Güncel
Ahmet Taşgetiren / Cumhurbaşkanı propaganda için sahada olacak mı?
Follow @dusuncemektebi2
Ahmet TaÅŸgetiren - Karar
Åžu iki soru, hem sıcak gündem olan Ä°stanbul seçimlerinin serencamı açısından hem de kalıcı gündem olan “Türkiye’nin birliÄŸi bütünlüÄŸü”, “Devlet’in Cumhuru kapsama imkanı” açısından büyük önem taşıyor:
- CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Ä°stanbul seçimlerinde sahada olsun mu olmasın mı?
- “Türkiye ittifakı” Türkiye için hayati bir mesele ise, “Partili CumhurbaÅŸkanı” statüsüyle “Türkiye ittifakı” söylemini sürdürmek mümkün mü?
Birinci soru, hem Ak Parti’nin Ä°stanbul’da yürüteceÄŸi seçim çalışmalarının niteliÄŸi açısından hem de CumhurbaÅŸkanı’nın genel imajı açısından önem taşıyor.
Ak Parti açısından bakıldığında bir yandan CumhurbaÅŸkanı’nın etkinliÄŸini dikkate almak, bir yandan da CumhurbaÅŸkanının “taraf olma” durumunun negatif etki oluÅŸturma ihtimalini gözetmek söz konusu. Bu konunun “Reis tutkusu”na sahip çevrelerde baÅŸka, yüzer gezer oylarda baÅŸka sonuç vereceÄŸi açık. Ve Ak Parti için asıl sorun bu ara alanlardaki kaymaları kontrol edebilmek.
Bunun yanında konunun bir de CumhurbaÅŸkanı’nın meydanlarda olması dolayısıyla seçimin ana aktörü olan Binali Yıldırım’ın gölgede kalması boyutu var. Ak Parti’de bunun 31 Mart’ta hem Ankara’da hem Ä°stanbul’da adayların gölgede kalması sebebiyle sonuca olumsuz yansıdığı deÄŸerlendirmesi yapılmıştı.
Burada bir de CumhurbaÅŸkanı’nın meydanlarda yoÄŸun biçimde görülmesine raÄŸmen seçimin kaybedilmesi ihtimali üzerinde durulabilir ki, onun sonucu çok daha büyük sorun olur.
CUMHURU KUÅžATMA MESELESÄ°
CumhurbaÅŸkanı’nın Ä°stanbul seçimleri için meydanlarda olmasının Ak Parti’ye ne kazandırıp ne kaybettireceÄŸinden öte, baÅŸta sorduÄŸumuz ikinci soru açısından daha hayati sonuçlarının olacağı da bir vakıa.
Ä°stanbul’da Ak Parti için propaganda yapacak olan sayın CumhurbaÅŸkanı pek tabii ki bir yandan kamuoyu nezdinde “Partili” hüviyetini pekiÅŸtirmiÅŸ olacak. Peki bunun, “Cumhur’u kuÅŸatma” rolünün zaafa uÄŸramasında bir etkisi olmayacak mı?
Ä°ÅŸte orada “Türkiye ittifakı” söyleminin karşılık bulma sorunu devreye giriyor.
Belli ki “Türkiye ittifakı”nı seviyoruz. Belli ki sayın CumhurbaÅŸkanı “82 milyonu kardeÅŸ bilme” söylemini de seviyor. “CumhurbaÅŸkanı” deyince “Cumhur”un, yani 82 milyonun ortak paydası olma meselesi, Anayasa’nın da çizdiÄŸi çerçeve olmanın yanında, bizzat sayın CumhurbaÅŸkanı’nca da arzulanan bir ÅŸey.
31 Mart’tan sonra – ki 31 Mart öncesinde müthiÅŸ bir kamplaÅŸma yaÅŸanmıştı- bizzat sayın CumhurbaÅŸkanı tarafından “kızgın demiri soÄŸutma” ve “Türkiye ittifakı” söylemi baÅŸlatılınca kamuoyunda bir hareketlenme oldu. Sonra Bahçeli’nin karşıt çıkışıyla bir dalgalanma yaÅŸandı, ama 19 Mayıs törenlerinde Samsun’da, CumhurbaÅŸkanı ve etrafına sıralanan müttefik – muhalif temsilcilerle bu defa “Aynı gemide olma” metaforu ile “Türkiye ittifakı” hatırlandı. Benzeri bir görüntü 15 Temmuz’dan sonra “Yeni Kapı Ruhu” ÅŸeklinde de sahneye yansımıştı.
Ama bu devam etmiyor. Siyasi manzara aslına rücu ediyor. Yani evli evine, köylü köyüne… Ä°ktidar, onun müttefiki, en tepede “Partili cumhurbaÅŸkanı”, ve karşı cenah…
Ä°ÅŸ böylesine bir taraf – karşı taraf denklemine indiÄŸinde, bunun Türkiye siyasetindeki karşılığı, yoÄŸun bir cedelleÅŸmedir ve bundan herkes nasibini alır. Kimse kimseyi sakınmaz.
Yani CumhurbaÅŸkanı da taraf hale gelir ve tabii ki suçlamalardan sakınılmaz.
Sayın CumhurbaÅŸkanı “Partili” hüviyeti ile taraf olmaktan kaçınmıyor. Tartışmalara girmekten de kaçınmıyor. Karşı taraf da, ister onun “Partili” olması sebebiyle, ister zaten kategorik olarak karşı olduÄŸu için, CumhurbaÅŸkanı ile cedelleÅŸmeyi politik mücadelesinin temeline koyuyor.
Bu durumda, ülkenin en hayati meselelerinde ortak payda bulmak zorlaşıyor.
Nasıl çıkılacak bu iÅŸin içinden?
Ya da iÅŸin içinden çıkmak diye bir meselemiz yoksa, “Türkiye ittifakı – Aynı gemide bulunma” söylemi, zevahiri kurtarmanın ötesinde bir anlam taşımayacak mı?
Sistem böyle kuruldu. CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi ve Partili CumhurbaÅŸkanı ana eksen olunca, CumhurbaÅŸkanı’nın iktidar – muhalefet denkleminde rol üstlenmesi kaçınılmaz hale geldi. Partisinin her yerinde olan bir CumhurbaÅŸkanı’nın diÄŸer partilerle ortak payda üretmesi kolay olmayacak.
“Türkiye ittifakı” ÅŸayet Türkiye’nin çıkarına ise, iÅŸte onu gerçekleÅŸtirmek zorlaÅŸacak. Ya da sahne görüntüsü bittikten sonra adı anılmayacak bir nesne haline gelecek. Bu da ortak payda hassasiyetini aşındıracak, ortak paydanın tam lazım olduÄŸu dönemlerde ne yazık ki devreye giremeyecek.
Ne dersiniz ortada ÅŸu anda çözümü çok da kolay olmayan ciddi bir sorun yok mu?
Henüz yorum yapılmamış.