Sosyal Medya

İlhami Işık: Yeni bir çözüm sürecinde Erbil aktif rol alacaktır

Türkiye’de 2013 – 2015’tek çözüm sürecinde aracı olan ve buradaki pozisyonu nedeniyle ‘Balıkçı’ ismi verilen Kürt gazeteci – yazar İlhami Işık ile Abdullah Öcalan’ın son açıklamasını, Türkiye- Erbil – Rojava ilişkilerini ve olası bir çözüm sürecinde, Kürdistan Bölgesi’nin durumunu konuştuk. İlhami Işık yeni bir çözüm sürecinde Erbil’in aktif rol olabileceğini söyledi.



Öcalan’ın açıklaması ile YSK’nın Ä°stanbul seçimlerinin yenilenmesine iliÅŸkin verdiÄŸi kararın aynı güne denk gelmesi tesadüf müydü, Kürt oyları için bir hamle miydi?

Ä°kisi de deÄŸildi. Hem tesadüf deÄŸildi, hem de Kürt oylarını etkilemek adına olan bir giriÅŸim deÄŸildi. Aylardır açlık grevleri, ölüm oruçları var. Türkiye kamuoyunda sadece gündemi takip eden, eli kalem tutan insanlar dışında kimsenin açlık grevi olduÄŸundan haberi yoktu. Ama avukatların okuduÄŸu metin 4 Mayıs’ta teslim edilmiÅŸ. Aynı güne gelmesi sadece açlık grevlerin gündeme getirmek adına bir hamleydi.

Siz önceki çözüm sürecinde aracılık yapmıştınız. Öcalan’ın açıklaması sonrasında CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan “Çözüm yok” dese de siz nasıl görüyorsunuz? Bir geliÅŸme olur mu?

Ne zaman birileri çözüm yok dese bilin ki görüÅŸmeler vardır. Oslo Süreci’nde de önceki çözüm sürecinde de ‘GörüÅŸme, çözüm yok’ dediler ama sonrasındaki geliÅŸmeler olduÄŸunu gösterdi. Sadece Türkiye’ye özgü bir durum deÄŸil. Dünyadaki çatışma ve çözüm süreçlerinde hep böyle oldu. Ä°nkarın dozajının yüksek olduÄŸu yerlerde görüÅŸmeler de oluyor.

Yani tünelin ucunda ışık görüyorsunuz?

Evet görüyorum. Ama öncelik Suriye’deki geliÅŸmeler baÄŸlı. Öcalan’ın açıklamasında da birinci madde Suriye’deki geliÅŸmeler, ikinci madde açlık grevleriydi. Suriye’deki olası geliÅŸmeler, Türkiye’ye de olumlu yansır. Artık bir çıkış yolunun bulunması gerekiyor Suriye’de. Türkiye de kendi içinde bunu sürekli düÅŸmanlık üzerinden sürdüremez.

Öcalan’ın mesajı ve Türkiye’nin tavrı Rojava – Erbil hattına nasıl yansır?

Olumlu yansır. Sayın Neçirvan Barzani de aynı açıklamayı yapmıştı. Kürtlerin bir yerdeki rahatlığı, çözüme kavuÅŸmasının Erbil’e olumlu yansımaması imkansız. Çünkü Erbil’in tavrı net. Kürtlerin bulunduÄŸu coÄŸrafyada güven ve huzur içerisinde kimliklerine, inançlarına saygı duyulmasını ister.

Türkiye’de çözüm adına yeni bir adım atılırsa Kürdistan Bölgesi’nin bir rolü olur mu?

Rolü ve aracılığı olmadan olmaz bu kez. Kürdistan Bölgesi’nin bilfiil aracılığı olmadan çözüm olmaz zaten.

Kürdistan’da yeni hükümet kuruluyor. Yeni Hükümetle Ankara’nın iliÅŸkileri nasıl bir aÅŸamaya gelir?

Bütün koÅŸullar iliÅŸkileri geçmiÅŸten arındırarak daha kalıcı bir hale götürüyor. Zorunluluklar, tercihleri geri plana iter. Biz geçen yıl böyle konuÅŸamazdık çünkü birileri birilerini tehdit ediyordu. Ama bugün temasları konuÅŸuyoruz. ABD’nin Ä°ran’a ambargosu, Türkiye’nin bundan etkilenmesi, ABD –Rusya arasındaki gerginlik Kürtlerin ve Kürtlere yönelik artan trafiÄŸi olumlu etkiler. Kürdistan’da PDK ve YNK’nin yan yana gelmesi bile sürecin olumlu yönde ilerlediÄŸini göstermekte.

