Sosyal Medya

Cengiz Tomar: Filistinlilerin, Türkiye’den başka tutunacak dalı kalmadı

Kaynak: Mücerret



“Yüzyılın AnlaÅŸması” ya da “Yüzyılın Ä°ÅŸgali” nedir, bu anlaÅŸma neyi amaçlıyor?
Uzun zamandır OrtadoÄŸu ve Ä°slam Dünyasını meÅŸgul eden Filistin sorunu 1990’lı yıllarda iki devletli çözüm çerçevesinde çözülmeye çalışıldıysa da Ä°srail buna müsade etmedi. Ä°slam Dünyasının zor durumda olduÄŸu Suriye, Irak, Yemen, Libya gibi ülkelerin karıştığı bir dönemde Trump yönetiminde ABD’nin desteÄŸini alan Ä°srail, Mısır ve Körfez ülkeleri ile de anlaÅŸarak Filistin sorununu kendi çıkarları çerçevesinde tek yanlı olarak çözüp iÅŸgali resmileÅŸtirmeye çalışıyor. Bir kaç yıldır konuÅŸulan, muhtemelen Haziran’da açıklanması beklenen, ABD ve Ä°srail’in birlikte hazırladıkları yüzyılın planıyla Ä°srail lehine ve Filistinliler aleyhine bu anlaÅŸma dayatılıyor.
 
Mescid-i Aksa iÅŸgali devam edecek
 
OrtadoÄŸu’da birkaç yıldır tartışılan, “Yüzyılın AnlaÅŸması”’nın daha önce sızdırılan anlaÅŸma planlarından farkı nedir?
AnlaÅŸma maddelerine bakıldığında, kamuoyunun ve Ä°slam dünyasının tepkisini ölçmek için daha önce sızdırılan bazı maddelerin ufak tefek deÄŸiÅŸikliklere uÄŸradığı anlaşılıyor. Geçen yıl sızdırılan planda Filistinlilere Kudüs yerine Ebu Dis kasabası baÅŸkent olarak öneriliyordu. Gelen tepkilerden bunun kabul görmeyeceÄŸi düÅŸünülerek yeni planda Kudüs’ün aynı zamanda Filistin’in baÅŸkenti olacağı maddesi yer almış. Ancak Kudüs belediyesi ÅŸehrin tamamından sorumlu olacağından ve Kudüslüler vergilerini Ä°srail belediyesine ödeyeceÄŸinden tamamen ismen bir Filistin varlığı kabul edilmiÅŸ. Zaten resmi rakamlara göre halihazırda 850 bini aÅŸan Kudüs nüfusunun yüzde 64’ü Yahudi, yüzde 34’ü Müslüman ve yüzde 2’si Hıristiyan. Yine kutsal yerlerin bugünkü statükosunun korunacağı maddeler arasında. Ä°srail’in Mescid-i Aksa iÅŸgallerini, yerleÅŸimciler ile Ä°srail güvenlik güçlerinin taÅŸkınlıklarını ve bilimsel görünümlü siyasi arkeolojik kazıları engelleyebilecek mi, o da ÅŸüpheli.
 
Filistinlilerin, Türkiye’den baÅŸka tutunacak dalı kalmadı
 
Yıllardır mücadele verilen Kudüs ve Gazze’ nin durumu ne olacak?
Åžu anda Filistin yönetimi maalesef çok zor konumda. ABD ve Ä°srail’in yanısıra Mısır ve Körfez ülkeleri de bu planı destekler konumda. Elan Türkiye’nin dışında Filistinlilerin tutunabilecekleri bir dal kalmadı. Bu plan Kudüs’te ve Filistin’de fiili iÅŸgalin resmen tanınması demek.
 
Kudüs’teki temayül de (her zaman olduÄŸu gibi) “önce nüfus, sonra yer adları ve ardından hudutlar deÄŸiÅŸir” ÅŸeklindeki sosyolojik kurallara uyuyor. Belki buradaki tek olumlu madde Yahudilerin ve Arapların Kudüs’te birbirlerinden ev almalarının yasaklanması gibi görünse de zaten Kudüs’te çoÄŸunluÄŸu ele geçirmiÅŸ Yahudi nüfusu hesaba katarsak bunun da “ba’de harabi’l-Basra” (Basra harap olduktan sonra) deyimine çok uygun olduÄŸu anlaşılır. Kudüs’teki kutsal yerlerin statüsünün sürdürülecek olması, Ä°srail’in Mescid-i Aksa iÅŸgallerini, yerleÅŸimciler ile Ä°srail güvenlik güçlerinin taÅŸkınlıklarını ve bilimsel görünümlü siyasi arkeolojik kazıları engelleyebileceÄŸi de ÅŸüpheli.
 
Gazze Åžeridi ile alakalı maddeler ise; Mısır’ın Sina yarımadasında Gazze Åžeridi’ne baÄŸlı havalimanı, fabrikalar, ticari ve zirai alanlar inÅŸa edilerek Filistin devletine kiralanacak. Ä°srail ve ABD, “Yahudi tüccar” mantığıyla iÅŸgal ettiÄŸi alanların yerine araziyi Mısır’dan bunun kirasını da Körfez ülkelerinden almayı planlıyor. Gazzelilere Sina gibi pek de verimli olmayan Mısır arazisinden toprak verilirken Batı Åžeria’da, OrtadoÄŸu’nun en verimli arazilerinden biri olan, Taberiye gölü ile Ölü Deniz arasında Ürdün Nehri tarafından sulanan, 105 kilometre uzunluÄŸunda ve 10 kilometre geniÅŸliÄŸindeki, aynı anda sahip olduÄŸu yüksek sıcaklık ve nem sayesinde doÄŸal bir sera oluÅŸturan ve yıl boyu ürün alınabilen dünyanın en derin vadisi el-Äžor’u kendisine bırakıyor.
 
