Huawei: Batılı ülkeler neden Çinli teknoloji devinden korkuyor?
Follow @dusuncemektebi2
Telekom devi Huawei, Çin'in en başarılı küresel şirketleri arasında yer alıyor. Peki ama neden bu başarılı şirketin faaliyetleri, Batılı ülkelerde tartışma konusu oluyor?
ABD, Huawei'nin Çin hükümeti ile iliÅŸkileri ve yeni nesil mobil teknoloji olan 5G piyasasına küresel ölçekte egemen olması nedeniyle Batılı ülke vatandaÅŸları, kurumları ve devletleri hakkında bilgi toplayabileceÄŸini savunuyor.
Washington, Huawei'yi bir "ulusal güvenlik tehdidi" olarak görüyor ve federal hükümet tarafından açılan ihalelere katılmasını yasaklıyor.
Silikon Vadisi'nin dev ÅŸirketleri de ABD hükümetinin bu kaygılarına paralel adımlar atıyor. Son olarak Google, Huawei'nin yeni model telefonlarında Android iÅŸletim sisteminin güncellenmeyeceÄŸini duyurdu.
ABD ayrıca, müttefiklerine de 5G mobil ÅŸebeke için açılan ihale sürecinden Huawei'yi uzak tutmaları baskısı yapıyor ve hatta bu teknolojiye geçiÅŸ planlarında "güvenilmeyen servis saÄŸlayıcıları" kullanan ülkelerle veri paylaşımını durdurabileceÄŸini söylüyor.
Peki ama Huawei'ye yönelik bu kaygılar ne kadar haklı? Åžirket, Çin hükümeti tarafından veri toplaması konusunda baskı altında olduÄŸu iddialarını reddediyor.
Åžirketin kurucusu Ren Zhengfei, CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, ABD hükümetinin Huawei'ye yönelik kaygılarını haklı çıkaracak kanıtlar olmadığını ifade etti.
Huawei'ye yönelik tartışmaları beÅŸ baÅŸlıkta mercek altına aldık:
Bilgi toplama
Huawei, Çin'in en büyük teknoloji ÅŸirketleri arasında yer alıyor ve dünyanın en büyük ikinci akıllı telefon üretici olma unvanını taşıyor. Geçen yıl dünya genelinde 200 milyon cep telefonu satış rakamına ulaÅŸtı.
Ancak, ABD'de en fazla rahatsızlığı yaratan konu Çin ordusu ile olan iliÅŸkileri.
Kurucusu Ren Zhengfei, hem Çin Komünist Partisi üyesi hem de Çin ordusunda görev yapan bir mühendis. Her ne kadar bu, Çin için pek rastlanılmamış bir durum olmasa da ABD ve Batı'da kaygı yaratan bir özellik.
Amerikalılar, Çin'in Çinli bir teknoloji ÅŸirketinden diÄŸer ülkelerde elde ettiÄŸi bilgileri vermesini talep etmesi halinde ÅŸirketin de bu bilgileri vermek zorunda kalacağını savunuyor.
Amerikalılar, Çinli ÅŸirketlerin ABD'deki rakipleriyle özel hayatın gizliliÄŸine dair aynı düzenlemelere tabi olmadıklarını söylüyor.
ABD Temsilciler Meclisi Ä°stihbarat Komitesi, 2012 yılında hazırladığı raporda, telekom ÅŸirketleri Huawei ve ZTE'nin ABD'de faaliyet göstermesine izin verilmesi halinde haberleÅŸmeyi izleyebileceklerini ve hatta elektrik ÅŸebekesi gibi ABD'deki altyapı tesislerine yönelik siber saldırılar düzenleyebileceklerini öne sürdü.
ABD'de FBI ve CIA de dahil altı istihbarat kurumunun baÅŸkanları da geçen yıl Kongre'de yaptıkları konuÅŸmalarda, Amerikan halkını Huawei cihaz ve ürünleri kullanmamaları konusunda uyardı.
'Arka kapılar'
Uzmanlar, teknoloji ÅŸirketlerinin uygulamalarına koydukları "arka kapılar" sayesinde donanımın kontrolünü ele geçirebileceklerini söylüyor. Bu yöntemle, acil durumlarda eriÅŸime olanak tanınmasını saÄŸlayan güvenlik protokollerini de baypas edebilirler.