ABD’nin PKK’ye yönelik “Ä°ran ile arana mesafe koy” açıklamasını nasıl okumak gerekiyor?

ABD bunu SDG ile görüÅŸüyor, konuÅŸuyor. Ä°ran’ın PKK üzerindeki etkisi bilinenin çok ötesinde. Cemil Bayık tercihlerini Ä°ran’dan yana yaptıklarını duyurmuÅŸtu. Ama bu konuda bir ara formül bulunacaktır. Yani Suriye’deki geliÅŸmeler orayı da etkileyecektir.

Nasıl bir ara formül?

Erbil yönetimin güç kazanması, bu gücün BaÄŸdat üzerindeki etkisi, ABD’nin ve Rusya’nın bundan rahatsızlık duymaması Ä°ran- PKK iliÅŸkisini de yansıyacaktır.

Yani Ä°ran’ın bölgedeki gücünü kaybetmesi Kürtlere olumlu yansıyacaktır öyle mi?

Ä°ran’ın güçlü olması, Kürtlerin zayıf olması hep eÅŸdeÄŸer olmuÅŸtur. Ä°ran’ın Kürtlere bakış açısı ortada sonuçta.

Peki, yeniden Türkiye’ye dönersek Öcalan’ın mesajına raÄŸmen açlık grevi ve ölüm oruçlarının sürmesini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?

Öcalan açlık grevlerinin ve ölüm oruçlarının bitirilmesini istemedi. Sadece ölümle sonuçlanmasını istemedi. Daha önceki açlık grevlerinde Öcalan “Amacına ulaÅŸmıştır” deyip bitiriyordu. Åžimdi öyle bir talebi olmadığı için devam ediyor.

Ama bir kesim de “Kandil, açlık grevlerinin bitirilmesini istemedi” yorumunda bulundu…

Bunun doÄŸru olduÄŸuna inanmıyorum. Öcalan açlık grevlerinin bitirilmesini isteseydi bitirirdi. Öcalan açıklamasında zaten Suriye meselesine öncelik verilmiÅŸti.

Öcalan’ın mesajında da olduÄŸu hep Türkiye’nin hassasiyetlerine dikkat çekiliyor. Ya Kürtlerin hassasiyetleri?

Çok doÄŸru soru. Bence de herkesin sorması gerekiyor. Bunun nedeni Kürtlerin yaÅŸadığı coÄŸrafyadaki devletlerin Kürtlere bakışı, dünyanın da o 4 devlete öncelik vermesi nedeniyle Kürtlerin hassasiyetleri hep öteleniyor. Dünya Suriye-Irak-Ä°ran-Türkiye’nin hassasiyetlerini öncelikli görüyor. Bir niyet beyanı olan Kürdistan referandumuna bile sürekli Erbil ile temas halinde olan devletler dahi herkes karşı çıktı. “CoÄŸrafya kaderdir” sözünün en çok uyduÄŸu kesim Kürtlerdir…

Öcalan görüÅŸmesi, Kürtlerin Ä°stanbul’daki seçimlerindeki tercihini nasıl etkiler?

Kürt seçmeni 31 Mart’ta nasıl bir tavır sergilediyse o olur. DeÄŸiÅŸen bir ÅŸey olacağını düÅŸünmüyorum. OlaÄŸanüstü ve sürpriz durumu olmazsa Kürtler yine 31 Mart’taki tavrını sergileyecektir.

Peki, Kürt belediyelerine yeniden kayyum atanabilir mi?

AK Parti 31 Mart seçimlerinden güçlü çıksaydı Kürt belediyelerine kayyum atardı. Ä°stanbul seçimini tekrar kazanırsa ki kazanacağını düÅŸünmüyorum kayyum atayabilir. Ama ÅŸimdilik bölgede bir kayyum durumu söz konusu olamaz. AK Parti kendi içinde muhafazakar muhalefetle de karşı karşıya kalmaya baÅŸladı çünkü. DavutoÄŸlu ve Abdullah Gül bile artık ses çıkarmaya baÅŸladı. Bu nedenle AK Parti’nin önceliÄŸi artık kayyum atamak olmayacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.