Güncel
Abdurrahman Dilipak'tan Başkanlara: Sakın insanlara sizin elinizde olmayan şeyleri vadetmeyin
Abdurrahman Dilipak - Yeni Akit
Sakın kibirlenerek yürümeyin, insanları aÅŸağı görmeyin. Belki görevini yapmayan bir halife cehenneme gider de görevini hakkı ile yapan onun kapıcısı cennete gider. Etrafınızdaki insanların “baÅŸkanım.. baÅŸkanım..” diye “tabasbus” etmesi hoÅŸunuza gidiyorsa, yapılan izleri “ben yaptım” ya da “biz yaptık” diye takdim ediyorsanız mikrop nefsinize yerleÅŸmiÅŸ demektir. “Allah bizi vesile kıldı” demeniz gerek. Siz orada vekâleten duruyorsunuz, yaptığınız ya da sahibi gibi göründüÄŸünüz iÅŸlerin “emanetçisisi”niz. Belki bir “yetimin malını korumakla görevlendirilmiÅŸ bir veli ya da kayyımsınızdır”. Unutmayın mahkeme kadıya mülk deÄŸildir.
Sakın “biz yapmasak bunlar olmazdı” gibi bir düÅŸünceye kapılmayın. Allah bir ÅŸeyi murat etmiÅŸse onun esbabını da halkeder. O hiç kimseye muhtaç deÄŸildir. Dilerse kâfirler eliyle dahi iradesini gerçekleÅŸtirir. Hem zaten, bizim kelami geleneÄŸimizde geriye dönük ihtimal hesabı yapılmaz. HaÅŸa, Allah’ın yetmeyen gücüne güç yetirenlerden deÄŸilsiniz. Sonuçta milletin parası ile millete hizmet eden birisiniz. EÄŸer ona haksız bir ÅŸekilde el uzatırsanız, bu helakınız için yeter. Hele bir hizmeti ifa için ÅŸart koÅŸar, baÅŸa kalkarsanız, Allah sizi affetmez. “Hz. Ömer ve Kocakarı” hikâyesini unuttunuz mu yoksa. Gün gelir onu tekrar hatırlatırlar fakat o zaman çok geç kalmış olursunuz.
Sizi kimsenin görüp duymadığını sanmayın. Etrafınızda yaptıklarınızı gören, kaydeden melekler ve ÅŸeytanlar da var. Ve zaten “Allah (c.c) her ÅŸeyi hakkı ile gören, duyan, bilendir ve O hüküm sahibidir. O sadece yaptıklarını ve söylediklerinizi deÄŸil, kalplerinizden ve aklınızdan geçirdiklerinizi de bilir.”
Ebû Zer (r.a)’den rivâyet edildiÄŸine göre Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) ÅŸöyle buyurdu: “Üç sınıf insan vardır ki kıyamet günü Allah onlarla konuÅŸmaz, yüzlerine bakmaz, onları temize çıkarmaz. Hem de onlar için elîm (can yakıcı) bir azap vardır.”
Râvî dedi ki: Rasûlullah (s.a.v) bu cümleyi üç kere tekrarladı. Sonra Ebû Zer (r.a): “- O hâlde bu kimseler tam bir mahrumiyete ve hüsrana uÄŸramışlardır. Onlar kimlerdir, ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordu. Rasûl-i Ekrem (s.a.v) de: “- Elbisesini kibirle yerlerde sürüyen, yaptığı iyiliÄŸi baÅŸa kakan ve yalan yere yemin ederek ticaret malını iyi bir fiyata satmaya çalışandır” cevabını verdi. (Müslim, Îmân, 171. Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Libâs, 25/4087; Tirmizî, Büyû’, 5/1211; Nesâî, Zekât, 69; Büyû’, 5; Zînet, 103; Ä°bn-i Mâce, Ticârât, 30)
“Libas” yerine kıyas yolu ile Jeep’ini, saatini, marka elbise ve baÅŸörtülerini, ya da çakarlarını da sayabilir miyiz acaba! BaÅŸa kakanlara örnek olarak iÅŸe aldığı ihale verdiÄŸi adama “seni ben adam ettim, biz adam ettik” diyenler de bu daireye girmezler mi?
“Kibirlenip de insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah, kendini beÄŸenmiÅŸ övünüp duran kimseleri asla sevmez.” (Lokman 31/18) diyor Allah kitabında. “Yeryüzünde böbürlenerek dolaÅŸma!” (Ä°srâ 17/37) diyor.
Evet “Allah kendini beÄŸenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.” (Nisâ 4/36; Hadîd 57/23; Nahl 16/23) Allah (c.c); “Dünyada haksız yere kibirlenip büyüklük taslayanları, âyetlerimi gereÄŸi gibi anlamaktan uzaklaÅŸtırırım.” (A’râf 7/146). Artık inandığınız gibi yaÅŸamaktan uzaklaşır ve yaÅŸadığınız gibi inanmaya baÅŸlarsınız. Åžeytan sizin için yeni bir din uydurur. Dikkat edin “Åžeytan sizi Allah’la aldatmasın”..