Ancak, normal ÅŸartlar altında, cihaz üreticileri, cep telefonu operatörleri tarafından kolaylıkla fark edileceÄŸi için bu yönteme baÅŸvurmayı tercih etmiyor.
Ren Zhengfei, Çin devletinin ÅŸirketinden hiçbir zaman "uygunsuz bilgileri" paylaÅŸmasını istemediÄŸini söylüyor.
Ren Zhengfei, Huawei'nin özel bir ÅŸirket olduÄŸunu ve Çin devleti ile tek iliÅŸkisinin vergi ödemek olduÄŸunu belirtiyor.
CNN'in uzmanlara dayandırdığı haberinde, Huawei'nin ABD'nin Montana eyaletinde bulunan baz istasyonlarını "silah gibi kullanarak", o civarda bulunan bir hava üssünde yer alan kıtalararası balistik füzelerin çalışmasına müdahale edebileceÄŸini iddia etti. Çinli uzmanlar ise bu tezi "saçmalık" olarak nitelendirdi.
BeÅŸ Göz Ä°ttifakı
Her ne kadar bu isim bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi dursa da bu yapı on yıllardır mevcut.
ABD, Ä°ngiltere, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda'nın istihbarat birimlerinin kurduÄŸu uluslararası örgüte BeÅŸ Göz Ä°ttifakı adı veriliyor.
Bu ittifakın kökleri, Ä°kinci Dünya Savaşı'na kadar uzanıyor. SoÄŸuk SavaÅŸ döneminde ise bu ittifakın önceliÄŸi Sovyetler BirliÄŸi ve DoÄŸu Bloku ülkelerindeki iletiÅŸim faaliyetlerini izlemekti.
Sovyetler BirliÄŸi'nin dağılmasının ardından ise ittifakın odağı terörle mücadele faaliyetlerine yöneldi ve ÅŸimdi ise odağında Çin ile Çin'in ülke dışındaki faaliyetleri yer alıyor.
Bu ittifak üzerinden ABD'nin Huawei ile ilgili kaygıları baÅŸka ülkelere de sıçrıyor.
ABD güvenlik yetkilileri, 5G teknolojisini hayata geçirirken "arz zinciri güvenliÄŸini" güçlendirmeleri konusunda Ä°ngiltere ve Almanya üzerinde baskı kuruyor. Bu bir bakıma "Huawei'den uzak durun" anlamına da geliyor.
İstihbarat yasaları
Çin Komünist Partisi, Haziran 2017'de Ulusal Ä°stihbarat Yasası'nı kabul etti. Yasada istihbarat kavramının tanımının muÄŸlak olduÄŸu ve bunun da her türlü verinin toplanmasının önünü açacağı eleÅŸtirileri yapılıyor.
Yasanın 7'nci maddesi ise özellikle Batılı ülkeleri kaygılandırıyor. Bu madde, hem ÅŸirketleri hem de vatandaÅŸları, yasalar uyarınca ulusal istihbarat çalışmalarını desteklemek, yardımcı olmak ve iÅŸbirliÄŸi yapmakla yükümlü kılıyor.
Ancak Çinli hukuk uzmanları, uluslararası medyaya yazdıkları yazılar ve verdikleri beyanlarla bu kanunu savunuyor ve içindeki ifadelerin çarpıtıldığını söylüyor.
Yine de uluslararası alanda Çin'e yönelik güvensizliÄŸin cezasını Huawei çekiyor. Çinli ÅŸirketler baÅŸka ülkelerde altyapı projeleri yaptıkları zaman genellikle yerel hükümetlerin güvenini kazanmakta zorlanıyor.
Ticaret savaşı
Tüm bu tartışmalar, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaÅŸlarının hızlandığı bir dönemde yaÅŸanıyor.
Aralık ayında ABD BaÅŸkanı Donald Trump ile Çin CumhurbaÅŸkanı Åži Cinping, Arjantin'deki G20 zirvesinde bu konuyu görüÅŸmek üzere bir araya geldiklerinde Kanada polisi de Huawei'nin CFO'su Meng Åžizhou'yu tutukluyordu.
Ren'in kızı olan Meng, ABD'nin Ä°ran yaptırımlarını ihlal etmekle suçlandı.
Çinli yorumcular, Meng'in tutuklanmasının "rehin alma" olarak tanımladı.
Huawei meselesi, ABD ile Çin arasında tansiyonun giderek arttığını da ortaya koyuyor.
BBC Türkçe
Henüz yorum yapılmamış.