Sosyal Medya

Güncel

Ali Haydar Haksal: Gençliğin en önemli sorunlarından biri dava bilinçlerinin olmayışı

Ali Haydar Haksal- Milli Gazete



Yakınmalar elbette ki insani bir durum. Sorunlar olunca sorular da gündeme geliyor ister istemez. O zaman da arayışlar ve çözüm yolları gerekiyor.
 
GençliÄŸin dilini kavrama, onlarla birlikte sorunları giderme ya da paylaÅŸma bir adım. EndiÅŸe duymak da. Ancak bunlar yetmiyor doÄŸal olarak. Ä°nsanların alışkanlıkları var. Bir de baÄŸlı bulunulan medeniyetin, kültür ve dinin gerekleri ister istemez etkili oluyor. Olmalıdır. Bunlar göz ardı edilemez.
 
Gençlerin hayat algısı, dünya görüÅŸleri giderek ve hızla deÄŸiÅŸiyor. Küresel kuÅŸatmanın etkisi çok fazla. Artık tepkiler ileri boyuta varıyor. Büyükler bu sorunlar karşısında çaresiz ve çözümsüz kalınca tepkili oluyorlar. Üstelik daha da geriliyorlar. Bu, aradaki uçurumların büyümesine neden oluyor.
 
BuluÅŸtuÄŸumuz, konuÅŸtuÄŸumuz kimselerin bu anlamda yoÄŸun sorularının muhatabıyız. Gençlerle de konuÅŸuyor ve anlamaya çalışıyoruz.
 
Günümüz hayatına ayak uydurmaya çalışan ailelerin bile artık bir yere kadar tahammülü olabiliyor. Tepkileri de çok sert oluyor.
 
Bugünün kuÅŸağının dışında kalanların öyle ya da öyle bir dava ve düÅŸünce bilinci var. Gençler de ise tam tersi. En önemli sorun da dava bilinci ve duyarlığı.
 
Müslüman’ız, Müslüman olma bilinci elbette ki önceliÄŸimiz. Sorun insan ve insanın konumu. Günümüz insanının medeniyeti, kültür ve dini ile olan baÄŸlarının kalıcılığı veya durumu.
 
Bir milletin varlığı bunlarla oluÅŸur ve kalıcı olur. Bir milletin geleceÄŸi için bu olgular olmazsa olmazları.
 
GençliÄŸin en önemli sorunlarından biri dava bilinçlerinin olmayışı. Bu hemen her kesim için geçerli diyebiliriz. Ne yazık ki slogan toplumu olundu. Seküler bir topluma dönüÅŸme hemen her kesim için geçerli. Üstelik bu da genel anlamda savrulmalara neden oluyor.
 
Siyasal kurgulu gençliklerin de sorunu sınırlı. Evrensel bir Ä°slâm düÅŸüncesinden çok, sisteme ya da genel kanıya uygun bir anlayışın oluÅŸması. Ä°nsanların manevi eÄŸitimlerinin olmayışı bunların başında geliyor.
 
Genel anlamdaki gözlemlerimiz boÅŸlukta savruluyor olunması. Tutkular da artık çıkar odaklı ve merkezli. Birey bulunduÄŸu ortam ve çevrede çıkarları için ne devÅŸiriyor ona bakılıyor. Bütüne deÄŸil teke dönük bir bakış ve hayat anlayışı.
 
Sosyal medya insanın üzerine karmaÅŸa boca ediyor. Niteliksizlik ve sıradanlık aÄŸdırıyor. Yabancı kültürlerin ve hayatların bütünü insan hayatına dâhil oluyor. Zamanla da tepki verilenler bile kanıksanıyor giderek benzeÅŸiyor.
 
KonuÅŸmalar, üsluplar, yaklaşımlar deÄŸiÅŸiyor. Aile büyüklerinin tepkileri de bu andan itibaren oluÅŸuyor. Kendileri sosyal medyadan kaçarken, çocuklar ve gençler o dünyanın içinde
 
Her toplumun kendine özgü ruhu var. Bu, yadsınamaz.
 
Çarlık dönemi Rus edebiyatının eserlerini okurken Rus insanın özellikle zenginden yoksuluna kadar alkol bağımlılığı, vazgeçemezliÄŸi bir hayat anlayışı. Ä°nsani iliÅŸkiler de bu düzlemde. Ä°ki büyük Rus roman yazarı olan Dostoyevski ile Tolstoy’un romanlarında bu hayat çok belirgin. Bugün için de bu çok farklı deÄŸil.
 
Müslümanların hayatı ise onlardan çok farklı. Bu iki büyük romancı bunun farkında. Müslümanlar ile olan buluÅŸmalarında farklıkları görüyorlar.
 
Tabii sorunlarımız bugün ile ilgili. Bugün artık karmaşık bir durum var. Ä°nsanlık açısından genel olarak böyle.
 
Romanlarda insanları çok daha rahat tanıyabiliyoruz. Her milletin yazarı kendi insanının ruhunu veriyor. Sosyal medya üzerinde insanı tanıma yerine kaotik bir durum söz konusu oluyor. Ä°nsan, burada öyle kolay kolay anlaşılamıyor ve tanınamıyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.