Ä°mam-ı Rabbânî, dünyaya sevginin alâmeti olarak insanın dünyevî menfaatlerini Allah’ın emirlerine tercih etmesini göstermiÅŸtir. Dünya iÅŸi ile âhiret iÅŸi çatıştığında veya Allah’ın emri ile nefsinin arzusu çatıştığında hangi tarafı tutuyorsak o tarafı seviyoruz demektir. Her dâim nefsin tarafını tutanlar yüce kitabımızda nefse tapan putperestler olarak tâbir edilmiÅŸtir: “Nefsini kendine ilah edineni gördün mü?” (Furkan, 43)
Mevlana, geminin yüzmesi için suya ihtiyaç olduÄŸunu söyler. Ama su, geminin içine girerse, onu batırır. Gemi için su ne ise, mü’min için dünya odur. Ancak gemi delikse su alır ve batar; deÄŸilse suyun üzerinde rahatlıkla dolaşır. Ayrıca su, geminin altında kaldıkça onu yüzdürür.
“Su”; para, mal, mülk, makam, o her ne ise masiva’ya aid olan her ÅŸey. “Gemi” ise insanın aklı, gönlü midesidir. Malı, mülkü, makamı, parayı altına alırsan o seni yüzdürür. Bunları içine alırsan seni batırır ve sonra helak olursun. Unutmayın “AÅŸk ve öfke” daha doÄŸrusu “ihtirasla istediÄŸin her ÅŸey” imtihanın olur. Bu iÅŸler aklı zail eder. Aklı zail eden hiçbir ÅŸeyde hayat yoktur!
Sakın insanlara sizin elinizde olmayan ÅŸeyleri vadetmeyin. “Göklerin hazinesinin anahtarı” sizin elinizde deÄŸildir. Allah (c.c), kibirlenip hayali vaadlerde bulunanları zelil eder, sahip olduÄŸu ÅŸeylerin bereketini yok eder, onlar ahiret yurdunda ona sahip olanların ondan kaçtıkları ÅŸey olacaktır. Çünkü onlar yakıcı bir ateÅŸ topu gibi, onları yakmak için, onların peÅŸinden gelecektir.
Hadis-i ÅŸerifte ÅŸöyle buyrulur: “Allah Teâlâ, böbürlenerek elbisesini yerde sürüyen kimsenin kıyamet günü yüzüne bakmaz.” (Buhârî, Libâs, 1, 2, 5; Fedâilü’s-sahâbe, 5; Müslim, Libâs, 42-48)
“Ä°ÅŸte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takvâ sahiplerinindir.” (Kasas 28/83)
Allah (c.c) mealen ÅŸöyle buyurdu: “Ey iman edenler! Ä°nsanlara gösteriÅŸ için malını verip Allah’a ve âhiret gününe inanmayan adam gibi, baÅŸa kakmak ve eziyet etmek sûretiyle sadakalarınızı boÅŸa çıkarmayın! Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, saÄŸanak bir yaÄŸmur isabet etmiÅŸ de onu çıplak, pürüzsüz bir kaya hâline getirivermiÅŸtir. Bunlar kazandıklarından hiçbir ÅŸey elde edemezler.” (Bakara 2/264). Evet evet, “Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından baÅŸa kakmayan ve gönül kırmayanlar için Allah katında mükâfatlar vardır.” (Bakara 2/262)
Bakın, siz yönettiklerinizden, yapıp-yapmadıklarının hesabını soruyorsunuz. Bir gün de yapıp yapmadıklarınızın hesabı sizden sorulacak. Ä°ÅŸi ehline mi verdiniz, ihale adrese teslim mi yapıldı. Yapıp yapmadıklarınız ya kendi cennetinize sırtınızda tuÄŸla taşıyacaksınız ya da kendi cehenneminize kendi sırtınızda odun taşıyacaksınız. Sahi, bakın bakalım, israf var mı? Bankamatik memurlarınız var mı? Parasını belediyenin ödediÄŸi arabalar, telefonlar, ÅŸoförler baÅŸkalarına mı hizmet ediyorlar.
Allah’a ve ahiret gününe iman edenler için bu böyle. Bu ikazlara kulak vermezseniz bilin ki, Allah bu dünyada iÅŸlerinizi sarp daÄŸlara sardıracak. O iÅŸ sizin için “dua ile istenen bela”ya dönüÅŸecek. Sahip olduÄŸunuz ÅŸeyler size fayda vermeyecek. Ahirette de sizi daha kötü bir gelecek bekliyor. Hangi partiden olursanız olun, hatta hangi dinden olursanız olun, bu böyle. Ä°nanmış gibi görünüp, gerçekte inanmayanlara gelince onların hali inkârcılardan daha kötü olacak. Aman ha, ÅŸirinlik muskası takmış, cömertlik timsali bir takım adamlar etrafınızda peydahlanırsa dikkat edin. Bunlar kaz gelecek yerden tavuk esirgemezler. “Åžeytan tüyü” taşırlar. Sakın bunların “tatlı dillerine” kanmayın, zehirlidir.
Benden söylemesi. Söyleyince birilerinizin öfkesi artıyor biliyorum ama ben yüzümü Hakk’a dönüyorum. Dua edin bana ki, Allah yardım etsin de kınayanların kınamalarına aldırmadan hak bildiÄŸim ÅŸeyi söylemeye devam edeyim inÅŸallah. Selam ve dua ile..
Henüz yorum yapılmamış.