Sosyal Medya

Güncel

Yeni Şafak yazarı Acet: AK Parti’nin bu seçimde daha derinlemesine yöntemlerle hareket edeceğini biliyoruz

Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimiyle ilgili olarak "AK Parti’nin bu seçimde daha az gözle görülür ama daha derinlemesine yöntemlerle hareket edeceğini biliyoruz" dedi.



Mehmet Acet, Yeni Åžafak'ta "Ä°stanbul için taktik savaÅŸları" baÅŸlığıyla yayımlanan yazısında "Ankara’da bu aralar borsa gibi iniÅŸli çıkışlı trend izleyen bir takım sorular dolaşıyor. Bunlardan birisi, Bakanlar Kurulu deÄŸiÅŸecek mi, deÄŸiÅŸmeyecek mi sorusu. Bu durum bazen bir delinin kuyuya bir taÅŸ atıp, 40 akıllının o taşı çıkaramaması haline dönüÅŸebiliyor" ifadesini kullandı.
 
Acet ÅŸöyle devam etti:
"Bir ortamda, bir kiÅŸi önemli bir kaynaktan böyle bir kulis bilgisi aldığı imasıyla böyle bir fikir ortaya atıyor, sonra o haber oradan baÅŸka ortamlara çarpan etkisiyle yayılıyor, en sonunda da herkes gerçekten bir ÅŸeyler olacakmış gibi beklenti içerisine giriveriyor.
 
Veriye dayalı olarak bir ÅŸeyler söylememiz gerekiyorsa, söyleyeceÄŸimiz ÅŸey ÅŸudur:
 
CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan, 31 Mart seçimlerinden sonra parti yönetimiyle yaptığı toplantılarda, kimse sormadığı halde konuyu kendisi gündeme getirip, Kabine deÄŸiÅŸikliÄŸi yapacağının deÄŸil, yapmayacağının sinyallerini verdi.
 
Üstelik bunu birkaç ortamda tekrarladığını da biliyoruz.
 
Yani ÅŸu aÅŸamada eÄŸer bir Bakanlar Kurulu deÄŸiÅŸikliÄŸi olursa bunun sürpriz olacağını söyleyebiliriz.
 
Ayrıca bu konular tartışılırken bazı hususların göz ardı edildiÄŸini görüyoruz.
 
Kabine deÄŸiÅŸikliÄŸi, ilgili bakan ya da bakanların baÅŸarısızlığı haricinde, yeni yönelimler, yeni politikalar üzerine yapılırsa bir deÄŸer taşır diye düÅŸünmekteyim.
 
Ak Parti’nin 17’nci yılını doldurmaya doÄŸru giden iktidarı döneminde, 10 yıldan fazla bakanlık yapan isimler olmuÅŸtur.
 
Birçok isim de o kadar olmasa da, yine uzun diyebileceÄŸimiz sürelerde o koltuklarda oturup ülkeye hizmet etmiÅŸlerdir.
 
Ama burada dikkat çekici olan nokta ÅŸudur:
Donanımıyla, ehliyetiyle, duruÅŸuyla bir bakan bir koltukta ne kadar uzun süre kalmışsa, o bakanlıktan bir baÅŸarı hikayesinin çıkma ihtimali o oranda yüksek olmuÅŸtur.
 
Bu da demek oluyor ki;
 
Genel siyasi istikrarla ‘Bakanlar Kurulu istikrarı’ arasındaki iliÅŸki, bir diÄŸerini tamamlayan bir niteliÄŸe sahip.
 
Nihayetinde sık sık Kabine değişikliği yapmak iyi bir şey değildir demeye getiriyorum.
 
Ehliyet, liyakat, donanım, güven gibi kriterleri korumak ÅŸartıyla tabi.
 
Ä°STANBUL SEÇÄ°MLERÄ°NÄ° MÄ° BEKLÄ°YOR?
 
ErdoÄŸan, her seçim sonrası olduÄŸu gibi 31 Mart’ın ardından da bir balkon konuÅŸması yapmış ve gerekli muhasebeyi yapıp, çıkarılması gereken dersleri çıkaracaklarını duyurmuÅŸtu.
 
Ancak Ä°stanbul seçimlerinin sonuçları önce uzun süre netleÅŸmeyince, devamında iptal ve yenileme kararı gelince, odaklanma oraya yöneldi.
 
Yüksek Seçim Kurulu’nun Ä°stanbul kararı, Ramazan ayının ilk günü iftar vaktine yakın bir saatte gelmiÅŸti.
 
Geride kalan 15 günlük döneme baktığımızda, bu ayın dinamiklerinin seçim kampanyasına da yansıdığını görüyoruz
 
Ä°ftar programları, sahur programları…
 
Ak Parti’nin Ä°stanbul adayı Binali Yıldırım’a 31 Mart öncesi yaptığımız bir programda günde kaç saat uyuyorsunuz diye sormuÅŸtum.
4 saat’ diye cevap vermiÅŸti.
 
Kendisi muhtemelen Ramazan aylarında da sahura kadar ayakta kalıyor, bu dört saatlik uykusunu sabah 4.30/5.00’ten sonra alabiliyordur.
 
Yine geride kalan bu 15 günlük süreye baktığımızda, Ak Parti’nin sadece Binali Yıldırım’ı öne çıkartan bir kampanya yürüttüÄŸünü görüyoruz.
 
23 Haziran seçimlerinin sonuçlarını, büyük ölçüde 31 Mart’ta sandık başına gitmeyenlerin alacağı yeni tutum belirleyecek.
 
31 Mart’ta 1 milyon 700 bin civarında seçmenin oy kullanmadığını biliyoruz.
 
Bu kitlenin büyük bölümünün zaten sandık başına gitmeme alışkanlığına sahip olanlardan oluÅŸtuÄŸunu hesaba katmakla birlikte, 31 Mart’ta Haziran 2018 seçimlerine göre dikkate deÄŸer bir seçmen grubunun da sandığa gitmediÄŸini biliyoruz.
 
Bu kitlenin yüzde 70’nin de Ak Parti’ye önceki seçimlerde oy vermiÅŸ olanlardan oluÅŸtuÄŸu deÄŸerlendiriliyor.
 
Ak Parti’nin bu seçimde daha az gözle görülür ama daha derinlemesine yöntemlerle hareket edeceÄŸini biliyoruz.
 
Acaba küskünler nasıl ikna edilebilir?
 
İkna etmenin teoride her zaman iki yolu vardır:
 
1-Sözle yapılan ikna çalışması,
 
2-Eylemle yapılan ikna çalışması.
 
Küskünlerin neye niçin küskün olduklarıyla ilintili olarak buna bakmak gerekir.
 
Bazı durumlarda bir güler yüz, bir kapı çalma, bir gönül alma yeterli olabilir.
 
Daha küçük ölçekli seçim bölgelerinden söz ediyor olsaydık, yerel dinamiklerin daha baskın olabileceÄŸini söylerdik ama Ä°stanbul seçimlerinin rüzgarının Türkiye’nin rüzgarından ziyadesiyle etkilendiÄŸini söylemek yanlış olmasa gerek."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.