Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Sezai Karakoç Televizyonlarda Neden Yok?

1950’den beri kalemiyle kendi halkına yol göstermeye çalışan, modern zamanın çarklarına kapılmadan yürüyen, halkına yabancılaşmayan ve Türk düşünce dünyasında büyük izler bırakmış olan Sezai Karakoç, sadece şair kimliğiyle ön plana taşınıyor ve bu nedenle de, şairliğinin ardındaki entelektüel birikim ve bir İslam münevveri duruşu da doğal olarak dikkatlerden kaçırılıyor.



Kanaatimizce bu bir oyun ve önüne arkasına bakıldığında bu oyun bilinçli olarak sahneleniyor. Aslında Sezai Karakoç’u bugün dünden daha da önemli kılan ÅŸey, durduÄŸu yer ve savunduÄŸu deÄŸerlerdir. Türk ÅŸiirinde tartışmasız bir üstat olan Karakoç, ÅŸairliÄŸinin yanında düÅŸünür kimliÄŸiyle de karşımıza çıkıyor ve çağımızın hastalıklarına bir yazar, bir münevver duyarlılığıyla çözümler arayıp sunuyor. Peki, sahip olduÄŸu büyük entelektüel birikimi kitaplarına yansıtan ve gençliÄŸe yol gösteren, onlara gidilmesi gereken istikametin haritasını çıkaran Üstat Karakoç acaba neden sadece bir ÅŸair olarak anılıyor?
 
1997 yılında iki genel seçime katılmadığı gerekçesiyle “DiriliÅŸ Partisi” kapatılan Sezai Karakoç, siyasi mücadelesine on yıl zorunlu bir ara verir. 2007 yılında kaldığı yerden devam etmek için yeniden siyasete girer ve “DiriliÅŸ Partisini” bu kez “Yüce DiriliÅŸ Partisi” adıyla yeniden kurar. Siyaset sahasına inen Karakoç konuÅŸmalar yapar, mülâkatlara katılır. Kendisine imkân verilen her sahada düÅŸüncelerini ve siyasi fikirlerini açıklar. Hatta bu konuÅŸmaların bir kısmını daha sonra kitaplaÅŸtırır. Ä°lk DiriliÅŸ Partisi dönemindeki konuÅŸma ve röportajları kitaplaşırken, kitaplaÅŸmayan kısımları da bugün için video kayıtlarıyla muhafaza edilmekte. Daha sonra Yüce DiriliÅŸ Partisini kuran Karakoç, konuÅŸma ve röportajlarına burada da devam eder. Sezai Karakoç, ÅŸu an için her Cumartesi akÅŸamı Yüce DiriliÅŸ Partisi Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanlığında ülke ve dünya gündemine iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulunuyor. Ä°stediÄŸiniz gibi gidip üstadın konuÅŸmalarına iÅŸtirak ederek onu dinleyebilir ve çayını içebilirsiniz.
 
Sadece ÅŸair kimliÄŸiyle bir kitlenin zihninde yer ettirilmeye çalışılan Sezai Karakoç’u parti toplantılarında dinlediÄŸinizde, ÅŸair kimliÄŸinin arkasındaki entelektüel birikimi görmek sizi ÅŸaşırtacaktır. Üstadın dünya gündemine ve ülke siyasetine iliÅŸkin tespitleri ve deÄŸerlendirmelerini duyunca, meselelere farklı bir pencereden de bakılabileceÄŸini bir kez daha göreceksiniz. Belki bu dediklerimizi yaptığınız zaman, bizim kendimize sorduÄŸumuz en önemli soruyu siz de kendinize soracaksınız. “Sezai Karakoç Neden TV’de Yok?”
 
