Sosyal Medya

Güncel

Hüseyin Akın: Beşikdüzü İMKB fen lisesi, kültürün ve edebiyatın bahçesi

Hüseyin Akın- Milli Gazete



GeçtiÄŸimiz günlerde Trabzon BeÅŸikdüzü Ä°MKB Fen Lisesi’nde öÄŸrencilerle buluÅŸtuk. Ä°MKB Fen Lisesi daha ilk mezununu vermemiÅŸ bir okul.
 
Bir zamanların Köy Enstitüsü (1940 sonrası) olan lise 1954 yılında BeÅŸikdüzü Kız ÖÄŸretmen Okulu haline gelmiÅŸ. 1975 yılından itibaren de adı BeÅŸikdüzü Kız ÖÄŸretmen Lisesi olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ. 1989-1990 öÄŸretim yılında Anadolu ÖÄŸretmen Lisesi haline getirilen okul, 1995-1996 öÄŸretim yılında son mezununu vererek bir takım süreçlerden geçerek bu günkü konumuna ulaÅŸmış.
 
BeÅŸikdüzü Ä°MKB Fen Lisesi güçlü bir öÄŸretmen kadrosuna sahip. ÖÄŸrencileri kültür sanat deÄŸerleriyle buluÅŸturmak için fedakârca gayret gösteren öÄŸretmenleri unutmak ne mümkün.
 
Ä°lk baÅŸta edebiyat öÄŸretmeni Eyüp Happani’yi anmalıyım. Zira öÄŸrenci ve öÄŸretmenler arasında öncülük ettiÄŸi kitap okuma seferberliÄŸi ile BeÅŸikdüzü’nü müÅŸterek deÄŸerlerin izini süren bir kasabaya dönüÅŸtürme cehdinden hiç yorulup vazgeçmemiÅŸ. Bunu orada çok yakından görme imkânı buldum. Okulun emektar hocalarından Osman Balta gerçekten her okula nasip olmayacak bir eÄŸitimci ve gayret adamı. Ä°yi, güzel ve faydalı olan her konuda Osman Hoca’yı rahatlıkla iÅŸin içinde görebilirsiniz. Bir kere çok iyi bir okuyucu. OkuduÄŸunu sindiren, yapılandıran ve duyarlığa dönüÅŸtüren biri. Ä°stenirse tam dört inanmış adam büyük ÅŸehirlerin imkânlarını 20-25 bin nüfuslu bir ilçeye taşıyabiliyor. Bunu görmüÅŸ olmak beni ziyadesiyle sevindirdi.
 
Okul müdürü Mehmet Halıcı’nın öÄŸrenci yararına her türlü kültür, sanat ve edebiyat etkinliklerine yürekten destek vermesi bu güzelliklerin her sene geliÅŸtirilerek devam etmesinde önemli role sahip. Fen Lisesi öÄŸrencileriyle ÅŸiiri konuÅŸtuk. Salon dolu, dikkat ve rikkat yüksek seviyede, heyecan gözlerden anlaşılıyor.
 
Alanlarının fen olması ilgilerinin edebiyat olmasına mani değil.
 
DeÄŸerler açısından hiç yaklaÅŸmadım gençlere. Çünkü hepsi zaten pırıl pırıl, düzgün, dürüst ve ahlâklı. Ben hiçbir zaman gençlerin kötüye gittiÄŸi ÅŸeklindeki yakınmaları ciddiye almadım.
 
Tam tersi gençlerin yabancı kültür bombardımanı karşısında her zaman daha bir korunaklı ve mukavemetli olduklarını gördüm.
 
Åžayet bir kuÅŸak probleminden bahsetmek gerekirse “yetiÅŸkinler problemi”nden bahsetmek daha yerinde olur. Asıl sıkıntı yetiÅŸmeyen yetiÅŸkinlerde.
 
BeÅŸikdüzü Ä°MKB Fen Lisesi öÄŸretmenleriyle daha önceden okudukları “Bana ÖÄŸretmenini Söyle” kitabı üzerine de oldukça verimli bir kritik yaptık.
 
Bir kez daha gördüm ki özellikle eÄŸitim-öÄŸretime dair meselelerde öÄŸretmenin ve öÄŸrencinin sesi daha bir gür çıkmalı.
 
ÖÄŸretmen “anlatan” kiÅŸi olmaktan ziyade “anlayan” kiÅŸi olduÄŸunu aklından çıkarmamalı.
 
Anlamayan nasıl anlatabilir ki?
 
ÖÄŸrenciyi anlamanın öÄŸrencisi olmalıdır öÄŸretmen. Güzel örneklerde bazen bakışlarımızı uzaklara çevirsek hiç fena olmaz.
 
Uzakların hiç de ulaşılmaz olmadığını anlamış oluruz. BeÅŸikdüzü Ä°MKB fen Lisesi gibi. Selam olsun.
 
BEKLERÄ°M
Hep dar zamanlarda karşılaşıyoruz okuyucularımızla. Ya bir toplu taşımada ya kalabalık bir mekânda veya meÅŸguliyet anlarında. Oysa ortak müsait vakitler oluÅŸturmak da mümkündür. Genelde bizim okuyucularımız yazarak düÅŸüncelerini paylaÅŸmazlar. Bir yerde ayak üstü karşılaÅŸtığımızda o dar zaman içerisinde bir sürü ÅŸeyi aktarıverirler. Buna bir itirazım yok tabi ki. Fakat imza günleri gibi müstesna zamanlarda buluÅŸmak, hasbihal etmek çok daha uygun olabilir. Mesele kitapla buluÅŸmaktan ziyade yazarla buluÅŸmak ve satır aralarında sükûtla geçiÅŸtirilen tarafları yazarın aÄŸzından -birinci ağızdan- dinlemek daha etkili olsa gerektir. Mesela 25 Mayıs Cumartesi günü Sultanahmet Kitap Fuarı’nda Åžule Yayınları standında 15.00-17.00 arası buluÅŸabiliriz. Ne dersiniz? Tamam o halde; bekleriz efendim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.