5 yılda 30 milyar dolarlık fon
 
“Yüzyılın AnlaÅŸması”nın mali yükümlülükleri nelerdir, hangi ülkeler ne tür sorumluluk içerisinde olacaktır?
Mali yükümlülükler büyük oranda Körfez ülkeleri ile Filistin yönetimine bırakılmış.  Sızan maddelere göre, kurulacak yeni Filistin devleti için beÅŸ yıllık bir süre içinde 30 milyar dolarlık bir fon oluÅŸturulacak. ABD bu fonun yüzde 20’sini, AB yüzde 10’unu ve Körfez Arap ülkeleri yüzde 70’ini saÄŸlayacak. Filistin’i iÅŸgal eden Ä°srail ise hiçbir ÅŸey ödemeyecek. Böylece ABD 6 milyar dolar gibi çok küçük bir bedel ödeyerek, Ä°srail ise hiçbir ödeme yapmadan, Filistin ve diÄŸer taraflar açısından iÅŸgali resmileÅŸtirmiÅŸ olacaklar.
 
Bütünlüklü Filistin idaresinin kurulması engelleniyor
 
Bu anlaÅŸmanın gerçekleÅŸmesi halinde Filistin Devleti açısından ne tür etkilere sahip olacak?
Aslında ortada bir Filistin kalmıyor neredeyse. Zaten Filistin’in % 85’i halihazırda Ä°srail tarafından iÅŸgal edilmiÅŸ durumda. 5 bin 655 kilometrekare yüzölçümüne sahip Batı Åžeria’da, Ä°srail resmi rakamlarına göre tam 156 Yahudi yerleÅŸim birimi bulunuyor. 400 binin üzerinde nüfusa sahip bu yerleÅŸim birimlerinin, Filistin ÅŸehirlerini çevreleyerek, birbirinden neredeyse bağımsız adacıklar haline getirmesi ve bu yerleÅŸim birimlerinin birbirleriyle baÄŸlantılarını oluÅŸturan yol ÅŸebekesi, Batı Åžeria’da bir Filistin devletini fiilen anlamsız kılıyor. Zaten “bölgenin tahliyesi” adını taşıyan ikinci maddede hem bu yerleÅŸim birimlerinin Filistinliler tarafından resmen tanınması hem de izole yerleÅŸim birimlerine ulaÅŸmak için diÄŸerlerinin geniÅŸletilmesi isteniyor. Bu durumda, Batı Åžeria’nın her köÅŸesine mantar gibi yayılmış olan Yahudi yerleÅŸim birimleri her halükarda bölgede bütünlüklü bir Filistin idaresinin kurulmasını engelliyor.
 
Zaten Batı Åžeria’dan kopuk olan Gazze ise 45 km2’lik dar bir ÅŸerit ve yüz binlerce Filistinli bu ÅŸeride sıkışmış durumda. Bu plana göre Mısır’ın Sina yarımadasında Gazze Åžeridi’ne baÄŸlı havalimanı, fabrikalar, ticari ve zirai alanlar inÅŸa edilerek Filistin devletine kiralanacak. Bu kiralık araziyi Mısır kiralayacak Körfez ülkeleri de kirasını ödeyecek. ABD ve Ä°srai’e ise mutlu olmak düÅŸüyor.
 
Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyorlar
 
AnlaÅŸmanın geneline baktığımızda Filistin açısından çok ağır maddeler var. EÄŸer ‘Yüzyılın AnlaÅŸması’ kabul edilmez ise Filistin’e ne gibi yaptırımlar uygulanacak?
Åžayet Filistinliler bu anlaÅŸmayı reddederlerse, ABD Filistin’e saÄŸladığı bütün desteÄŸi keseceÄŸi gibi, diÄŸer devletlerin yardım etmesini de engelleyecek. Bu da zaten can çekiÅŸmekte olan Filistin’in ölümü demek. ABD ve Ä°srail ölümü gösterip Filistinlileri sıtmaya razı etmek istiyor.
 
Bu tür bir anlaÅŸmanın hazırlanması diÄŸer devletler tarafından nasıl karşılanıyor?
Türkiye ile Ä°ran dışında dışında baÅŸka bir ülkenin buna tepki göstereceÄŸini düÅŸünmüyorum. Zaten anlaÅŸma Mısır ve Körfez Arap ülkelerinin onayı olmadan fiiliyata geçirilemez
 
Türkiye böyle bir anlaÅŸmanın hazırlanmış olmasını nasıl karşılıyor ve ilerideki tutumu nasıl olacak?
Tabi Türkiye tepkisini en üst düzeyde gösterir. Ancak Dünya kamuoyu desteklemediÄŸi müddetçe tek başına Türkiye’nin yapacakları da sınırlı kalır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.