Bu sorunun belki birden çok cevabını burada yazabiliriz ancak biz meselenin sadece bir boyutuna deÄŸineceÄŸiz. Bu konuda bizim ÅŸahsi kanaatimiz, Sezai Karakoç bilerek halkın gözünden kaçırılmaya çalışılıyor. Bu durum o kadar akıllı bir ÅŸekilde yapılıyor ki, bunu anlamak için de meseleyi çok iyi tahlil etmek lazım. Zira devamlı kendisine ödüller verilen, hakkında her sene sempozyumlar düzenlenen bir ÅŸairden bahsediyoruz. Åžair kimliÄŸi ön plana taşınan Karakoç’la söyleÅŸi ve röportaja gelenlerin genel olarak kendisiyle edebiyat ve ÅŸiir konularında konuÅŸmak istediklerini biliyoruz. Ancak Karakoç’a siyasi fikirlerini, parti olarak Türkiye’nin meselelerine bakış açısını, dünya gündemini nasıl deÄŸerlendirdiÄŸi gibi konularda sorular sorulmuyor. EÄŸer bu tavrı birkaç kiÅŸi yapıyor olsa, bunu iyiye yorar ve “herkesin aklına gelmiyor demek ki!” diyebilirdik. Ancak bu ülkede bu kadar siyasi ve sosyal oluÅŸumla birlikte yüzlerce sivil toplum kuruluÅŸu bulunuyorken meselenin bu tarafının herkesçe atlanıyor olmasını nasıl izah edeceÄŸiz, bilemiyorum.
 
Kendisinin sadece fikir açıklama derdinde olmadığının bildiÄŸimiz Karakoç, eÄŸer sadece fikirlerini açıklayacak olsaydı geçmiÅŸte olduÄŸu gibi yine gazete ve dergi çıkarır, kitap basmaya da devam ederdi. Ancak bugün için Sezai Karakoç portresine bir bütün olarak baktığımızda onun bu çalışmaları geçmiÅŸte yaptığını biliyoruz. Hali hazır da yine kitap çıkaran Karakoç, DiriliÅŸ Partisini kurduÄŸu yıllarda yaptığı konuÅŸmalarını da “Çıkış Yolu” ismiyle kitaplaÅŸtırmıştı. Yani bir yazar olarak hâlâ çalışmalarına devam ediyor, bunun yanında bir parti genel baÅŸkanı olarak da her hafta düzenli konuÅŸmalar yapıyor. Bu konuÅŸmaları daha geniÅŸ bir kitleye ulaÅŸtırmak için de partinin resmi internet sitesinden yayınlıyor.
 
Sonuçta bir münevver olarak önümüzde duran Sezai Karakoç sadece edebiyatçı ya da ÅŸair kiÅŸiliÄŸiyle deÄŸerlendirildiÄŸinde, ondan istifade etmemiz gereken noktaları bizzat biz, kendi elimizle kapatmış, körleÅŸtirmiÅŸ hatta kısırlaÅŸtırmış oluruz. Bizim burada ortaya koymaya çalıştığımız ÅŸey, Karakoç parti kurdu diye herkes bu partiye teveccüh göstersin, onunla ilgilensin deÄŸildir. Bu nasıl yanlış bir yaklaşım olursa, bu kadar derin bir âlimin, deÄŸerli bir ÅŸairin, büyük bir düÅŸünürün, bir Ä°slam münevverinin sadece bir yönünü görmek de aynı ölçüde gaflettir. Televizyon programlarında sadece ÅŸiir ve edebiyat söyleÅŸilerine onu davet etmek, böylesine bir kaynağın sadece eteklerinden su içmek gibi gereksiz bir tavır olacaktır. “Kemmiyet mi, keyfiyet mi?” sorununa takılanlar için de bir çift sözümüz olacak. Üstadın siyasi yönünü arka plana atmaya çalışanlar bunun için partinin küçüklüÄŸünü ya da sayıca azlığını bahane ediyorlarsa, bu yapılan hatanın ne kadar vahim olduÄŸunu gözler önüne sermekten baÅŸka bir iÅŸe yaramaz. Zira rahmet çoklukta deÄŸil, hakikattedir. O nedenle edebiyat söyleÅŸilerinde faydalanılacak baÅŸka isimler ya da yeni yetenekler keÅŸfetmelerini isteyerek Sezai Karakoç gibi bir münevverden istifade edilecek her alanı deÄŸerlendirmeye almalarını rica edeceÄŸiz.
 
Mücahit Emin Türk / Edebi Fikir

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.