iliÅŸkin 250 sayfalık kararında her ÅŸey var; AK Parti’nin bütün itirazları var, ilçe seçim kurullarından gelen bütün bilgiler var.  
 
Mesela AK Parti 21 bin 782 kiÅŸinin zihinsel engelli ve kısıtlı olduÄŸunu ileri sürmüÅŸ, fakat mahkeme kayıtlarında yapılan araÅŸtırmada bu sayının 224 kiÅŸi olduÄŸu tespit edilmiÅŸ… 
 
 
Bunlar dahil toplam usulsüz oy sayısı 706’dan ibaretmiÅŸ. 
 
Ä°stanbul seçimleri 31 bin 186 sandıkta yapılmış. Bunlardan 754 sandığın baÅŸkanı kamu görevlisi yani memur deÄŸilmiÅŸ. 
 
Böyle her ÅŸey var fakat bu durumların seçim sonuçlarına nasıl “müessir” (etkili) olduÄŸuna dair hiç delil yok. 
 
DELÄ°L DEĞİL, ‘VARSAYIM’ 
 
Gerekçeli kararda ilçe seçim kurulu baÅŸkanı olan yargıçlar tarafından 706 sandık kuruluna memur olmayan baÅŸkan atanmış olması yüzünden seçimlerin iptal edildiÄŸi belirtiliyor. 
 
Karardaki ÅŸu cümle, 250 sayfalık gerekçeli kararın tam özetidir: 
 
“Bu ÅŸekilde oluÅŸan sandık kurullarının yaptıkları seçim iÅŸ ve iÅŸlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve haller kapsamında deÄŸerlendirilerek seçimin neticesine müessir görülmüÅŸtür.” (Sf. 207) 
 
Tamam, yargıçlar tarafından bazı sandıklara sivil kiÅŸiler baÅŸkan olarak atanmış ama bunlar seçim sonuçlarına nasıl müessir (etkili) olmuÅŸ?  
 
Kararda bu soruya verilen cevap “etkili görülmüÅŸtür” ÅŸeklindeki bir varsayımdan ibarettir. 
 
Nasıl etkili olduÄŸuna dair hiç delil yok. 
 
Hukukta delilsiz varsayım kabul edilemez. 
  
 
4 YARGIÇ NE DÄ°YOR? 
 
Karara muhalefet ÅŸerhi (karşı oy) yazan dört yargıç, seçimlerin sandık kurulu baÅŸkanları yüzünden iptal edilemeyeceÄŸini ve seçim sonuçlarını bunların çarpıttığına (çaldıklarına!) dair hiçbir delil olmadığını ÅŸöyle belirtiyorlar: 
 
YSK baÅŸkanı Sadi Güven: “Sandık kurullarının usulsüz oluÅŸması tam kanunsuzluk halini oluÅŸturmaz… Ä°BB BaÅŸkanlığı seçimine iliÅŸkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında, tek başına seçimin neticesine tesir ettiÄŸine iliÅŸkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından seçimin iptaline iliÅŸkin karara katılınamamıştır.”  
 
Üye KürÅŸat Hamurcu: “Sandık kurulu baÅŸkanının kamu görevlisi olmadığı sandıklarda, oy kullanan seçmenin oyunun, hangi neden ve gerekçeyle geçersiz sayılması gerektiÄŸine iliÅŸkin itiraz eden (AK Parti) tarafından hiçbir somut kanıt ve belge sunulmamıştır…” 
 
Üye Cengiz TopaktaÅŸ: “Seçmenler Anayasa gereÄŸince kendilerine tanınan seçme hakkını kullanarak oy vermiÅŸlerdir. Seçmenlerin sandık kurulunun oluÅŸumuna itiraz etmeleri ve sandık kurulunun nasıl oluÅŸturulduÄŸunu bilmeleri mümkün deÄŸildir. Seçmenler seçme hakkını kullanarak oy vermiÅŸlerdir. Bir hata varsa bunun sorumluluÄŸu seçmenlere yüklenemez...” 
 
Üye Yunus Aykın: “Seçimin iptal edilebilmesi için, kamu görevlisi olmayan sandık kurulu baÅŸkanlarının her birinin, oy verme gününde yaptıkları iÅŸlemlerde yanlı davrandıkları, seçmenin iradesine etki ettikleri, Kanun ve Genelge hükümlerine aykırı iÅŸlem yaptıkları, gizli oy açık sayım ilkesine uymayan tutum ve davranışlar sergilediklerinin somut delil ve gerekçelerle kanıtlanması gerekmektedir.” 
 
  
 
7 MÄ° BÜYÜK, 4 MÜ? 
 
YSK kararını twitter’da eleÅŸtirdiÄŸimde AK Partili okurlarım, “7 mi büyük; 4 mü?” önce bunu öÄŸrenmemi söylediler. Bu görüÅŸ, hukuki doÄŸruyu hukuki prensiplerle aramak yerine “sayısal çoÄŸunluk daima doÄŸrudur” anlayışının bir dışavurumudur. 
 
Demokrasilerde çoÄŸunluk daima geçerlidir, ama her yaptığı doÄŸrudur denilemez; onun için eleÅŸtirilir, hukuki yanlışları da bağımsız yargıdan döner. 
 
Anayasa Mahkemesi’nin 1 Mayıs 2007 tarihli meÅŸhur “367 Kararı”nı hatırlayalım.  AYM Abdullah Gül’ün Meclis’te cumhurbaÅŸkanı seçilmesi engellemek gibi siyasi bir amaçla o kararı vermiÅŸ, 11 üyeden sadece HaÅŸim Kılıç ve Sacit Adalı “karşı oy” yazmışlardı, 2’ye karşı 9 yani. 
 
HaÅŸim Kılıç karşı oy yazısında AYM’ye yapılan siyasi baskıları ‘münasip dille’ tarihe kaydetmiÅŸti. 
 
Peki, o zaman 9 mu büyüktü, 2 mi?! 
 
Ä°ÅŸimize geldiÄŸine göre hukuk olmaz. Hukuk tarafsız hakemlik yapmak için vardır ve siyasetten üstün tutulmalıdır. 
 
Ama o zamanki 367 kararı ile ÅŸimdi YSK’nın seçimleri iptal kararı gösteriyor ki siyasi güç kimdeyse hukuka o etkili oluyor. 
 
Ä°stanbul’u kimin yöneteceÄŸinden daha önemli olan, Türkiye’de hukukun bağımsız ve üstün olup olmamasıdır. “Hukuk devleti” diyorsak, hukukun üstünlüÄŸünü ve yargı bağımsızlığını savunmak bir görevdir. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.